30 Nisan 2008 Çarşamba

Akreditif (Akreditif uluslararası işlemlerde kısaca L/C - Letter of Credit olarak adlandırılmaktadır); İhraç edilen malların bedellerinin ödenmesi konusunda belirli şartların yerine getirilmesinden sonra ödemenin yapılacağına ilişkin bir çeşit teminattır.

Veya başka bir ifadeyle;
İthalatçı firmanın emrine dayanarak bir bankanın ihracatçıya ödeme yapacağını yada poliçeleri kabul edip iştirak edeceğini ihracatçıya karşı yazılı olarak taahhüt etmesine verilen addır. Kısaca Akreditif şarta bağlı ödeme garantisidir.Akreditif işlemine "Vesikalı Kredi" adı da verilir.
Uluslararası ticarette başta gelen ödeme şekillerinden olan akreditifli ödeme işlemlerinde uluslararası kurallar ve bankacılık teamülleri uygulanır. Akreditifli ödeme şeklinde, bankalar veya özel finans kurumları, ithalatçılardan akreditif talimatını aldıktan 10 iş günü içinde ithal müsaadesi düzenlerler ve akreditif açılması sırasında döviz satışı yapabilirler. Akreditifli ödeme sisteminin temel dayanağı, ithalatçı ve ihracatçının arasındaki para alışverişinde köprü görevi gören bankalardır. Bir bankanın yazılı olarak yükümlülüğe girerek ödeme işleminde aracılık etmesi gerekmektedir. Bu da akreditifin açılması anlamına gelmektedir.
Genel esaslar dahilinde vadeli bir akreditif açılabilir. Ödeme vadesi, konşimento veya taşıma senetleri tarihinden itibaren herhangi bir süre ile sınırlı olmaksızın serbestçe belirlenebilir.

II . Akreditifin yararları:

Akreditif, uluslararası ticarette çok geniş bir alanda bir ödeme ve garanti aracı olarak kullanılmaktadır. Akreditifli ödeme şekli hem alıcıyı (ithalatçı), hem satıcıyı (ihracatçı) koruyan bir ödeme türüdür. Akreditifli ödemede,
İhracatçı açısından;

 Bir bankanın ödeme güvencesine sahiptir. (Teyidli akreditiflerde ek olarak ikinci bir bankanın güvencesine kavuţur)
 Alıcının ülkesindeki politik risk, güvenceden dolayı en alt düzeye inmiştir.
 Akreditif bağlantısı gösterilerek ihracat kredisi alınabilir.
 Yeni pazarlara girerek satışlarını artırabilir.

İthalatçı açısından;

 Alıcı akreditif koşullarını yerine getirmeyen satıcıya ödeme yapılmayacağına ilişkin güvenceye sahiptir.
 Bankalar alıcı adına akreditif koşullarının yerine getirilip getirilmediğini incelerler.
 "En son yükleme tarihi"nin saptanabilmesi alıcıya (özellikle ihracatçıyı iyi tanımıyorsa) malları zamanında elde edebilme olanağını sağlar.
 Mallarını güvence olarak göstererek onları pazarlayıncaya kadar çeşitli kaynaklardan borç bulabilir.
 Eğer satıcı ile anlaşırsa, mal bedelinin belgelerin ibrazında değil de, belirli bir süre sonra ödenmesi imkanı sağlanabilir. Bu ithalatçıya zaman kazandırarak daha düşük maliyette kredi sağlama imkanı verebilir.
Akreditif, taraflar arasında güveni sağladığı gibi, uluslararası ticareti de düzenlemiş olur. Akreditifli ödemede, mal veya hizmete değil belgelere göre ödeme yapılmakla beraber, söz konusu ödeme ancak akreditif şartları yerine getirildiğinde gerçekleştirilir.
III . Akreditifde Taraflar:
Akreditif işlemlerinde en az 4 taraf vardır;
1 . Akrededitif Amiri(Applicant): Akreditifi açtırmak üzere bankasına başvuran alıcı yani ithalatçıdır. Akreditif için gerekli olan tüm şartları, akreditifin cinsini, istenecek belgeleri ve İhracatçı yani satıcı ile yaptığı sözleşmeyi veya proforma faturayı bankaya iibraz ederek işlemi başlatır.
Akreditif amiri, genellikle akreditifi açtırdığı bankayı yönlendiren taraftır. Satıcı ile mutabakatları sonucu oluşmuş, onayladığı herhangi bir değişikliği bankaya bildirir ve bankanın belgelerde bulduğu herhangi bir olumsuzluğu mal veya hizmet teslimi sırasında kabul etme veya etmeme kararını verir ve bunu da bankasına bildirir. Herhangi bir uyumsuzluk tespit edilmediği takdirde, kendisine sunulan belgeleri biran önce inceleyip bankasına verir ve gerekli ödemeyi yapar. Akreditif amiri, bankası ile yaptığı sözleşme gereği tüm taahhütlerini yerine getirir ve akreditif şartlarında tüm masraf ve komisyonları lehdarın ödeyeceği belirtilmiş olsa dahi herhangi bir akreditif iptal ve kullanmama durumlarında söz konusu olan komisyon ve masrafları amir öder.
INCOTERMS kapsamında ,akreditif amirini ilgilendiren bir diğer husus da sigortadır. Sigorta amire ait ise, yükleme tarihi itibariyle sigortayı yaptırır veya konu ile ilgili bankasına sigortaya ilişkin gerekli talimatları verir.

2 . Akreditif Lehdarı(Beneficiary): Lehine akreditif açılan satıcı, Lehdardır. Akreditif şartlarında yeralan belgeleri ibraz eder ve tahsilde bulunur. İhracatçı, yani lehdar, akreditifin türüne göre, vadesinde ödeme taahhüdü veya vesaike ekli poliçesine kabul ile ilgili imza alır.

3 . Amir Banka(Opening or Issuing Bank): Akreditif amirinden alınan talimat ile akreditifi açan banka, Amir Bankadır. Amirden aldığı talimat ile akreditif metnini hazırlar ve satıcıya iletmesi için muhabir bankaya gönderir. Akreditif şartlarının yerine getirilmesi halinde gereken miktarın ödeneceği muhabir bankaya veya doğrudan satıcıya taahhüt edilmiş olur.
Amir banka, akreditif açılışıyla ve yazışmalarla ilgilenir ve takip eder. Mal veya hizmet ile ilgili akreditifte sözü geçen belgeleri alır ve 7 iş günü içinde inceleyerek uygunluğunu tespit ettiği halde ödeme yoluna, uygunsuzluğunu tespit ettiği hallerde ise, amiri ile de görüşerek uyumsuzlukları belirterek belgeleri reddeder ve bunu muhabir bankaya bildirir. Amir banka, belgeleri uygun buluyorsa bundan sonraki adım olarak ödemenin yapılması için muhabir bankayı ramburse etmelidir.
Amir banka akreditif işleminin başlaması ile verdiği taahhütlerden dolayı amire karşı sorumludur. Eğer akreditifte teyit, ödeme, iştira veya kabul yetkileri varsa, buna göre teyit bankasına, ödeme bankasına, iştira bankasına veya kabul bankasına karşı sorumludur.

4 . Aracı Banka: Amir Bankanın akreditifi açtığı yani küşat mektubunu gönderdiği bankadır.Bu banka akreditifi ihracatçıya bildiriyorsa aynı zamanda ihbar bankasıdır. Akreditif işleminde, çoğunlukla satıcı olan ihracatçının ülkesinde bulunan ve akreditif açıldığını ihracatçıya ihbar eden banka İhbar Bankasıdır. İhbar bankası, ihracatçıya lehine akreditif açıldığını ve açılan bu akreditifin şartlarını iletir. Eğer ihbar bankası, sadece ihbar etmekle yükümlü ise hiç bir şekilde ödeme yükümlülüğü altına girmez.
Açılan akreditifin gerçek olup olmadığı ile ihbar bankası ilgilenir. İhbar bankası akreditifle ilgili atacağı her adımdan lehdar veya amir bankayı haberdar etmelidir. İhbar bankası akreditifin gerçekliğini belirleyemediyse ya amir bankaya geri döner ya da lehdara gönderir ama gerçekliğini belirleyemediğini belirtir. İhbar bankası hangi adımı yapacaksa çok kısa bir süre içerisinde yapmalıdır. Akreditifin gerçekliğini saptamasına rağmen lehdara bildiremiyorsa yine bunu amir bankaya acilen bildirmesi gerekir.
IV . Akreditifli işlemlerde yer alan bankalar:
Akreditif işlemlerinde genellikle ilgili iki banka bulunur; Amir banka ve muhabir banka. Ancak bazı durumlarda ihracatçı, açılan kredinin kendisine yakın bulduğu üçüncü bir banka tarafından veya muhabir banka tarafından garanti edilmesini ister ve bu banka teyid eden banka olarak adlandırılır: Diğer taraftan, ihracatçıya akreditifin geldiğini ihbar eden ve "ihbar bankası" olarak adlandırılan bir üçünü banka olabilmektedir ancak bu, çoğunlukla muhabir banka olmaktadır.
Amir banka / Açan banka (Issuing / Opening bank)
• İthalatçının bankasıdır
• Akreditifi açar
• İhracatçı, akreditif vadesi içinde istenilen koţullan yerine getirirse ödeme yapmakla yükümlüdür.
• Ödemeyi ihracatçıya dönüş hakkı (rücu hakkı) olmaksızın yapar.
• İthalatçının istemi üzerine henüz akreditif açılmadan ihracatçıya veya muhabirine "ön bilgi" (preadvıce) verebilir.
• Kimi ülkelerde akreditifi doğruca ihracatçıya iletebilir.

İhbar bankası / Advising bank

• Akreditifin açıldığını ihracatçıya iletir.
• Akreditifde, ihracatçıya karşı ödeme konusunda herhangi bir yükümlülüğü yoktur. Bir anlamda postane görevini üstlenmiştir.

Teyid bankası / Confirming bank

• Amir banka dışındaki bir banka akreditife kendi yükümlülüğünü ekliyebilir. Bu banka çoğunlukla ihbar bankası olmaktadır.
• Teyid, amir bankanın yükümlülüklerini yerine getireceğine ilişkin olarak bir diğer bankanın kesin taahhüdünü ortaya koymasıdır.
• Teyid eden bankanın birinci derecede sorumluluğu vardır.
• Akreditif koşullan yerine getirilmişse, teyid bankası;
1. İhracatçıya dönüş hakkı olmaksızın ödeme yapar
2. Poliçeleri kabul eder.
3. İhracatçıya dönüş olmaksızın poliçenin müzakere işlemini gerçekleştirir.
• Sorumluluğu amir bankanın sorumluluğu kadar önemlidir. Akreditif koşullarına karşı gelinirse, ihracatçı hem amir bankaya hem de teyid bankasına karşı tavır koyabilir.
• Kendisini birinci derecede sorumlu bir konuma getiren bu hizmet karşılığında komisyon alır.

Bu bankalar dışında ise;

İştira Bankası (Negotiating Bank)
Akreditif iştira edilebilir bir akreditif ise, lehdar tarafından ibraz edilen belgeleri inceleyerek ödeme yükümlülüğü altına giren ve poliçe veya vesaiki alan banka, İştira Bankasıdır.
İştira bankası, akreditif üzerinden işlem yaparak yani vesaiki inceleyerek işleme alır ve ödeme yükümlülüğü altına girer.
Akreditif şartlarında iştira bankasının herhangi bir banka olabileceği belirtilmiyorsa, iştirayı yapacak bankanın muhakkak belirtilmesi gerekir.

Rambursman Bankası (Reimbursing Bank)
Akreditifte bir bakıma aracı görevi görerek, doğrudan taraf olmayan ödeme bankası Rambursman Bankasıdır. Akreditif ile ilgili ödemeyi yapan veya iştira eden bankayı ramburse eder. Ramburse yetkisi yine amir banka tarafından verilir.
Rambursman bankası amir banka tarafından kendisine verilen ramburse yetkisi ile amir banka adına ödeme yapar. Rambursman bankasının ödeme yapmaması sonucunda sorumluluk amir bankaya aittir.
Akreditifte aksi bir şart yoksa, rambusman bankasının her türlü faizi, komisyon ve masrafları amir banka tarafından karşılanır. Akreditifin kullanılmaz durumda olması halinde ise varsa rambursman bankasının masrafları yine amir banka tarafından karşılanır.



Görevli Banka (Nominated Bank)
Adından da anlaşılacağı üzere, akreditifin türüne göre görevlendirilmiş olan bankadır. Konusuna göre akreditifte, ödeme yapmaya, vadede ödeme yükümlülüğü altına girmeye, poliçe kabul etmeye ve iştira işlemi yapmaya yetkili bankadır.
Görevli bankanın, amir banka için yukarıda belirtilen işlemleri yapabilmesi için, görevlendirilmiş olması gereklidir. Eğer teyit bankası görevli banka olarak tayin edilmediyse, kendisine verilen belgelerin incelenmesinden veya amir bankaya gönderilmesinden sorumlu değildir. Ancak, kendisine ibraz edilen belgeleri kanunen 7 iş günü içinde incelemesi şarttır.
V . Akreditif İşlemleri:
1. Alıcı ile satıcı arasında ödemenin akreditifle yapılacağını belirten bir satış sözleşmesi yapılır.
2. İthalatçı bankasına ihracatçı (lehdar) lehine akreditif açması için talimat verir.
3. Amir Banka genellikle, satıcının bulunduğu ülkedeki bir bankayla akreditifı ihbar ya da teyid etmesi için anlaşır.
4. Muhabir ya da teyid eden banka akreditifın açıldığını ihracatçıya bildirir.
5. Satıcı akreditifin açıldığını öğrenir öğrenmez, eğer belirtilen zaman içinde gerekli şartları sağlıyabilecekse, malları sevketme durumundadır.
6. Satıcı sevkiyatı yaptığını kanıtlayan belgeleri kredinin açıldığı bankaya gönderir.
7. Muhabir Banka gönderilen belgeleri kredi koşullarıyla karşılaştırdıktan sonra, gönderilen belgeler kredi şartlarına uygunsa, kredide belirtilen şartlara göre ödemede bulunur veya müzakerede bulunarak devreder ya da ciro eder.
8. Muhabir ya da teyid eden banka belgeleri amir bankaya gönderir. (Eğer muhabir banka, amir bankadan farklıysa)
9. Amir banka gönderilen belgelerin, kredi şartlannı karşılayıp karşılamadığını kontrol eder. Eğer gönderilen belgeleri yeterli bulursa;
a) Satıcı tarafından belgeler direkt olarak ona gönderilmişse ödemeyi satıcıya ya da onun için kullanılabilir fon tutan muhabir bankaya yapar.
b) Teyid eden bankaya ya da satıcıya ödemede bulunan veya poliçesini kabul eden muhabir bankaya geri ödemede bulunur.
10. Amir banka tarafından belgelerin akreditife uygunluğu tespit edildikten sonıra akreditif miktarının ödenmesi için belgeler ithalatçıya sunulur.
11. Alıcı, nakliye belgelerini malların teslimatını yapacak olan taşıyıcıya gönderir.

Akreditifi daha iyi anlamak açısından bir örnek verelim;
Yeni kurulan ihracatçı bir firma Afrika'da satış yapmaktadır. Firma Afrikalı alıcının kredi alabilirliliği ve iş hayatı hakkında son derece kısıtlı bilgiye sahip bulunmaktadır. Ayrıca alıcının ülkesindeki ithalat düzenlemeleri hükümet tarafından her an değişikliklere uğratılabilmektedir. Bu durumda satıcı firma ödemenin akreditifle yapılması ve kredinin ülkemizdeki bir banka tarafından teyid edilmesi konusunda ısrarlı olabilir. Böylece kendisini alıcının herhangi bir negatif davranışına ve politik risklere karşı garanti altına almış olur. Öte yarıdan ithalatçı malların yüklenip sevkiyatın yapılmakta olduğunu gösteren belgeleri satıcı sunmadan, ödemenin yapılmayacağını bilmenin rahatlığı içinde olacaktır. Ancak mal kalitesinin yeterliliği konusund•a, ithalatçının herhangi bir garantisi bulunmayacaktır. Çünkü bankalann yükümlülüğü, ihracatçının verdiği belgelerin akreditif koşullarıyla uygun olup olmadığını ödemeden önce saptamaktır, ilgili satış sözleşmesine uygun olup olmadığını incelemek görevi değildir.

VI . Akreditif Formu:
Akreditif Formu Örneği ve Formda Yeralan Bilgilere İlişkin Açıklamalar;

Name of Issuing bank 1



Place and Date of Issue Irrevocable
Documentary
Credit 2

Date and Place of Expiry 3
Applicant 4 Beneficiary 5
Advising Bank 6 Amount 7
Partial Transshipment 10
Shipments 9

Allowed ( ) Allowed ( )
Not Allowed ( ) Not Allowed ( )


Loading on board / dispatch / taking in charge at / from: 11

For Transportation to 12 Credit available 8

( ) by sight
( ) by acceptance

against the documents detailed herein

( ) and beneficiary’s bill of exchange at


on
Documents to be presented 13
Documents to be presented within days after the date of issuance of the transport documents but within the validity of the credit. 14
We hereby issue the documentary credit in your favour. It is sobjected to the ICC Uniform Customs and Practice for Documentary Credits (1993 Revision, International Chamber of Commerce, Paris, France, Publication No.500) and engages us in accordance with the terms thereof. The number and the date of the credit and the name of our bank must be quoted on drafts required. If the credit is available by negotiation, each presentation must be noted on the reverse of this advice by the bank where the credit is available.
This Document Consists of signed page(s).




Akreditif mektubunda yer alan bilgilere ilişkin açıklamalar:

1. Amir Bankanın adı ve adresi. ( Amir Banka genellikle ithalatçının kendi bankası olup, ithalatçının talimatı üzerine akreditifi açar.)
2. Akreditifle ilgili işlemleri içeren banka referans numarası
3. Akreditif vadesi
4. Akreditifi açtıran ithalatçının adı ve adres
5. İhracatçının (lehdar) adı ve adresi
6. Akreditifi ihbar eden bankanın adı ve adresi. Bu banka genellikle ihracatçının kendi bankasıdır.
7. Akreditifin tutarı ve döviz cinsi
8. Akreditifte belirtilen ödeme ţekli
9. İhracatçının tam sipariş tutarının altında sevkiyat (kısmi sevkiyat) yapmasına izin verilip verilmediği
10. Mallann bir araçtan diğerine aktarma yapılmasına izin verilip verilmediği
11. Malların nakliye firmasına teslim edildiği yer ve bunun için verilen en son tarih
12. Malların gönderildiği yerin adı
13. Banka tarafindan ödeme yapılmadan önce ihracatçının bankasına sunması gereken belgelerin türü ve miktarına ilişkin liste
14. Akreditif vadesi içinde, nakliyeye ilişkin belgelerin verildiği tarihten itibaren diğer belirli belgelerin sunulması için verilen süre.

VII . Akreditif Çeşitleri:

Kabilirücu / Dönülebilir Akreditif (Revocable L/C)
Amir banka tarafından lehdara önceden haber vermeden, iptal edilebilen veya değiştirilen akreditif çeşididir. Ancak, iptal veya değiştirme süresi akreditife konu vesaikin ibrazına kadar geçen süre olmalıdır. Eğer, akreditif vesaiki iştira, teyit veya görevli bankaya ibraz edilmiş ve herhangi bir ödeme yapılmışsa, amir banka ödeme yapan bankanın yükümlülüğünü karşılar. Bütün bu koşullar altında doğal olarak bu akreditif çeşidi lehdar açısından çok tercih edilen bir akreditif çeşidi değildir. Bu tür akreditifte teyit bankası yoktur, çünkü teyit eklemek çok risklidir. Uluslararası Ticarette genellikle bu tür akreditifler kullanılmaz.

Gayrıkabilirücu / Dönülemez Akreditif (Irrevocable L/C):
Tarafların hepsinin rızası olmadan iptal edilemeyen veya şartları değiştirilemeyen akreditif çeşididir. Bu akreditifin iptali veya herhangi bir değişikliği için tarafların hepsinin onayı gerekir ve bu nedenle satıcı açısından çok güvenilir bir akreditif çeşididir. Akreditif şartlarına uygun olarak gerekli belgeler bankaya ibraz edildiğinde amir banka ödeme taahhüdü altına girerek, belirlenen şekilde ödemeyi yapar.
Akreditif metninde, akreditifin dönülebilir veya dönülemez bir akreditif olduğu belirtilmediyse, bu akreditif 500 sayılı Broşür md.6/b, c gereği dönülemez (Irrevocable) akreditif olarak kabul edilir.

Teyitsiz Akreditif (Unconfirmed L/C):
Akreditif işleminde amir banka dışında bir bankanın teyit vermeyerek ödeme taahhüdü altına girmemesi ve sadece ihracatçıya açılan akreditifi ihbar etmesi teyitsiz akreditiftir. İhbar bankası hiç bir taahhütte bulunmaz, ancak, gelen akreditifin doğruluğunu kontrol eder ve bunun dışında hiç bir risk almaz.
Teyitli olduğu hakkında hiç bir ibare bulunmayan akreditifler, teyitsiz akreditif olarak kabul edilirler.

Teyitli Akreditif (Confirmed L/C)
İhbar bankasının amir bankanın talebi üzerine akreditife teyidini eklemesi, yani amir banka dışında bir bankanın akreditife teyit eklemesi sonucu o akreditif teyitli akreditif olur. Bir bankanın akreditife teyit eklemesi demek, amir bankanın taşıdığı sorumluluğu taşıması demektir. Teyit bankası, amir banka gibi akreditif şartlarına uygun olarak ibraz edilen belgeler karşılığında ödemesi gereken miktarı öder.
Teyitli akreditif genellikle dönülemez (Gayrikabilirücu) akreditiflerdir. Dönülebilir Kabilirücu akreditifler her an dönülme riski taşıdığından bankalar böyle bir akreditife teyit eklemek istemezler.

Sessiz Teyit (Silent Confirmation)
Teyit bankası tarafından akreditifin amiri olan (Akreditifi açan) bankanın Kredibilitesinin yeterli bulunmaması halinde teyit bankasının da uygun göreceği, üçüncü bir bankanın akreditifi açan bankanın sorumluluklarına aynen kefil olması, akreditifi açan bankanın ödeme yapamaması halinde, akreditifi açan bankaya kefil olan söz konusu üçüncü bankanın akreditif tahtında ödeme yapması halidir.

Akreditif tutarının bloke edilmesi (Cash Colleteral):
Amir banka (akreditifi açan banka) akreditife teyit eklenmesi için akreditifin nakit tutarını, akreditifi teyit edecek banka nezdinde veya başka bir bankada akreditifin teyit bankası lehine bloke ettirir.

Rotatif/Döner Akreditif (Revolving L/C)
Bu akreditifler taşıdıkları şartlara göre kullanıldıkça otomatik olarak yenilenerek tekrar kullanılabilir hale gelen ve bunun için özel değişikliklerin yapılması gerekli olmadan kullanılabilen bir akreditif türüdür. Ancak söz konusu akreditif metninde Revolving Klozunun mutlak surette yer alması gereklidir. Bu tip akreditifler, ithalatçıları (amir tarafı), toplam ithalat için paranın tamamının ilk etapta kullanım zorunluluğundan kurtaran ve ihracatçı tarafa da her kısım ihracat için yeni bir akreditif açılışının beklentisi olmaksızın bu akreditif tahtında üretim yapma veya mal satın alma kolaylığı getirir.
Rotatif akreditifler meblağ veya süre ile sınırlandırılmalıdır, zira bu tür akreditifler amiri ve bankasını büyük bir sorumluluk altında bırakır.
a) Süre Açısından Sınırlı Rotatif Akreditif: Bu tipteki Rotatif Akreditiflerde, belirli devreler itibariyle lehdar tarafından akreditifin kullanılması (örnek 9 ay içerisinde ve her ay belirli bir miktarda yükleme yapılarak akreditifin lehdar tarafından kullanılması) halinde akreditif yenilenmektedir.

Söz konusu akreditifler,
• Birikimli (Cumulative)
• Birikimsiz (Non-Cumulative)
olarak açılabilir.

BİRİKİMLİ (CUMULATIVE) ROTATIF AKREDİTİF: Belirlenen bir dönem içerisinde kullanılmayan akreditif tutarı müteakkip dönemdeki akreditif tutarına ilave edilerek kullanılan akreditif tipidir.
BİRİKİMSİZ (NON-CUMULATIVE) ROTATİF AKREDİTİF: Belirlenen dönem içerisinde kullanılmayan akreditif tutarı iptal edilerek, kullanılmayan dönem tutarları kadar eksik olarak kullanılan akreditif tipidir.
b) Meblağ Açısından Sınırlı Rotatif Akreditif: Akreditif tutarında ve akreditif vadesi içerisinde yapılacak her yükleme ile akreditifte ödenecek tutar lehdarın emrine amade tutularak, akreditif kullandırılacak maksimum tutar belirlenir.

Karşılıklı (Back-to Back) Akreditifler:
Bu tür akreditifler genellikle transit ticarette ve ihracatçının malları üreten firmadan başka bir firma olması halinde kullanılır. Birbirinden bağımsız iki ayrı akreditif işleminden oluşur ve ilk akreditif lehdarının, ikinci akreditifin amiri olduğu işlem türüdür. Genellikle bu tür işlemlerde ihracatçı, bir aracı veya mümessil firma olabilir. İthalatçı, ihracatçıdan talep ettiği belgelerin aynılarını üretici firmadan talep eder ve bu işlem, ihracatçı (aracı) ile imalatçı firmanın ayrı ayrı ülkelerde olduğu hallerde kullanılır. Lehdar firma, adına gelen ihracat akreditifini teminat göstermek suretiyle malların satıcısı veya imalatçısı lehine aynı özellikleri taşıyan bir akreditif açılmasını talep edebilir. Ancak, bankalar hiçbir zaman bu tür talepleri kabul etmezler, zira ihracatçının adına gelen akreditifin kullanımı diğer akreditifin işlerliğine bağımlıdır.

Devredilebilir (Transferable) Akreditifler:
Bu tür akreditiflerin metninde 'Devredilebilir' ibaresinin açıkça yer alması gerekir. Akreditifin lehdarı, kendine tanınan hak ve yükümlülükleri aksine bir hüküm olmadığı durumlarda bir veya birkaç lehdara olmak üzere bir kez devredebilir. İkinci lehdar veya lehdarların talepleri doğrultusunda kendilerine devredilmiş bulunan akreditif, üçüncü lehdar veya lehdarlara devredilemez. Ancak ikinci lehdar yada lehdarların talepleri çerçevesinde akreditifin ilk lehdarına devri mümkün bulunmaktadır. ICC 500'ün 48/h maddesinde yer alan hükümler dışında, akreditif orijinalinde belirtilen şartlarda devredilebilir;
* Akreditifin tutarı ve malların birim fiyatları azaltılabilir,
* Akreditifte yer alan vade tarihleri kısaltılabilir.
* Sigorta oranları arttırılabilir.
İlk lehdar, ikinci lehdarın kendisine devredilen akreditif tahtında bankaya sunduğu vesaik içerisindeki faturayı akreditif şartları çerçevesinde kendi faturası ve poliçesi ile değiştiribilir. Konuyla ilgili olarak ilk lehdarın fatura ve poliçesinin uygun bir süre içerisinde bankaya ulaşmaması durumunda, bankanın ikinci lehdarın ibraz ettiği vesaiki amir bankaya gönderme hakkı bulunmaktadır.

Red Clause Akreditifler
Bu tür akreditifler, akreditifin lehdarı (ihracatçıya), mal temini, navlun, ambalaj v.b.masraflarını karşılamak amacıyla, herhangi bir yükleme yapılmadan ve bankaya vesaik ibraz edilmeden akreditifte öngörüldüğü şekliyle akreditif tutarının tamamının veya belirli bir kısmının peşin olarak lehdara ödenmesine imkan veren akreditiflerdir. İhracatçı (lehdarın) lehine gelen red-clause akreditiften yapacağı, kullanımlar karşılığında akreditif metninde;
* Ödemenin kendisinden bir taahhütname alınması kaydıyla veya
* Peşin ödenecek kısım için banka garantisi veya teminat mektubu düzenlenmesi kaydıyla yapılacağı yönünde maddeler yer alabilir.
Red-Clause akreditif tahtında ibraz edilen vesaik karşılığında ihracatçıya (lehdara) peşin ödeme yapılan kısım mahsup edilmek suretiyle (Akreditifin tamamı peşin olarak ödenmiş ise herhangi bir ödeme yapılmaksızın vesaik akreditif amirine gönderilecektir.) ödeme yapılacak ve ibrazı yapılmış olan vesaik muhabir bankaya gönderilecektir. İhracatçı firmaya peşin olarak ödenen tutar; ihracatçının akreditif ile talep edilen ihracatı ve yüklemeyi yerine getirememesi halinde faizi ile birlikte geri ödeneceği tabiidir. Bu durumda, faiz oranı akreditif metninde dercedilmelidir.

Green-Clause Akreditifler
Yukarıda açıklanan red-clause akreditiflerde ithalatçılar, peşin ödenen kısmı teminat altına aldırmamışlarsa, önemli ölçüde riske girerler ve bu risklerinin en az düzeye indirgenebilmesini teminen Green-Clause akreditifler açılır. Green-Clause akreditiflerde, ihracatçı (lehdar) firmalara; mallarını ithalatçı tarafa göndermeden önce akreditiften tahsilat yapılmasına imkan tanınır. Green-Clause akreditif tahtında, yüklemesi yapılmış olan malların mülkiyetini aracı bankaya (Genel olarak akreditifin açıldığı banka olabilmektedir) devreden ambarlamayı yapan firma tarafından tanzim edilen, ambar teslim makbuzları ile depolanan malların tutarı belirlenir ve ihracatçının bu makbuzları ibraz ederek Green-Clause akreditiften kullanım yapabilirler.
Green Clause Akreditifin işleyişini şu şekilde özetleyebiliriz. İhracatçı hazırladığı bir kısım mallarını üçüncü şahıs (Bu akreditifi ihbar eden banka olabilir.) ambarına depolayarak, malların mülkiyetini bankaya devredebileceği ambar teslim makbuzunu alarak, söz konusu teslim makbuzunu bankaya ibraz ederek toplam depoladığı malların green-clause akreditifte belirlenen oranda, tahsilat yapar. Bu tip akreditiflerde malların mülkiyeti bankaya verildiğinden, ithalatçı güvence altına alınmış olur. Ayrıca ihracatçı da düşük maliyetli fon kaynağından yararlanmış olur.

Clean (Temiz) Akreditifler
Bu tip akreditifler genellikle mal alımı için değil, belirli bir amaca yönelik ödemelerin gerçekleştirilmesi için çok fazla detaylı vesaik ibrazı istenmeyen ödeme, garanti işlevleri itibariyle ve dönülebilir, dönülemez olmaları itibariyle iki şekilde de kullanılabilen türde akreditiflerdir. Ödeme amacıyla kullanılan clean (temiz) akreditifler ile amir tarafın lehdara yapacağı periyodik ödemeler için kullanılabilir. Garanti amacıyla kullanılacak olan clean (temiz) akreditiflerde ise amirin lehdara taahhüt ettiği hizmeti (taahhüdünü) yerine getirememesi halinde akreditifte istenen belge/belgelerin ibrazı ile kullanılır. Söz konusu akreditiflerin ICC 500'e tabi olması gerekir. Bu tip akreditiflere örnek olarak: Amirin yurdışında bulunan çalışanlarına maaş ödemesi yapmak için, senet ödemeleri için açtıracağı akreditifleri verebiliriz.

Stand-by Akreditifler (Garanti Akreditifleri)
Bu tip akreditifler Teminat mektubu hükmünde olup, diğer akreditiflerden en önemli farkları; belirli bir hizmetin yerine getirilememesi halinde ödeme taahhüdü içermeleridir .Diğer akreditiflerde belirtilen taahhüdün yerine getirilmesi halinde lehdara ödeme yapılacaktır. (Örneğin: X malına ilişkin evrakların akreditif metninde istenen koşullarda aracı bankaya ibrazı halinde akreditif tahtında ödeme yapılacağı hususu akreditif metninde garanti altına alınmıştır.)
Stand-by akreditifler Teminat Mektupları ve Garantilere alternatif Başka bir ifadeyle, stand-by akreditifte, ödeme bir taahhüdün yerine getilmediğini tevsik eder nitelikteki vesaikin ibrazı halinde yapılmaktadır. Teminat mektubu ve garantilerde bir taahhüdün yerine getirilememesi halinde kayıtsız şartsız ilk talepte ödeme yapılmakta, stand-by akreditiflerde ise ödeme taahhüdün yerine getirilmediğini gösteren belgeler karşılığı gerçekleştirilmektedir. Ayrıca olarak geliştirilmiş uygulamada geniş yer bulan şarta bağlı teminat mektubu/garanti olarak nitelendirilebilen türde işlemlerdir.
Stand-by akreditifler şekil şartları ve ICC 500 kapsamında açılmaları dolayısıyla diğer tip akreditiflere benzemekle birlikte işlevi açısından, diğerlerinden farklılık arz etmektedir. Stand-by akreditifler Teminat Mektubu veya Banka Garantisi özelliklerinden dolayı ve ayrıca, ABD yasalarına göre Bankaların Teminat mektubu/Banka garantisi kabul etmeleri ve düzenlemeleri yasaklandığından dolayı, bankalar Stand-by akreditifleri hayata geçirerek, teminat mektubu ve garanti kullanımını bu şekilde yönlendirmişlerdir.

Kullandırılış şekli itibariyle akreditifler
a) Vesaik ibrazında ödemeli (sight payment),
b) Poliçe kabullü (Acceptance),
c) İştira (Negotiation),
d) Belirlenen bir vadede ödeme (Deferred payment),
e) Peşin Ödemeli (Red-Clause Akreditifler)
şeklinde maddelenebilir.

A . Vesaik ibrazında ödenecek akreditifler (Görüldüğünde Ödemeli L/C) Sight/payment L/C
Akreditif şartlarında talep edilen uygun belgelerin, akreditifin süresi içerisinde, akreditifte öngörülen ödeme yerine göre teyit bankası veya amir banka nezdinde ödemeli olmasına göre değişen (Vesaikin uygun bulunması halinde ibraz edildiğinde) ödemenin yapıldığı akreditiflerdir.



B . Poliçe kabullü (Kabul kredili akreditifler) Acceptance L/C:
Akreditif şartları arasında, akreditif tahtında talep edilen belgelere ilaveten lehdarın çektiği poliçe/poliçeler'in kabulünü öngören maddelerin yer aldığı akreditif türüdür. Kabul kredili akreditiflerde, poliçe kabul edilmesi veya aval verilmesi halinde, akreditif ile doğan taahhüdün kaynağı poliçeye dönüşmektedir.


C . İştira (Negotiation) Negotiable L/C :
Akreditif şartlarında, iştira yetkisi verilmiş olan banka ,kendisine ibraz edilen vesaikin akreditif şartlarına uygunluğunu tespit ettikten sonra -lehdarın çektiği poliçe/poliçeleri veya- ibraz edilen belgelerin satın almak suretiyle ödeme yapar. İştiraya yetkili bankalar,akreditif metninde mutlaka belirtilmektedir. Örn; Restricted negotiable L/C (Sınırlı iştira edilebilir nitelikli akred.), Freely negotiable L/C (Serbestçe iştira edilebilir akreditif). Freely negotiable ifadesini taşıyan akreditifler herhangi bir banka gişesinde serbestçe kullanılabilir ve teyit veren bankanın vesaik üzerinde kontrolü kalmaz.

D . Vesaikin ibraz süresinden veya yükleme tarihinden itibaren belirlenen bir vadededen sonra ödemeli akreditifler (Deferred L/C):
Bu tip akreditiflerde satıcı(lehdar) amire (ithalatçı) mal bedelinin ödenmesinde belgelerin ibrazından itibaren veya yükleme vesaikinin tarihinden itibaren veya taraflar arasında belirlenen bir vadede ödeme yapılması öngörülen akreditiflerdir. Lehdar yükleme vesaikini görevli/teyit bankasına ibraz eder, vesaik incelenir, akreditif şartlarına uygun bulunması halinde amir bankaya gönderilir ve ödeme vadede gerçekleştirilir.

E . Peşin Ödemeye imkan veren akreditifler (Red-Clause akreditifler):
Bu tip akreditiflerde, akreditif tutarının tamamının veya bir kısmının (Belirli bir yüzdesinin), akreditifte talep edilen belgelerin ibrazından önce lehdara peşinen (avans olarak) ödenmesi öngörülür. Bu akreditif türünde tarafların (amir/lehdar) biribirlerini çok iyi tanımadıkları hallerde peşin ödenecek kısım için lehdar'dan peşin ödemeyi garanti edecek bir Teminat Mektubu talep edilebilir ve bu husus Red-Clause akreditif metninin şartları arasında yer alır. Böyle bir Teminat Mektubu talep ediliyorsa, söz konusu Teminat Mektubu düzenlenmeden L/C operatif hale gelmez.

VIII . Akreditif İşlemlerinde Genel Kurallar ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar:

Alıcı

• Amir bankaya talimatlannı aşırı detaydan uzak bir açıklıkla vermeli ve talimatları kesinlik taşımalıdır. Öyleki, banka ithalatçının ne istediğini tahmin etmek durumunda kalmamalıdır.
• Açılan kredinin amacı alımın bedelini ödemektir. Kredi şartları ve istenen belgeler satış kontratı ile uyum içinde olmalıdır.
• Sevkiyattan önce veya sevkiyat sırasındaki mallann her türlü incelenmesi belgelendirilmelidir. Bu tür belgelerin çıkış mercileri önceden kredi anlaşmalarında mutlaka belirtilmelidir.
• Akreditif satıcının sağlıyamayacağı belgeleri zorunlu kılmamalıdır ve satıcının yerine getiremiyeceği koşullan öne sürmemelidir.

Satıcı

• Akreditifte belirtilen meblağın kullanımına kadar geçen sürede satıcı boş durmamalı gerekli gördüğü değişiklikleri anında iletmelidir.
• Satıcı akreditifde belirlenen süreyi ve koşulları karşılıyabileceğinden emin olmalıdır.
• İhracatçı akreditifte belirtilen belgeleri zamanındá şartlara uygun olarak ibraz etmelidir. Belgeleri mümkün olduğu kadar çabuk şekilde akreditifin geçerlilik süresi içinde bankaya ibraz etmelidir.
• Belgeleri bankaya ibrazında akreditifte belirtilen koşullara göre gerek zaman gerekse belgelerin nitelikleri açısından uygunsuz bir durum ortaya çıkarsa, bankanıin belgeleri kabul etmemekle yükümlü olduğunu ihracatçı unutmamalıdır.

Akreditif işlemlerinde yukarıdakilere ek olarak dikkat edilmesi gereken en önemli noktaları aşağıdaki gibi maddeleyebiliriz:

1. İthalatçı ile ihracatçı arasında sözleşme yapıldığı zaman, ihracatçının tam olarak ithalatçı tarafından ne tür belgeler istendiğini bilmesi gerekmektedir. Daha sonra ihracatçı akreditif koşullannı yerine getirebilmek için akreditif vadesinin yeterli olduğundan emin olmalıdır.
2. İhracatçı, ithalatçı ile olan tüm işlemlerinde adının ve adresinin doğru bir şekilde yazıldığından emin olmalıdır. Akreditif ihracatçıya ihbar edilmediğinde ihracatçı akreditifte ve sunacağı belgelerde isminin doğru olup olmadığını kontrol etmelidir.
3. Alıcının kısmi sevkiyatı kabul edip etmediği konusu ihracatçı tarafından anlaşılır olmalıdır: Eğer kısmi sevkiyat kabul ediliyor ise teslim tarihinde bir problem çıksa bile bu durum akreditifin geçerliliğini etkilemeyecektir.
4. İhracatçının sözleşme tamamlanmadan önce, malları nasıl yükleyeceğini bilmesi gerekmektedir. Genellikle yüklemelerde aktarma işlemi yapılabilmektedir. Bazen önceden geminin aktarma yapıp yapmayacağını bilmek mümkün olmayabilmektedir. Bu gibi durumlar için akreditifin aktarma işlemine izin vermesi faydalı görülmektedir.
5. Akreditifte malların gönderildiği nokta ve gönderme tarihi, ihracatçı ile ithalatçının akreditif koşullan üzerinde anlaştıkları gibi olmalıdır.
6. İhracatçı, ithalatçının hangi belgeleri istediği konusunda emin olmalıdır. İstenilen belgelere göre, mallan yüklemeye hazırlarken, ekstra maliyetler ve gecikmeler olabilmektedir.
7. İhracatçı akreditif kendisine ihbar edildiği zaman tüm detaylan kontrol etmelidir. Aynı zamanda istenilen belgelerin hazırlanabilmesi için yeterli zamanın olup olmadığının ihracatçı tarafından kontrol edilmesi gerekmektedir.

IX . Akreditifte İstenen Belgeler:

Akreditifte istenen belgeler ülkelere, firmalara ve malın cinsine göre değişse de genellikle aşağıdaki belgelerden oluşmaktadır.

Ticari fatura (Commercial invoice)
İhracatçı tarafından ithalatçıya verilmek üzere düzenlenen ve tasdik olunarak üzerinde malın birim fiyatını, toplam fiyatını, miktannı, ağırlığını; özelliklerini, satıcının adı ve adresini, alıcının adı ve adresini, borcun ödeme şeklini, satış şartları ile yükleme ve boşaltma yerini gösteren belgedir. İhracatçının hazırlayacağı ticari fatura ithalatçı ülkenin mevzuatına uygun olmalıdır.

Poliçe (The bill of exchange)
Poliçe, ihracatçı tarafından hazırlanan ve imzalanan bir belge olup, ithalatçının belirli bir meblağı (ihracat tutarını) yine belirli bir süre sonunda ihracatçıya ödemesini öngören bir belgedir. Poliçe, ihracatçıya ödemenin yapılacağına dair bir güvence oluţturmamakla birlikte akreditife ek olarak düzenlenen bir belgedir.

Menşe Şahadetnamesi (Certificate of origin)
İhracatçı ve onun temsilcisi tarafından hazırlanan ve bağh bulunduğu Ticaret Odası tarafından tasdik edilen malın menşeini gösteren belgedir.

Konşimento (Bill of lading)
Konşimento, nakliye araçları yola çıkmadan önce ihracatçının vereceği yükleme rotasına göre nakliyeci tarafından düzenlenen malların teslim alındığını ve kararlaştırılan yere kadar taşınıp ithalatçıya teslim edileceğini gösteren belgedir.

Kalite kontrol belgesi (Certificate of inspection)
İthalatçılar genelde aldıklan malların belli standartlará uygun olduğundan emin olmak için kalite kontrol belgesi isterler. İki taraf kalite kontrol işlemiyle kimin ilgileneceği ve masraflan kimin karşılayacağı hususunda önceden anlaşmaya varmalıdır.
Sigorta poliçesi (Insurance certificate)
İthalatçıya gönderilen malların yolculuk sırasında kayba veya hasara uğrama tehlikesine karşı sigorta edildiğini gösterir.

ATR-l, ATR-3 ve EURO1 Dolaşım belgeleri
ATR belgesi, Avrupa Birliğine üye ülkelere yapılan ihracatta istenmektedir. EFTA ülkeleri ile Türkiye arasında yapılan Serbest Ticaret Anlaşması gereği, bu ülkelere yapılan ihracatta EUROl Belgesi istenmektedir.

Sağlık sertifikası
Sözkonusu malın cinsine göre sağlık koşullarına uygun olup olmadığını gösteren belgedir.

Çeki listesi
Bazı durumlarda, ithalatçı firma tarafından istenebilir. Çeki listesi, hangi taşıta ne kadar mal yüklendiğini, birim paket veya çuvalın ağırlığını gösterir.

X . Akreditif İşlemlerinin Maliyeti:
Bütün vesaikli krediler, maliyet tesbiti açısından çeşitli dilimlere ayrılırlar; Akreditif açılması, ihbarı, teyid edilmesi, düzeltilmesi, ödeme yapılması, poliçelerin kabulü, ciro edilmesi gibi, bütün bu farklı dilimler için bankaların aldıkları komisyon değişmektedir. Aynca bankalar komisyon bedelini belirlerken, tarafların ticari güvenirliliği ve bulundukları ülkelerin finans piyasasındaki yeri gibi kriterleri değerlendirirler.

XI . Akreditif İşlemlerinde Uygulanan Kurallar:
Uluslararası Ticaret Odası, "Vesikalı Krediler Hakkındaki Yeknesak Teamüller ve Uygulamalar" broşürünü gözden geçirerek 1993 yılında yeniden yayınlamıştır. (Uniform Custom and Practise For Documentary Credits/U.C.P. No: 500). Bu yayın uluslararası kabul görmektedir. Temelde yasal bir yaptırımı yoksa da, akreditifli işlemlerde aşağı yukarı her ülke bu kuralları uygulamaktadır. Öyleki, ulusal hukuka bırakılan anlaşmazlıklarda dahi, yargıçlar U.C.P'yi dikkate almaktadırlar. Türk mevzuatında ise Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar ve buna ilişkin yürürlüğe konulan Tebliğ Hükümleri, ihracat bedellerinin yurda getirilmesinde kullanılan ödeme şekillerine işikin düzenlemelerdir.

29 Nisan 2008 Salı

1. Peşin Ödeme (Advance Payment)

Peşin ödeme, ihracat gerçekleşmeden mal bedelinin ithalatçı tarafından ödenmesi ve bunu takiben söz konusu malın sevkedilmesidir.

İhracatçı, sevkedeceği malın bedelini daha paketlemeden hatta daha üretmeden almış olabilir. Bu yüzden, ihracatçı için son derece uygun ve tercih edilen bir ödeme sistemi olmasına rağmen ithalatçılar tarafından pek tercih edilmez.

Karşılığı peşin ödeme ile gelen malın bir yıl içersinde ihracatın gerçekleşmesi gerekir. Aksi taktirde para iadesi söz konusu olacaktır. Bankalar, gelen peşin ödeme içersinden, ihracatçıya ihracatı gerçekleştirmeye zorlamak amacıyla KKDF (Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu) ve yıllık gecikme faizi toplamı oranında bir meblağ bloke eder. İhracatın bir içersinde gerçekleşmesinden sonra bloke çözülerek ihracatçıya iade edilir.

Peşin ödeme beş şekilde gerçekleşebilir.

1.1. Efektif

Efektif, cebimizde taşıdığımız, elle tutup görebildiğimiz, banknot veya bozukluk şeklinde kullanılan paralardır. Efektifin peşin ödeme aracı olarak kullanılması, nakit olarak ithalatçı tarafından ihracatçıya ulaştırması şeklinde olur.Ancak, ihracat bedeli olarak getirilen efektif, ithalatçı firmayı temsile yetkili şahıslar tarafından getirilebilir ve 50.000 ABD Dolarının (veya eşdeğer diğer döviz cinsleri) üzerindeki efektif değerler için, efektifin, gümrükten geçişi sırasında gümrük yetkililerine beyan edilmesi ve söz konusu efektif miktarı için ihracat bedeli olduğuna dair DBT ( Döviz Beyan Tutanağı ) düzenletilmesi gerekmektedir.50.000 ABD Doları üzerindeki ihracat bedellerinin bankada alışı sırasında, banka tarafından bu meblağın yurt dışından geldiğinin ispat edilmesini yani DBT’yı ister. DBT alınmamış veya noksan olan peşin ödemeli ihracat işlemlerinde banka bu eksiklikten dolayı DAB (Döviz Alım Belgesi ) düzenlemez ve ihracat aksar.

1.2. Havale

Peşin ödeme sistemlerinde en çok kullanılan sistemdir. İthalatçı, ihracatçı adına ve hesabına banka havalesi çıkarır. Günümüzde havaleler çoğunlukla bankalar arası SWIFT haberleşme sistemi ile on-line olarak hemen gerçekleştirilmektedir. İthalatçı, parayı gönderdiğini, ancak banka paranın hala gelmediğini söylüyorsa, ilk yapılacak şey, ithalatçının kendi bankasının ithalatçının bankasına havaleyi gerçekleştirdiği SWIFT mesajın kopyasının ithalatçıdan istenerek bankaya bu belgenin ibraz edilmesidir. İki banka arasındaki bir SWIFT havale işlemini en geç iki gün içersinde ihracatçının hesabına geçer ( bankalar arası irtibatı sağlayacak bir başka banka kullanılmıyorsa )

1.3. Çek

İthalatçı bazen ödemeyi çek ile yapmayı isteyebilir. Bu durumda çek ya ithalatçı tarafından getirilebilir yada posta ile gönderilir.Hangi şekilde gelirse gelsin bu sistemde daha çok BANKA ÇEKLERİ tercih edilmektedir.

1.4. Prefinansman

İthalatçının ihracatçıyı, ihracat öncesi finanse etmesi anlamına gelen prefinansman, konvertible dövizlerle ve en fazla bir yıl vadeli olur. Prefinansman sisteminde, ihracatçının bankası, ihracatın gerçekleştirilmemesi halinde müşterisine gelen prefinansmanı, uluslararası uygulanan peşin faiz üzerinden hesaplanan gecikme cezası ile birlikte ithalatçıya ödemek zorundadır. Ancak , bunun sağlanabilmesi için, ihracatçının, bankanın kendi müşterisi olması gerekir. Bunun sağlanabilmesi için banka müşterisinden bir garanti (örneğin, ipotek ) isteyecektir.

1.5. Red Clause Akreditif

Bu tür akreditifte, akreditif talimatında belirtilen özel bir hükme dayanarak, muhabir banka, ihracatçı sevk belgelerini ibraz etmeden avans ödemesinde bulunur. Bu tür akreditife “red clause” denme sebebi akreditif mektubunda talimatın kırmızı mürekkeple yazılmasıdır. Akreditif talimatındaki bu hükme dayanılarak verilen avans teminat aranmaksızın makbuz veya benzeri belgeler karşılığında verilmektedir. İhracatçıya verilen avans, malların sevkinde aracı bankaya verilen belgelerin bedelinden kesilerek kapatılmaktadır. Eğer ihracatçı yüklemeyi yapmaz ve avansı geri ödemezse muhabir banka amir bankadan faizi ile birlikte kendisine geri ödeme yapılmasını ister. Aynı şekilde amir bankada ithalatçıdan aynı talepte bulunacaktır.

2. Kabul Kredili Ödeme (Documentary Bills)

Kabul Kredisi, ihracatçı ile ithalatçı arasında yapılacak bir anlaşma ile ithal edilecek malların gönderilmesinden belli bir süre sonraya bırakılmasıdır. Diğer bir deyişle, ihracatçı veya ihracatçının bankası tarafından düzenlenen vadeli bir poliçenin ithalatçı tarafından kabulünden itibaren açılan vadeli bir akreditif türüdür. Bu sistemde, ihracatçı malları yolladıktan sonra ithalatçı üzerine vadeli bir poliçe çeker. Bu poliçeye mallarla ilgili belgeleri ekleyerek ithalatçının kabulüne sunmak üzere kendi ülkesindeki bir bankaya verir. Poliçeyi ve belgeleri alan banka, bunları ithalatçının ülkesindeki muhabirine gönderir. Muhabir banka poliçeyi ithalatçının kabulüne sunar. İthalatçı poliçeyi kabul ettiği taktirde (poliçe üzerinde ACCEPTED yazar ve imzalar) malları temsil eden konşimento ve diğer belgeler ithalatçıya teslim edilir. İthalatçı tarafından kabul edilen vadeli poliçe de ihracatçıya geri gönderilir. Poliçenin kabulü ile GAYRİKABİLİRÜCÜ tipindeki bir akreditif olmuş olur.

İhracatçı poliçeyi ya vadesi geldiğinde kendi bankası kanalı ile tahsile verir yada vadesi gelmeden önce iskonto ettirebilir. Ancak, bankalar iskonto işlemi yapmak için, ki iskonto işlemi sonunda poliçenin bedeli iskonto faizi düşüldükten sonra ihracatçıya peşin olarak ödenmektedir, söz konusu poliçenin ithalatçının bankası tarafından AVALLİ olmasını istemektedirler.İthalatçının bankasının poliçeye aval vermesi, ithalatçı tarafından kabul edilen poliçe üzerine AVALIZED yazıp imzalanması şeklinde olur.

Kabul Kredili Ödeme İşlem Akışı;
- İhracatçı malı sevk eder.
- İlgili vesaik ve poliçeyi bankasına verir.
- İhracatçının bankası belgeleri kabul işlemi için ithalatçının bankasına gönderir.
- İthalatçının bankası ithalatçıyı çağırarak poliçeyi kabulüne sunar.
- İthalatçı poliçeyi imzalayıp “ACCEPTED” yazarak poliçeyi kabul eder ve vesaiki alır.
- İthalatçı elindeki vesaik ile gümrük işlemlerini yapar.
- Kabul olmuş poliçe ithalatçının bankası tarafından ihracatçının bankasına gönderilir.
- Poliçe ihracatçıya teslim edilir.
- Poliçenin vadesi geldiğinde poliçeyi kendi bankası aracılığıyla tahsile verir veya vadesinden önce kırdırabilir.
- Ödemesi yapılan poliçe ihracatçı banka tarafından ithalatçının bankasına gönderilir.
- Ödemesi alınır.
- İthalatçının bankası ithalatçının hesabını borçlandırarak poliçeyi ithalatçıya verir.

3. Mal Mukabili Ödeme (Cash on Delivery)

Malların ithalatçının eline geçmesinden belli bir süre sonra tahsil edilmesi durumudur.

Mal Mukabili Ödeme İşlem Akışı;
- İhracatçı malları gönderir.
- Sevk vesaikini kendisi ithalatçıya elden teslim edebilir, nakliye aracı ile yollayabilir veya postalayabilir.
- Malların bedelini ise ihracatçıya aralarındaki anlaşmaya göre öder. İhracatçı ihracat bedelini nakit olarak elden veya ihracatçıya temsil eden bir üçüncü şahıs kanalıyla ödeyebileceği gibi banka kanalıyla havale de edebilir.
- İthalatçının bankası mal bedelini ihracatçının bankasına havale eder.
- İhracatçının parası ödenir.

4.Vesaik Mukabili Ödeme (Cash Against Documents)

Vesaik mukabili ödeme, ithalatçının satın alacağı malın bedelini o malı temsil eden bir belgeye dayanarak ödeme şeklini ifade eder.

Vesaik Mukabili Ödeme İşlem Akışı;
- İhracatçı malı sevk eder.
- Sevk vesaikini bankasına teslim eder.
- Banka sevk vesaikini ithalatçının ülkesindeki muhabirine gönderir.
- Muhabir banka ithalatçıdan sevkıyat bedelini tahsil eder.
- Vesaiki ithalatçıya teslim eder.
- Muhabir banka sevkıyat bedelini ihracatçının bankasına gönderir.
- İhracatçının parası ödenir.
- İthalatçı malı gümrükten çeker.

5. Akreditif (Letter Of Credit)

Akreditif kelime anlamı olarak KREDİ MEKTUBU’dur. Bu kredi mektubu, ithalatçı tarafından, yapacağı alım karşılığı, bankalar kanalı ile ihracatçıya ulaştırılır.Kendisine bir akreditif ulaşan ihracatçı, akreditifin (IRREVOCABLE OLMA) özelliği sebebiyle malı satmıştır. Ancak, malın bedelini akreditif üzerindeki şartları yerine getirdikten sonra alacaktır.

Akreditif, bugün uluslararası ticarette en çok kullanılan ödeme şekillerinden biridir. Dolayısıyla, standart bir yapı içersinde bütün ihracatçı ve ithalatçılar tarafından işleyişinin ve şartlarının çok iyi bilinmesi gerekir. Bu sebeple, akreditif şartları ICC (International Chamber of Commerce) tarafından hazırlanan ve akreditifin kanunu olarak bilinen UCP 500 Vesikalı Krediler için Yeknesak Teamüller ve Uygulamalar bildirisi kapsamında uygulanmaktadır. Bu şartlar ve uygulamalar dahilinde bir akreditif işleminin tarafları şunlardır.

Akreditif Amiri (Applicant): Akreditifi açtıran veya malı ithal etmek için akreditif açma emrini veren alıcı (ithalatçı) dır.

Amir Banka (Issuing Bank): Akreditif amirinin talimatına uygun olarak akreditifi açan bankadır. İthalatçının talep ettiği şartlara uygun vesaikin temini karşılığında ödemenin yapılmasını sağlar.

İhbar Bankası (Advising Bank): İhbar bankası, akreditifi lehdara, teyitte bulunmaksızın sadece ihbar eden bankadır. İhbar bankasının akreditifte, lehdara karşı ödeme konusunda hiçbir yükümlülüğü yoktur.

Teyit Bankası (Confirming Bank): Teyit bankası, akreditifte, amir banka dışında kendisinin kesin yükümlülüğünü de ekleyen bankadır. Sorumluluğu amir bankanın derecesindedir.

Rambursman Bankası (Reimbursing Bank): Amir banka, başka bir bankayı (teyit bankası) akreditif şartlarına uygun vesaik karşılığında ödeme yapmaya yetkili kıldığı taktirde söz konusu bankayı ramburse etmeyi taahhüt eder.Amir banka bu yükümlülüğünü doğrudan doğruya kendisi yerine getirebileceği gibi yetkili kılacağı bir banka (rambursman bankası) aracılığıyla da yapabilir.

Akreditif Lehdarı (Beneficiary): Lehine akreditif açılan, ihraç ettiği malın bedelini, akreditif şartlarına uygun olarak ibraz ettiği vesaik karşılığında aracı bankadan tahsil edecek veya düzenlediği poliçenin kabulünü aracı banka kanalıyla temin edecek olan ihracatçı firmadır.Vesaik akreditif şartlarına uygun değilse yaptığı ihracatın bedelini amirin vesaiki aksaklıklarıyla birlikte kabul ettiği hususundaki talimatı üzerine almaya hak kazanır.

Akreditifli Ödeme İşlem Akışı;
- Farklı ülkelerdeki ithalatçı ve ihracatçı arasında bir alım-satım sözleşmesi yapılır. Bu sözleşmede malın cinsi, nitelikleri, miktarı, fiyatı, döviz cinsi, malların sevki, teslim şekli ve ödeme şekli (ki, burada akreditiftir) yer alır.
- İthalatçı, bankasından ihracatçı lehine bir akreditif açılmasını ister. Bankası ile olan ilişkisine göre yapacağı ithalatın parasını peşin yatırır veya bankadaki kredisinden yararlanır.
- İthalatçının bankası (Amir Banka) akreditifi ihracatçının ülkesindeki muhabir bankaya iletir. Eğer akreditif teyitli bir akreditif ise akreditif kuşat (açılış) mektubundan akreditifin teyitli olduğunu belirtir ve akreditifin lehdara teyidini ister.
- Aracı banka akreditifin metnini inceleyerek ihracatçıya, lehine bir akreditif açıldığını ihbar eder. Teyitli akreditifte, aracı banka kuşat mektubunu inceleyip teyit için uygun bulursa kuşat mektubunun bir kopyasını lehdara gönderirken mektuba bankasının teyidi bildiren yazıyı da ekler.
- İhracatçı malları akreditif şartlarına uygun olarak ve akreditif vadesinde sevk eder.
- İhracatçı belgeleri (vesaiki) ibraz süresi içinde aracı bankaya sunarak ödeme talebinde bulunurlar.
- Banka belgelerin gerekli şartlara uyup uymadığını kontrol eder. Belgeler uygun ise,
 teyitli akreditifte ödemeyi hemen yapar.
 teyitsiz akreditifte amir bankadan ödeme talimatı ister.
- Muhabir banka belgeleri amir bankaya (ithalatçının bankasına) gönderir.
- Amir banka vesaiki inceleyerek uygun bulması halinde durumu alıcıya bildirir.
- Alıcının hesabı bankasınca borçlandırılır.Peşin paralı işlemde vesaik bedeli başlangıçta tahsil edilmiş olacağından bu aşamada sadece bir fark ortaya çıkarsa bu fark tahsil edilir.
- Amir banka bedeli ve masrafları tahsil edilen vesaiki alıcıya teslim eder.

5.1. Akreditif Çeşitleri

Akreditifler, güvencesi, ödeme sorumluluğu, ödeme şartları, kullanış amacı gibi özelliklerine göre çeşitlilik gösterir.

5.1.1. Güvence Açısından Akreditif

Akreditif taraflarca tercih edilmesi sebebinin başında güvenilir olması gerekir.Akreditifler güvenirlilik açısından iki başlık altında toplanabilir.

5.1.1.1. Dönülebilir-Kabilirücu Akreditif (Revocable L/C)

Dönülebilir bir akreditif, lehdara önceden haber verilmeden ve onayını almadan herhangi bir anda amir banka tarafından değiştirilebilir veya iptal edilebilir. Ancak iptal veya değişiklik bildirisinin alınmasından önce uygun vesaik ibraz edilmiş ise amir banka o bankayı ramburse etmelidir.

5.1.1.2. Dönülemez-Gayrikabilirücu Akreditif (İrrevocable L/C)

Dönülemez bir akreditif amir banka varsa teyit bankası ve lehdarın mutabakatları olmadan ne iptal edilebilir ne de değiştirilebilir.

Akreditif metninde akreditifin dönülebilir veya dönülemez olduğu belirtilmemiş ise DÖNÜLEMEZ olarak kabul edilir.

5.1.2. Ödeme Sorumluluğu Açısından Akreditif

5.1.2.1. Teyitli Akreditif (Confirmed L/C)

Muhabir bankanın akreditifi lehdara ihbar ederken amir bankanın talimatına dayanarak kendi teyidini eklediği ve böylece amir bankanın yükümlülüğünü yerine getireceğine dair kendisini de sorumluluk altına aldığı akreditiflerdir.

Akreditif metninde teyit talimatı verilmiş olmalıdır. Bu konuda bir açıklık yoksa akreditif TEYİTSİZ kabul edilir.

Akreditifin dönülemez-gayrikabilirücu açılmış olması şarttır. Teyitli akreditifler lehdarı tam teminat altına alması bakımından ihracatçı için en elverişli akreditif çeşididir.

5.1.2.2. Teyitsiz Akreditif (Unconfirmed L/C)

Teyitsiz akreditiflerde aracı bankanın ödeme konusunda herhangi bir sorumluluğu yoktur. Görevi akreditifi lehdarına ihbar etmek, duyurmaktır. Ancak akreditif kendisini bağlamasa bile akreditifin kendisine uygun olup olmadığını kontrol etmek için makul bir dikkat göstermek durumundadır. Teyitsiz akreditifler daha çok ihracatçıların ithalatçılarına, amir bankaya ve ithalatın yapılacağı ülkeye güvenlerinin tam olduğu durumlarda kullanılır.

5.1.3. Ödeme Şartları Açısından Akreditif

Ödemenin hangi yolla yapılacağı hususunun akreditiflerde açıkça belirtilmesi şarttır. Ayrıca ödeme, kabul ve ciro işleminin hangi banka tarafından yapılacağı da belirlenir. Bunlar amir ve aracı banka olabileceği gibi bunların dışındaki bankalar da olabilir.Amir banka akreditifi açarken yetki verdiği bu bankalara karşı geri ödeme taahhüdünde bulunmuş olur. Ödemeyi ilgili bu yollardan hangisi tercih edildiyse akreditif de ona göre isim alır.

5.1.3.1. Görüldüğünde Ödemeli Akreditif (Sight Payment)

Ödeme amir bankaca veya amir bankanın verdiği yetkiye dayanarak teyit veya ihbar bankasınca lehdarın akreditif şartlarına uygun vesaiki ibraz etmesi üzerine yapılır.

5.1.3.2. Vadeli Akreditif (Deferred Payment)

Ödeme, akreditifte belirtilmiş olan “Ödeme vesaikin ibrazından, fatura tarihinden veya sevk tarihinden 60, 90, 120 veya 180 gün sonra yapılacaktır.” gibi ibarelerde belirtilen sürenin sonunda yapılır.



5.1.3.3. Kabul Akreditifi (Acceptance Credit)

Kabul kredisinde de ödeme belli bir süre sonra yapılır. Ancak, bunun için lehdar tarafından düzenlenmiş bir poliçeye ihtiyaç vardır. Poliçe yalnız akreditif amiri veya bankalardan biri tarafından kabul edileceği gibi amirin kabulüne bankalardan birinin aval vermesi suretiyle daha güvenceli hale de getirilebilir. Bu, aracı-satıcı arasındaki anlaşmaya ve alıcının bankasıyla olan, bankaların da kendi aralarındaki kredi ilişkisine göre ortaya çıkan bir durumdur.

5.1.4. Kullanış Amacı Açısından Akreditif

5.1.4.1. Rotatif Akreditif (Revolving L/C)

Bu tip akreditif genellikle belli bir müşteriden sürekli veya yüksek tutarlı alımlarda kullanılır. Böylece hem işlemlerin tekrarlanması külfetinden kurtulma hem de yüksek miktarda siparişin fiyat avantajından yararlanma imkanı söz konusudur. Rotatif akreditifler şartları çerçevesinde akreditif tutarının tamamı veya bir kısmı kullanıldıkça ek bir değişiklik talimatına gerek olmadan aynı şartlarda ve aynı tutar için –vade içersinde- kendiliğinden yenilenirler.

Rotatif akreditifte dönerlik şartı ya miktarla ya da süreyle sınırlandırılır.

Miktara göre devreden akreditiflerde, akreditif tutarı, kaç kere dönebileceği ve böylece ödemeler toplamının sınırı belirlenmektedir.

Süreye göre devreden akreditiflerde ise her sevkıyatın yapılacağı dönem de belirlenir. Bu tip akreditifler biriken (cumulative) veya birikmeyen (non-cumulative) olmak üzere iki şekilde açıklanabilir. Biriken akreditifte, bir dönemde kısmen veya tamamen kullanılmamış akreditif tutarı müteakip dönemdeki tutara eklenerek kullanılabilir. Bu hakkın olabilmesi için akreditifte mutlaka biriken şartının belirlenmesi gerekir. Birikmeyen akreditifte ise kullanılmayan kısımdan onu izleyen dönemde faydalanılamaz, bu kısım iptal edilmiş sayılır.




5.1.4.2. Devredebilir Akreditif (Transferable L/C)

Akreditif konusu malların bir firma tarafından temini veya üretimi mümkün olmayacaksa veya ihracatçı bir aracıysa, ayrı ayrı akreditifler açmaya veya akreditif şartlarını (lehdar, ülke değişiklikleri gibi) değiştirmeye gerek kalmaksızın akreditifin kısmen veya tamamen bir yada birden fazla üçüncü şahsa (ikinci lehdarlar) ödenmesi hususunda başlangıçta yetki veren akreditiflerdir.

Akreditif amir banka tarafından açık bir biçimde “devredilebilir(transferable)” olarak adlandırıldığı taktirde devir yapılabilir. “Bölünebilir (divisible)” ve “Parçalanabilir (fractionable)” , “Temlik edilebilir (assignable)” ve “Aktarılabilir (transmissible)” gibi terimler akreditifi devredilebilir hale getirmez. Devirde, ilk akreditifdeki esas şartlar değiştirilmemekte, sadece miktar, mal fiyatı, akreditif vadesi, vesaik ibraz süresi, sevkiyat süresi tarafların kabulü ile değiştirilebilmektedir.

Akreditif ilk lehdarı, ikinci lehdarın kendisine kesmiş olduğu faturayı alarak, kendisinin lehdarı olduğu ilk akreditif şartları gereği belirtilen fiyat ve miktar üzerinde düzenleyeceği ihracat faturasını bankaya ibraz eder. Böylece, ithalatçı ilk lehdarın bu işten ne kadar para/komisyon kazandığını ve ikinci lehdarın kim olduğunu öğrenemez. Sadece dönülemez akreditifler devredilebilir.

Devredilebilir Akreditif İşlem Akışı;
- İthalatçı, akreditif talimatı verir.
- Akreditif açılır.
- Akreditif ihracatçıya ihbar edilir.
- İhracatçı devir talimatı verir.
- Banka, ikinci lehdara akreditifi devreder.
- İkinci lehdar, birinci lehdara muhatap faturasını keser.
- Birinci lehdar, akreditif şartları gereği faturasını keser ve vesaiki tamamlayarak bankasına ibraz eder.

5.1.4.3. Karşılıklı Akreditif (Back-to-Back) L/C)

Bir ithalat akreditifinin bir ihracat akreditifi ile karşılanmasına imkan veren akreditiflerdir. Bu akreditifler, transit ticarette, aracı vasıtasıyla yapılan satışlarda kullanılır. Transit ticarette aracı firma hem ithalatçı hem de ihracatçı durumundadır. Aracı firma, satış yapacağı firmaca lehine açılmış bulunan akreditifi teminat göstererek kendisinin ithalat yapacağı lehine bir akreditif açabilir. Bu ikinci akreditifte karşılık gösterilerek açıldığı için karşılıklı akreditif adı verilir.

Karşılıklı akreditif işlem akışı;
- İthalatçı, akreditif talimatı verir.
- Amir banka akreditifi açar.
- Muhabir banka transit tüccara (ilk lehdar) akreditifi ihbar eder.
- Transit tüccar kendisine gelen bu akreditifi bir teminat şeklinde gösterip, ihracatçıya bir akreditif açılması için kendi bankasına akreditif talimatı verir.
- Söz konusu akreditif ihracatçıya (ikinci lehdar) ihbar edilmek üzere açılır.
- Akreditif, ihracatçıya ihbar edilir.
- İhracatçı malın sevkıyatını yapar.
- Sevk vesaikini kendi bankasına ibraz eder.
- Vesaik transit tüccarın bankasına ulaşır.
- Banka, vesaiki transit tüccara teslim eder.
- Transit tüccar, vesaik içersinden en az ihracatçının faturasını çıkarıp düzenlediği kendi faturasını vesaik üzerine ekleyerek bankasına ibraz eder.
- Vesaiki alan banka amir bankaya gönderir.
- Amir banka vesaiki ithalatçıya teslim eder.
- İthalatçı gümrük işlemlerini yapar.

5.1.4.4. Kırmızı Şartlı Akreditif (Red Clause L/C)

Red Clause, bir akreditif mektubuna kırmızı harflerle yazılmış ve ihraç olunacak malın satın alınması ile yükleme masraflarını karşılaması amacıyla akreditif lehtarına (ihracatçıya), aracı bankanın avans mahiyetinde peşin ödeme yapmasını sağlayan bir şarttır. Bu sistemde, akreditifte belirtilen miktarda dövizin Türk Lirası karşılığını ihracatçı teminat göstererek veya göstermeden yetkili bankadan alabilmektedir.

Peşin ödeme sisteminde eşyanın konşimentosu üzerinde “Consignee” kısmına ithalatçının adı yazılır.Çünkü, ithalatçı eşyanın bedelini peşin ödemiştir ve eşyanın sahibi olmuştur.Burada dikkat edilmesi gereken bir başka husus ise, sevk vesaikinin gümrüğe ibrazı sırasında gümrükler DAB’ni de istemekte ve Gümrük Beyannamesi üzerinde DAB’nin tarih, sayı ve meblağı kaydedilmektedir.

5.1.4.5. Yeşil Şartlı Akreditif(Green Clause L/C)

Akreditif açan banka lehine, akreditifin kullanıcısı tarafında bir teminat mektubu verilmemişse, red clause akreditifi açtıran firmalar büyük risklere girerler. Bu riskler green clause akreditifler ile en aza indirilebilir. Green clause akreditifte ihracatçının malları sevk etmesinden önce akreditiften tahsilat yapmasına olanak sağlamaktadır. Ancak bu peşin ödemeler malların mülkiyetini bankaya devreden ambar teslim makbuzları ile garanti altına alınmaktadır.Ambar teslim makbuzları, ambar firması tarafından düzenlenir ve depolanan malların değerini belirtir.

Red clause ve green clause akreditiflerin temel amacı ithalatçı tarafından ihracatçının finanse edilmesidir. İhracatçının ülkesindeki kredi faizlerinin, ithalatçının ülkesindeki faizlere oranla yüksek olduğu durumlarda, bu tür akreditifler kanalıyla düşük maliyetli fonlar ihracatçılara aktarılabilir.

5.1.4.6. Stand-by (ihtiyari) Akreditif

Bu tür akreditifler bir ödeme aracından çok bir garanti gösterme aracıdır. Taraflar arasında yapılan sözleşmelerde (genellikle müteahhitlik sözleşmeleri) taraflardan birisinin yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumuna karşın, diğer tarafın garanti olarak bir teminat istemesi sonucu teminat gösterimi için bankalarca teminat isteyen adına açılan kredilerdir.

5.2.Akreditifin Hazırlanması, Açılışı, İhbarı, Teyidi İle İlgili Bazı Önemli Noktalar

Bankalar: Akreditif açılış işlemine başlamadan önce ihracatçı ve ithalatçı bu sistemde kullanılacak bankaların hangileri olacağı konusunda anlaşmaya varmalıdırlar. İki farklı ülkede bulunan bankaların bu işlemi gerçekleştirebilmek için birbirlerinin MUHABİRİ olmaları gerekmektedir. Dolayısıyla ihracatçı veya ithalatçıdan biri, halen çalışmakta olduğu veya bu işte çalışmayı düşündüğü bankayı değiştirmek zorunda kalabilir. Böyle bir durumda bankasını değiştiren tarafın ihracatçı olması akla daha yatkındır.Çünkü, alıcı taraf olan ithalatçı, her zaman için malın finansmanı konusunda bankasından destek temin ediyor olabilir. Bu yüzden, ihracatçı isek ve ithalatçımız bu ve buna benzer sebepler öne sürerek bankasını değiştirmek istemiyorsa, ithalatçının bankasının ülkemizde çalışmakta olduğu muhabir bankaları öğrenip onlardan biri nezdinde hesap açtırmak daha mantıklı olacaktır. Hiçbir durumda birbirinin muhabiri olan banka bulunamıyorsa o taktirde her iki bankanın sisteme dahil edilmesi gerekir. Bu da ister istemez banka komisyon giderlerinin artmasına sebep olacaktır.

Açılış Talimatı: Akreditif açılış talimatı olarak genellikle bankaların hazır AÇILIŞ TALİMAT’ları kullanılır. Bununla birlikte birçok ülkede ithalatçının ürünü ihracatçıya teklif etme yollarından biri olan Proforma Fatura da açılış talimatı olarak kullanılabilmektedir. Ancak, proforma faturaların standart bir formatı bulunmaması ve akreditif açılışı için gerekli olan bütn bilgileri içermiyor olabilmesi nedeniyle matbu açılış talimatlarının kullanılması daha uygundur.

Açılıştan Önce: Bir akreditifin açılışı (issue) demek; o akreditifin Amir Bankadan Muhabir Bankaya SWIFT,TELEX veya MEKTUP yolu ile gönderilmesi demektir. Bir akreditif açıldıktan sonra eğer şartlarında değişiklik (amendement) yapılacaksa, ki bu değişiklikler ancak Amir’in talebi ve talimatı ile yapılabilir, her bir değişiklik ek bir masraf ve zaman demektir. Dolayısıyla bu masraf ve zaman katbından korunmak için ithalatçı, akreditif açılmadan önce açılacak olan akreditifin son şeklini görmek istediğini amir bankaya bildirecek ve kendisine amir bankadan gönderilen metni ihracatçısına da ulaştırıp (çünkü, esasen akreditif şartları ile direk muhatap olacak taraf ihracatçıdır.) onun da teyidini alarak, bankasına “tamam açabilirsiniz” talimatını verecektir.

Teyit Alınması: Görüldü ki teyitli akreditif, ihracatçı için en güvenilir akreditif şeklidir. Ancak, “her banka her akreditife teyit verir” diye bir kural yoktur. Aslında teyit, teyit bankasının akreditifin geldiği ülkeye ve/veya amir bankaya duyduğu güvenin bir göstergesidir. Bildiğimiz gibi artık ülkeler uluslararası platformda sahip oldukları ekonomik güçleri ile değerlendirilmektedirler. Her ülke yaptığı ihracatın bedelini zamanında ve eksiksiz olarak tahsil etmek ister. Dolayısıyla, bunu sağlayabilecek ekonomik gücü olan ülkelerle çalışır. İşte bir akreditife verilecek olan teyit de ülke ekonomilerinin gücüne, o ülkenin ödeme imkanlarına bağlıdır. Örneğin, Türkiye’de bir banka Arap ülkelerinden gelecek bir akreditife yüksek teyit komisyonu uygularken (veya hiç teyit vermezken) bir Avrupa Topluluğu ülkesinden gelecek akreditife çok düşük oranlı teyit komisyonu uygulayabilir. O bakımdan, daha ithalatçı ile teklif aşamasında iken yurt dışından gelecek olan akreditife ülkemizde teyit verilip verilmediğini, veriliyor ise hangi oranda teyit komisyonu tahsil edildiğini öğrenmemiz gerekir. Bu noktada unutulmaması gereken diğer husus da iki ayrı bankanın, aynı ülkenin aynı bankasından gelen aynı akreditife farklı oranlarda teyit komisyonu uygulayabileceklerdir.

DIŞ TİCARETTE TESLİM ŞEKİLLERİ

1. Grup E - Çıkış

1.1. EXW – Exworks (Satıcının Ülkesinde İşyerinde Teslim)

Satıcının teslim yükümlülüğünü belirtilen işyerinden (atölye, fabrika, antrepo vs) malları alıcının emrine hazır bulundurmakla yerine getirdiği teslim şeklidir. Aksine bir kayıt yoksa satıcı ihracat formalitelerini yerine getirmekten ve alıcının temin edeceği yükleme aracına malları yüklemekten sorumlu değildir. Malları satıcının işyerinden teslim alarak istenilen yere taşımaya ilişkin masraf ve risk alıcıya aittir. Satıcı, malları nerede ve ne zaman emrine hazır bulunduracağını alıcıya bildirir. Malların el değiştirdiği noktadan itibaren mallar ile ilgili bütün masraf ve riskler alıcıya geçer.Satıcı açsından bu tür bir satışın yurt içi satıştan bir farkı yoktur.Alıcının doğrudan veya dolaylı yoldan ihracat formalitelerini yapacak imkanı bulunmadığı hallerde bu terim kullanılmamalı onun yerine FCA terimi kullanılmalıdır.

2. Grup F – Navlun Ödenmemiş

2.1. FCA – Free Carrier (Satıcının Ülkesindeki Teslim Yeri Belirtilerek Taşımacıya Teslim)

Satıcı, ihracat formalitelerini yerine getirdikten sonra malları alıcının, adını verdiği yerde, yine alıcı tarafından belirtilen taşınmacıya teslim ederek yükümlülüklerini yerine getirir. Alıcı tarafından kesin bir teslim noktası belirtilmediği hallerde, satıcı öngörülen bölge veya taşıma menzili gerisinde bir noktayı teslim noktası olarak belirleyebilir. Ticari uygulama kapsamında, taşımacı ile sözleşme yapılması için satıcının yardımı talep edildiğinde, satıcı, bu yardımı, riski ve masrafları alıcıya ait olmak üzere yapabilir. Bu terim multimodal (birden fazla taşıma etabı ve aracı gerektiren) taşımacılık dahil bütün taşıma şekilleri için kullanılabilir.FCA bazında nakliye şekline göre Taşımacıya Teslim aşağıdaki hallerde yerine getirilmiş sayılır.

 Demiryolu Nakliyesi: Malların miktarının bir vagona veya container’i tamamen dolduruyor olması halinde satıcının bu vagonu veya container’ı usulüne uygun olarak yüklemesi (doldurması) gerekir. Yüklenen vagon veya comtainer’in demiryolu idaresi veya onun bir temsilcisi tarafından teslim alınması üzerine Taşımacıya Teslim gerçekleşmiş olur. Malları bir vagonu veya container’ı tamamen doldurmuyorsa, malların demiryolu idaresince temin edilen bir araca veya container servisi veren firmanın göstereceği yer veya araca teslim edilmesi ile üzerine satıcıya teslim yükümlülüğü sona erer.

 Karayolu Nakliyesi: Malların yüklenmesi satıcının işyerinde yapılıyorsa mallar alıcının temin ettiği araca yüklendiğinde taşımacıya teslim tamamlanmış olur. Malların taşımacının işyerinde teslimi halinde ise malların taşımacıya veya onun belirteceği başka bir şahsa teslimi ile taşımacıya teslim gerçekleşmiş olur.

 Denizyolu Nakliyesi: Malların bir container’ı doldurması (Full Container Lot FCL) halinde dolu container’ın deniz taşımacısı tarafından alınması, deniz taşımacısı adına hareket eden bir deniz işletmecisine götürülmesi halinde ise container’ın deniz terminaline girmesi ile taşımacıya teslim yükümlülüğü yerine getirilmiş olur. Malların bir container’ı doldurmaması (Less than a Container Lot LCL) veya container’a konmaması durumunda satıcı malları taşıma terminaline getirmek zorundadır. Mallar deniz taşımacısına veya onun adına hareket eden başka bir şahsa verildiğinde teslimat tamamlanmış olur.

 Havayolu Nakliyesi: Malların hava taşımacısı veya onun adına hareket eden bir şahsa verilmesi ile taşımacıya teslim yükümlülüğü tamamlanmış sayılır.

2.2. FAS – Free Alongside Ship (Satıcının Ülkesinde İsmi Belirtilen Limanda Gemi Yanında Teslim)

Satıcı, alıcı tarafından adı belirlenen yükleme limanında yine alıcının ismini verdiği geminin yanında ve alıcının belirttiği zamanda malları hazır bulundurarak teslim yükümlülüğünü tamamlamaktadır. Bu andan itibaren riskler alıcıya geçer. Bu teslim şeklinde satıcının ülkesindeki ihracat formalitelerini alıcının yerine getirmesi esastır. Ancak, alıcının ihracat formaliteleri doğrudan veya dolaylı hallerde yerine getiremeyeceği hallerde bu terim kullanılmamalıdır. Alıcı ihracat ile ilgili gümrük formalitelerini yerine getiremez ise, mallar ile ilgili ortaya çıkabilecek ilave kayıp ve hasar risklerin üstlenecektir. Bu terim yalnızca denizyolu, nehir vs kanal taşımacılığında kullanılır.

2.3. FOB – Free On Board (Satıcının Ülkesinde İsmi Belirtilen Sevk Limanında Gemide Teslim)

Bu terime göre mallar, alıcı tarafından ismi belirtilen sevk limanında alıcının belirttiği tarihte ve yine alıcı tarafından ismi verilen geminin bordasını aştığı anda satıcı, teslim yükümlülüğünü yerine getirmiş sayılır. Bu zaman ve yerden sonra her türlü masraf ve risk alıcıya geçer. Sadece deniz taşımasında kullanılan bu terimde ihracat formaliteleri yerine getirmek satıcıya aittir.Ro-Ro (Roll-on-Roll-off) veya container taşımacılığı yapılan hallerde bu terim yerine FCA teriminin kullanılması daha uygun olur. Pratikte sık sık FOB STOWED ve FOB TRIMMED terimlerine de rastlanmaktadır. FOB STOWED malını ihracatçı tarafından gemi ambarına inene kadar bütün masraf ve sorumluluğun karşılandığı, FOB TRIMMED ise FOB STOWED ile ambara inen malların ambar içerisinde istiflenmiş olduğu anlamına gelir.

 Geminin Nominasyonu ve Teyidi:FOB teslim şeklinde, nakliyeyi yapacak geminin organizasyonu, uluslararası teamüller gereği ithalatçıya aittir. Ancak, bu noktada sıkça karşılaşılan önemli bir hata üzerinde durulması gerekir. Yukarıda bahsedildiği gibi, FOB terimi sadece gemi nakliyesi ile yapılan taşıma sistemlerinde kullanılabilir. Gerek uçak gerekse kamyon ile yapılan teslim ve nakliye işlemlerinde FOB terimi kullanılmaz. Ayrıca, bilindiği gibi günümüzde gemiler, container ve kamyon taşıması da yapabilmektedir. Bu tür taşımalar için de FOB terimi kullanılmaz. FOB teslim şeklindeki kiracı, geminin tamamını veya bir kısmını belli iki liman arasında kiralar ve taşımayı yaptırır. Bu tür taşımayı taksi ile yapılan bir taşımaya benzetebiliriz.

Malın taşıma işlemi ithalatçıya ait olduğundan, taşımayı gerçekleştirecek geminin organizasyonu da ithalatçıya aittir. Ancak, ithalatçı, geminin kiralama işlemini gerçekleştirmeden önce malı yükleyecek taraf olan ihracatçıdan yükleme şartlarını ve liman/iskele özelliklerini öğrenmek zorundadır. İthalatçının ihracatçıdan öğrenmesi gereken belli başlı özellikler şu şekilde sıralanabilir;

- Yüklemenin gerçekleştirileceği liman/iskele adı
- İskelenin draftı (deniz dibi ile yüzey arasındaki yükseklik)
- İskelenin uzunluğu
- Vinç sayısı ve kapasiteleri
- Liman programı vs.

İthalatçı, kendisine ihracatçı tarafından bildirilen bu bilgilere uygun gemi araştırmasına giderek en kısa sürede yüklemeye/taşımaya en uygun gemi(leri) daha kiralamadan ihracatçının kabulüne sunmak zorundadır. İthalatçının, kabulü için ihracatçıya yaptığı bu bildirime VESSEL NOMINATION denir. İhracatçı kendisine ulaşan bu bildirim üzerindeki özellikleri tetkik ederek gemiyi kabul yada ret eder. İhracatçının gemiyi kabul etmesi halinde ithalatçıya göndereceği mesajın başlığı STEM CONFIRMATION’dır. İthalatçı, kendisine ulaşan bu mesajdan sonra gemiyi kiralayabilir.

3. Grup C - Navlun Ödenmiş

3.1. CFR - Cost And Freight (Alıcının ülkesinde Adı Belirtilen Boşaltma Limanına Kadar Navlun Ödenmiş Olarak)

Yalnızca denizyolu taşımasında kullanılan bu terime göre mallar, satıcı tarafından taşıma sözleşmesi yapılmış ve navlunu ödemiş olarak varış limanında alıcıya teslim edilmektedir. Fakat mallar ile ilgili risk aynen FOB teslim şeklinde olduğu gibi yine mallar gemi bordasını geçtiği andan itibaren alıcıya aittir. Yüklemeden itibaren doğacak navlun hariç bütün masraflar alıcı tarafından karşılanacaktır. Ro-Ro ve container taşıması yapılacak hallerde bu terim yerine CPT teriminin kullanılması daha uygun olacaktır. Taşıma sigortasının yapılması konusunda satıcının bir yükümlülüğü yoktur. Ancak, sigortayı yaptırması için alıcıya mutlaka gerekli bilgileri vermek zorundadır.

3.2. CPT - Carriage Paid To… (Alıcının Ülkesinde Adı Verilen Varış Noktasına Kadar Navlun Ödenmiş Olarak Teslim)

Satıcının, belirlenen varış yerine ulaşacak şekilde malların taşınması ile ilgili navlunu ödediği ve ülkesindeki ihracat formalitelerini tamamladığı teslim şeklidir. Birkaç etaplı nakliye dahil bütün nakliye şekilleri için kullanılabilir. CPT terimi CFR’nin denizyolu dışındaki taşıma şekilleri için kullanılabilen alternatifidir. Satıcı malları kendisi tarafından belirlenen taşımacıya teslim ettiği anda mallar ile ilgili navlun dışındaki bütün masraf ve riskler alıcıya geçer. Belirlenen varış noktasına kadar birden fazla nakliye şekli kullanılıyorsa mallar ilk taşımacıya teslim edildiği anda risk satıcıdan alıcıya geçer. CPT terimi malların ihraç formalitelerinin yerine getirilmesi konusunda satıcıyı sorumlu kılar. Taşıma sigortasının yapılması konusunda satıcının bir yükümlülüğü yoktur. Ancak, sigortayı yaptırması için alıcıya mutlaka gerekli bilgileri vermek zorundadır.

CPT teslim şekli, FCA teslim şeklinin navlunun ihracatçı tarafından ödenmiş şeklidir.

3.3. CIF - Cost, Insurance And Freight (Alıcının Ülkesinde Adı Belirtilen Varış Limanında Navlun ve Sigorta Primi İhracatçı Tarafından Ödenmiş Olarak Teslim)

Bu terimde satıcı, CFR terimine ilaveten taşımaya ilişkin deniz sigortasını yaptırmayı ve primini ödemeyi de üstlenmektedir. Fakat bu sigorta asgari riskleri kapsamaktadır. Duruma göre özel risklerin sigorta kapsamına alınmasını istediğinde alıcı bu hususları satıcı ile yaptığı sözleşmeye dahil ettirmek zorundadır. Sigorta, ettirilen değerin sözleşme tutarının %10 fazlası ile ve sözleşmenin para birimi cinsinden olması gerekir. Bu terim CFR, gibi sadece denizyolu taşımasında kullanılan bir terimdir. Ro-Ro veya container taşıması yapılması durumunda bu terim yerine CIP teriminin kullanılması uygun olur.

3.4. CIP - Carriage And Insurance Paid To…( Alıcının Ülkesinde adı Belirtilen Varış Noktasına Kadar Sigorta Primi ve Navlun İhracatçı Tarafından Ödenmiş Olarak Teslim)

Bu terimde satıcı, CPT terimine ilaveten taşımaya ilişkin deniz sigortasını yaptırmayı ve primini ödemeyi de üstlenmektedir. Fakat bu sigorta asgari riskleri kapsamaktadır. Duruma göre hususları satıcı ile yaptığı sözleşmeye dahil ettirmek zorundadır. Sigorta ettirilen değerin sözleşme tutarının %10 fazlası ile ve sözleşme para birimi üzerinde olması gerekir. İhraç işleminden satıcıyı sorumlu tutan CIP terimi CIF’in denizyolu dışındaki taşıma şekilleri için kullanılabilen alternatifidir.






4. Grup D - Varış

4.1. DAF - Delivered At Frontier (Sınırda Adı Belirtilen Yerde Teslim)

Sınırda teslim teriminde, satıcı, malları ihracat formalitelerini tamamlamış olarak sınırda adı belirtilen yerde fakat komşu ülkenin gümrüğünden önce alıcının emrine hazır bulundurmakla teslim yükümlülüğünü yerine getirmiş olur. ‘Sınır’ ifadesi ihraç ülkesi dahil herhangi bir ülkenin sınırı için kullanılabilir. Bu nedenle yer ismi belirtilerek herhangi bir ülke sınırının kastedildiği büyük önem taşımaktadır. Bu terim öncelikle demiryolu ve karayolu taşımacılığında kullanılır. Taşıma sigortasının yapılması konusunda satıcının bir yükümlülüğü yoktur. Ancak, sigortayı yaptırması için alıcıya mutlaka gerekli bilgileri vermek zorundadır. Mallar ile ilgili hasar ve kayıp riskleri belirlenen yerde, malların satıcı tarafından alıcı emrine amade hale getirilmesi ile alıcıya geçer.

4.2. DES - Delivered Ex-ship (Alıcının Ülkesinde Adı Belirtilen Varış Limanında Gemide Teslim)

Sadece denizyolu taşımasında kullanılan bu terime göre, satıcı, malları adı belirtilen varış limanında, geminin bordasında, gümrük işlemlerinden önce alıcının emrine hazır bulundurduğunda teslim yükümlülüğünü yerine getirmiş olacaktır.bu noktaya kadar bütün risk ve masraf satıcıya aittir.

4.3. DEQ - Delivered Ex-quay Duty Paid (Alıcının Ülkesinde Adı Belirtilen Varış Limanında Gümrük Vergileri Ödenmiş Olarak Teslim)

Sadece denizyolu ile taşımada kullanılan bu terim adı belirtilen bir varış limanında malların satıcı tarafından gümrüklenmiş olarak rıhtımda alıcının emrine hazır bulundurmasını öngörmektedir. Malların bu noktaya kadar getirilmesine ilişkin bütün risk, masraflar ve vergiler satıcı tarafından üstlenir. İthal lisansının temini de satıcıya ait olduğundan satıcı doğrudan veya dolaylı olarak ithal lisansını temin edebilecek durumda değil ise bu terim sözleşmede kullanılmamalıdır. İthal işleminin alıcı tarafından yapılması ve gümrük vergisinin de alıcı tarafından ödenmesi konularında anlaşmaya varılmış ise bu terimdeki Duty Paid ibaresi yerine Duty Unpaid ibaresi kullanılmalıdır.İthal işlemleri sırasında tahakkuk eden bazı masrafların satıcının yükümlülüğünden çıkarılması konusunda anlaşmaya varılmış ise terimin yanında bu husus açıkça belirtilmelidir. Taşıma sigortası yapılması konusunda satıcının bir yükümlülüğü yoktur. Ancak, sigortayı yaptırması için alıcıya mutlaka gerekli bilgileri vermek zorundadır.

4.4. DDU - Delivered Duty Unpaid ( Alıcının Ülkesinde Adı Verilen Varış Yerinde Gümrük Vergisi Ödemeden Teslim)

Herhangi bir taşıma biçimi için kullanılabilen bu terime göre satıcı, ithal ülkesindeki adı belirtilen bir yerde malların alıcının emrine hazır bulundurmakla teslim yükümlülüğünü yerine getirmiş olacaktır. O noktay kadar her türlü risk ve maliyet ile gümrük formalitelerini sonuçlandırmaya ilişkin maliyet ve riski, fiili ithal sırasındaki vergi,harç ve diğer resmi giderler hariç satıcı üstlenmektedir. Alıcı zamanında fiili ithal işlemini yapmadığı taktirde doğacak risk ve masraflar alıcıya aittir. Gümrük formalitelerinin sonuçlandırılması ve bundan kaynaklanan tüm maliyetin ve riskin satıcı tarafından üstlenilmesi konusunda anlaşmaya varılmış ise terime bu durumu yansıtan ifadeler eklenmelidir. Taraflar ithal sırasında ödenmesi gereken bazı giderlerin satıcının yükümlülüğüne dahil edilmesini isterlerse terime bu durumu yansıtan ibareler eklenmelidir. Taşıma sigortasının yapılması konusunda satıcının bir yükümlülüğü yoktur. Ancak, sigortanın yaptırılabilmesi için alıcıya mutlaka gerekli bilgileri vermek zorundadır.

4.5. DDP - Delivered Duty Paid Paid (Alıcının Ülkesinde Adı Verilen Varış Noktasında Gümrük Vergisi İhracatçı Tarafından Ödenmiş Olarak Teslim)

Herhangi bir taşıma biçimi için kullanılabilen bu terime göre satıcı, ithal ülkesinde adı belirtilen bir varış noktasında malları gümrüklenmiş olarak alıcının emrine hazır bulundurmakla teslim yükümlülüğünü yerine getirmiş olmaktadır. Bu noktaya kadar her türlü risk ve maliyeti satıcı üstlenmektedir. Bu durumda satıcının en fazla risk ve maliyeti üstlendiği terim DDP olmaktadır. İçerik olarak, satıcı tarafından en az riskli teslim şekli olan EXW’nin tam tersi olarak anlaşılmalıdır. Satıcının doğrudan veya dolaylı olarak ithal lisansını temin edemeyeceği durumlarda bu terim kullanılmamalıdır. İthal işlemleri sırasında tahakkuk eden bazı masrafların alıcı yükümlülüğüne dahil edilmesi konusunda anlaşmaya varılmış ise terimin yanında bu husus açıkça belirtilmelidir. Taşıma sigortasının yapılması konusunda satıcının bir yükümlülüğü yoktur. Ancak, sigortayı yaptırması için alıcıya mutlaka gerekli bilgileri vermek zorundadır.

DIŞ TİCARET İŞLEMLERİNDE KULLANILAN BELGELER

İthalat ve ihracat işlemlerinin bir süreç içersinde yapılabilmesi ancak çeşitli aşamalarda düzenlenecek belgeler ile mümkün olabilmektedir. Dış ticarette vesaik konusu üzerinde özel dikkat ve hassasiyet gösterilmesi gerekir. Çünkü; vesaik, genel olarak ihracat işlemlerinde malın gümrükten çıkışını, ithalatta ise ürünün gümrükten girişini sağlayan yegane araçtır. Bununla birlikte, ürününü anlaşma şartlarına göre gümrükleyerek yurt dışına çıkaran ihracatçı, vesaiki elinde tuttuğu sürece ürünü gümrükten çekemez. Dış ticaret işlemlerinde, vesaik, ürünü temsil eden belgeler olarak kabul edildiği için ürünün kendisi kadar önemlidir. Vesaik düzenlenmesinde yapılacak hatalar, malın ihraç gümrüğünden çıkarılamaması, ithal işlemlerinin yapılamaması, ihraç bedelinin ihracatçıya ödenememesi gibi önemli sorunlar yaratabilir.Dış ticarette kullanılan belgeler dört başlıkta belirtilebilir.

1. Ticari Belgeler

Ticari belgeler genellikle dış ticarete konu olan mal veya hizmet alım-satım işleminin temelini teşkil eden faturalardır. Dış ticaret işlemlerinde normal ticari faturaların yanında farklı isimler altında başka türden isimlendirilmiş ve farklı işlev ve özelliklere sahip faturalar da kullanılmaktadır. İthalat-İhracat işlemlerinde fatura ibaresi ile karşımıza çıkacak dört ayrı belge bulunmaktadır.

1.1 Proforma Fatura (Proforma Invoice)

Dış ticarette ihracatçı firmanın bir teklif niteliğinde ithalatçı firmaya göndermiş olduğu, hiçbir ticari niteliği olmayan, ihracatçının ürününün özelliklerini ithalatçıya bildirmesine yarayan belgedir. Tasarımı ve görünümü itibari ile normal ticari faturalardan farklı olmayan proforma faturalar teklif mektubu olarak değerlendirilebilir. Proforma faturalar ile ticari kayıt, gümrükleme işlemi vb. resmi işlemler yapılması söz konusu değildir.

Proforma faturalar ithalatçı tarafından akreditif açılması aşamasında kullanılmaktadır. İthalatçı, ihracatçının kendisine göndermiş olduğu proforma faturayı akreditifi açacak olan Amir Bankaya ibraz ederek küşat mektubunun hazırlanmasını sağlar. Ayrıca numune eşya göndermede de proforma fatura kullanılır.

1.2. Ticari Fatura (Commercial Invoice)

İthalat ve ihracat işlemine konu olan malın satış sözleşmesi çerçevesinde nihai satış işlemi gerçekleştirildikten sonra ihracatçı tarafından düzenlenen belgedir. Dış ticaret işlemlerinde asıl olan belge ticari faturadır. Akreditif işlemlerinde ticari faturaların mutlaka akreditif şartlarına göre düzenlenmesi gereklidir. Aksi taktirde akreditifin rezervi yoluna gidilebileceği gibi, söz konusu faturanın da orijinal fatura olarak işlem görmesi engellenmiş olur.

1.3. Konsolosluk Faturası (Consulate Invoice)

Bazı ülkelerin ithalat mevzuatları (genelde Arap ve Güney Amerika ülkeleri) ihracatçı tarafından hazırlanan Kesin Satış Faturasının (ticari fatura) ihracatçının ülkesindeki kendi Ticari Ataşelikleri tarafından da onaylanmasını isterler. Bu tür faturalar Konsolosluk Faturaları olarak adlandırılır.Bu fatura ile malın menşei ve ihraç ülkesi belgelendiği gibi malın ihraç fiyatının cari piyasa fiyatına uygunluğu da ithal ülkesi Konsolosluğu tarafından kontrol edilmiş olmaktadır.

Konsolosluk faturaları, ithalatçı ülke mevzuatına göre, fiyat kontrolü, gerçekten o ülkeden gelip gelmediğinin incelenmesi, ithalatçı ve ihracatçının anlaşarak ülke dışına döviz çıkarmalarının önlenmesi vb. nedenlerle gümrük formalitelerinin yerine getirilmesi için ihracatçıdan talep edilen belgelerdendir.

1.4. Navlun Faturası (Freight Invoice)

Satış sözleşmesinde navlun bedelinin ihracatçı tarafından ödenmesi şartı yer alıyorsa, konşimentoya “navlun peşin ödenmiştir” ibaresinin yazılması gerekmektedir. Konşimento üzerinde bazen bu ibarenin bulunmaması ve konşimentodan navlunun ödendiğine dair bir anlam çıkarılamaması halinde ek bir belge olarak ödenen navlunu gösteren faturanın ilgili mercilere ibrazı gerekebilmektedir. Bu amaçla düzenlenen faturaya navlun faturası denir.

2.Sevk Belgeleri

En geniş tanımı ile ihracata ve ithalata konu olacak ürünün nakliyeciye teslim edilerek yüklendiğini gösteren ve varış yerine gönderilme esaslarını içeren nakliyeci tarafından düzenlenen belgelerdir. Sevk belgelerinin üç önemli özelliği vardır.

- Nakliyeci ile gönderici yani ihracatçı arasında akdedilen bir tür sözleşme niteliğindedir.
- Malların nakliyeci tarafından satın alındığını ve varış yerine kadar götürülmek üzere yola çıkarıldığını gösteren bir belgedir.
- Sevk belgeleri birer kıymetli evrak niteliğindedir. Bu özellikleri ile ciro edilebilmeleri ve elden ele dolaşabilmeleri mümkündür.

2.1. Konşimento (Bill of Lading)

Malın taşıma şirketine satış sözleşmesinde belirtilen esaslar çerçevesinde teslim edildiğini, gemiye yüklendiğini ve ithalatçıya gönderilmek üzere yola çıkarıldığını gösteren bir taşıma belgesi olup, denizyolu ile taşımada kullanılmaktadır. Ancak, hava ve kara yolu ile yapılan taşımalarda kullanılan diğer taşıma belgeleri için de piyasa uygulamalarında zaman zaman genel bir ifade olarak konşimento tabiri kullanılmaktadır ki buna şaşırılmamalıdır.

Uygulamada pek çok çeşidi ile karşılaşılmaktadır ki, bunlar arasında; Yükleme Konşimentosu, Tesellüm Konşimentosu, Temiz Konşimentosu, Kirli Konşimentosu, Şartlı Konşimento, Kombine Taşıma Konşimentosu vb. Konşimentolar düzenleniş şekline göre, emre veya nama yazılı olabilmektedir.

2.2. Taşıma Senetleri (Waybills)

Denizyolu taşımacılığı dışında, havayolu, demiryolu ve karayolu ile yapılan taşımalar sırasında düzenlenen taşıma belgelerine verilen genel isimdir. Bunların denizyolu konşimentolarından farkı; malın mülkiyetini temsil etmemesi ve ciro ile devirlerinin mümkün olmamasıdır. Dolayısıyla taşımacı bu belge ile malı rehin tutma hakkına sahip değildir. Dış ticaret işlemlerinde kullanılan başlıca taşıma senetleri;

- Havayolu Taşıma Senedi (Airwaybill)
- Demiryolu Taşıma Senedi (Rail Consignment Note)
- Karayolu Taşıma Senedi (CNR/Consignment Note)




2.3.FIATA Taşıma Senetleri

Uluslararası Taşıma Acenteleri Birlikleri Federasyonu’na üye olan taşıma şirketlerinin düzenlediği belgelere verilen genel isimdir. Taşıma şirketi, malları ismi belirtilen alıcıya teslim edilmek üzere alır ve karşılığında bu belgeyi düzenleyerek orijinal nüshayı ihracatçıya yada yükleticiye verir. Malların alıcıya teslimi veya taşımanın değiştirilmesi, iptali vb. işlemler için bu nüshanın taşıma şirketine ibrazı gerekmektedir.

2.4. Diğer Taşıma Belgeleri

2.4.1. Nakliyeci Makbuzu (Forwarder’s Receipt)

Nakliye komisyoncularının bağlı oldukları şirket adına düzenledikleri taşıma belgesine verilen isimdir. Bu makbuzlar kıymetli evrak niteliğinde olmayıp, ciro ile devredilmeleri mümkün değildir.

2.4.2. Posta Makbuzu (Post Receipt)

Dış ticaret konu olan malın posta yolu ile gönderilmesi halinde posta idaresinin düzenlemiş olduğu belgedir.

2.4.3. Dok Makbuzu (Dock Receipt)

Denizyolu ile mal taşınması söz konusu olduğu durumlarda, taşınacak malın teslim alınarak ilgili rıhtımda ambara alındığını gösterir nitelikteki bir tür tesellüm makbuzu özelliğindeki belgedir.

3.Sigorta Belgeleri

Günümüzde bir malın ülkeler arasında sigortasız dolaşımı mümkün değildir. Dış ticaret işlemlerinde yurt dışına gönderilen veya yurt dışında getirilen malların taşınma esnasında başına gelebilecek hasarlara karşı sigortalanması gerekmektedir. Satış sözleşmelerinde belirtilen teslim şekillerine göre ihracatçı veya ithalatçı firmaların üstleneceği bu sigorta işlemi esnasında sigorta şirketleri tarafında bazı belgeler düzenlenmektedir. Bunların başında sigorta poliçeleri gelmektedir.
3.1. Sigorta Poliçesi (Insurance Policy)

Sigorta poliçesi, malların taşınması sırasında uğrayabileceği zararlara karşı sigorta şirketi veya onun adına hareket eden acente, simsar veya sigorta komisyoncusu tarafından düzenlenen belgedir. İhracat-İthalat işlemlerine gerçek anlamda konu olan ve bu işlemlerde kabul gören başlıca belge sigorta poliçesidir.Çünkü nakliyeye konu olan malların gerçek anlamda sigortalanmış olduğunu gösterir.

Sigorta poliçesini elinde bulunduran kişi, söz konusu sigorta işlemine konu olan ihraç mallarının uğrayabileceği herhangi bir zararı sigorta şirketinden tazmin etmesini isteyebilir. Sigorta poliçesi ada, emre veya hamiline düzenlene bir tür kıymetli evrak niteliğindedir ve gerektiği zaman ciro ile devri mümkün olabilmektedir.

3.2. Sigorta Şehadetnamesi (Insurance Certificate)

Bir ana sigorta poliçesine atıf yaparak, malların sigortalandığını gösterir nitelikteki sigorta acenteleri tarafından düzenlenen sigorta belgeleridir. Dış ticaret işlemlerinde ana poliçe hükmünde işlem görmekte olan ve daha hızlı iş akışını temin eden bir belge olması nedeniyle sıklıkla karşılaşılan sigorta belgesidir.

4. Dış Ticarette Kullanılan Diğer Belgeler

4.1. ATR Belgesi

Avrupa Birliği’ne üye olan herhangi bir ülkeden mal geldiği veya bu ülkelerden birine mal gönderildiği zaman düzenlenen belgedir. ATR belgesinin en önemli avantajı, ithalat esnasında gümrüğe ibraz edildiği taktirde, Avrupa Birliği ile yapılan anlaşma çerçevesinde, ithalatta gümrük vergisinin ödenmemesine imkan tanıyor olmasıdır.

4.2. EUR 1 Belgesi

EFTA Avrupa Serbest Ticaret Birliği’ne üye olan ülkelerden birine ait bir malın ihracı veya ithali esnasında düzenlenen ve ATR’de olduğu gibi ithalattaki gümrük vergisinin ödenmemesi avantajına imkan sağlayan bir belgedir. Son yasal düzenleme ile EUR 1 ve ATR düzenlendiği taktirde Menşe Şahadetnamesi düzenlenmesine gerek olmamaktadır.
4.3. Menşe Şahadetnamesi (Certificate of Origin)

Dış ticaret işlemlerinde bazı durumlarda ithalatçı, satın aldığı malın hangi ülkeye ait olduğunun gösterilmesini talep edebilir. Bu durumda ihracatçı tarafından bağlı olduğu Ticaret Odasına onaylatılmak suretiyle düzenlenen ve sevk edilen malın menşeini yani üretildiği veya yapıldığı ülkeyi gösteren bir belgedir. Mallar farklı bir ülkede üretilmiş veya yapılmış bile olsa, o ülkede geçirdiği işlem ile önemli bir değişikliğe uğramışsa o ülke menşeli sayılmaktadır. Menşe Şahadetnameleri gümrük vergilerinden muafiyet ve indirimden yararlanmak için kullanılır.

4.4. Özel Menşe Şahadetnamesi

Ülkemizin Genelleştirilmiş Tercihler Programı çerçevesinde ABD, Avusturya, Kanada, Japonya, Yeni Zelanda, Rusya Federasyonu ile GSP Sözleşmesi bulunmaktadır. Bu sözleşmeler kapsamında Türkiye’deki ihracatçıların bu ülkelerde uygulanan Tavizli Gümrük Oranlarından yararlanabilmeleri için ihracat aşamasında GSP sistemi için hazırlanmış, Özel Menşe Şahadetnamesi düzenlemeleri gereklidir. Ancak, bu ülkelerden birine yapılacak ihracatta, tavizli vergi oranlarından yararlanılabilmesi için, söz konusu ülke ile yapılan GSP sözleşmesi eki mal listesinde yer alması gereklidir.

Özel Menşe Şahadetnamesi, ihracatçının bağlı olduğu oda tarafından tasdik edilmektedir. Özel Menşe Şahadetnamesi Fransızca ve İngilizce olarak düzenlenmeli ve isim ve adresler dışında Türkçe ibareler bulunmamalıdır.

4.5. Çeki Listesi (Certificate of Weight )

Malların ağırlıklarını ağırlıklı bir şekilde gösteren, ihracat esnasında gümrüğe ibraz edilen belgedir. Bu belgede gösterilen ağırlıkların fatura ve konşimentoda belirtilen ağırlıklar ile uyum içersinde olması gereklidir. Çeki Listesi, taşıma işlemleri esnasında tek tek açılıp sayılamayacak cinsteki mallar için büyük bir kolaylık sağlaması açısından da önemli bir belgedir.




4.6. Paket/Koli Listesi (Packing List)

İhracat esnasında taşımaya konu olan malların tek tek her kolisinin içinde hangi tür ve miktarda mal bulunduğunu ve ağırlıklarını gösteren dökümleri içeren bir belgedir. Koli listesinde belirtilen sayıların fatura ve konşimentodaki mal adedi ile aynı olması gerekmektedir. Uygulamada genellikle koli listesi ile çeki listesi bir arada düzenlenmektedir.

4.7. Sağlık Raporu (Healt Certificate)

Genellikle bitkisel ve hayvansal ürünlerin ithal ve ihraç işlemlerinde gümrük tarafından talep edilen ve diğer evraklar ile birlikte bulunması zorunluluğu olan, ilgili ülkenin sağlık kuruluşları veya ilgili mercileri tarafından söz konusu malın sağlık kontrollerinin yapıldığını gösterir nitelikte düzenlenen belgeye sağlık raporu veya sağlık sertifikası denir.

4.8. Ekspertiz veya Analiz Raporu (Certificate of Cality or Analysis)

Bazı durumlarda ithalatçı veya ihracatçı yada bunların bulundukları ülke gümrükleri veya diğer bir yasal merci, dış ticarete konu olan malların bir ekspertiz tarafından analizini veya tetkikini isteyebilir. İthal ve ihraç konusu malın özelliklerinin tespitine veya tahliline gerek görüldüğü durumlarda yetkili makamlar veya alıcı firmanın belirleyeceği kişi ve kurumlarca yapılan incelemelerin sonuçlarını gösteren belgeye ekspertiz veya analiz raporu denir.

4.9. Gözetim Belgesi( Inspection Certificate)

Malların ithalatçının siparişine uygun olup olmadığını gösteren, ihracatçı ülkeden mallar henüz yola çıkmadan, ihracatçının ithalatçının talebi doğrultusunda uluslararası bağımsız bir gözetim şirketine veya ithalatçının tayin edeceği herhangi bir kişi veya kuruma malları kontrol ettirmesinden sonra düzenlettirdiği belgeye denir.

Radyasyon Belgesi, Helal Belgesi gibi spesifik belgeler de vardır.

28 Nisan 2008 Pazartesi

Doğru Bir Fiyatlandırma Politikası Nasıl Belirlenebilir?

İhracı söz konusu malların dış piyasalarda pazarlama imkanını belirleyen önemli bir faktör malın fiyatıdır. Doğru bir fiyatlandırma politikası, piyasanın özelliklerine, rakiplerin piyasadaki konumlarına ve firmanın o ürün için katlanabildiği maliyete bağlıdır. Firmanın doğru bir fiyatlandırma stratejisi belirleyebilmesi için aşağıdaki soruları göz önüne alması gerekmektedir.

• İhracatı düşünülen malın potansiyel pazardaki toplam talebi nedir?
• Talep fiyat değişiklikleri karşısında ne ölçüde etkilenmektedir?
• Düşük bir fiyat uygulaması, ürüne olan talebi arttıracak mıdır?
• Fiyat düşürüldüğünde, piyasadaki rakiplerin tepkisi ne olacaktır?
• Düţük bir fiyattan çok mal satmak mı, yoksa yüksek fiyattan daha az mal satmak mı kârı maksimize edecektir?
• Başlangıçta düşük bir fiyatla piyasaya girmek, piyasada tutunabilmek için etkili olabilecek midir?
• Başlangıçta yüksek bir fiyat belirleyerek, piyasadaki mevcut kâr olanağını kısa sürede kullanmak, fiyatlandırma stratejisine uygun olacak mıdır?
• Düşük fiyat uygulaması, tüketicilerde kalite ve hizmetin yetersiz olduğu izlenimi bırakabilir mi?
• Firma gerektiğinde, dış pazarda daha düşük bir fiyat uygulayabilecek midir?

Firma, teklif öncesi genel bir değerlendirme yapabilmek amacıyla, yaptığı ihracat maliyet analizi çerçevesinde, bir baz fiyat tesbit etmelidir. Bu fiyat doğrultusunda, alıcının önerdiği fiyat değerlendirilip, firma açısından en uygun olan teklif fiyat belirlenebilir.

İhracatçılarımızın, ihraç edecekleri malın potansiyel pazardaki gerçek satış fiyatlarını tahmin edebilmeleri için, yardımcı tablolar oluşturulabilir. Hedef pazarlardaki, muhtemel fiyatların tahmini, aynı zamanda ihracatçılarımıza rekabet üstünlüğü sağlayacaktır. İhracatçılarımızın bu fırsatı yakalayabilmeleri için özellikle uluslararası fiyatları bilmeleri ve günü gününe uluslararası borsalardan takip etmeleri gerekmektedir. Örneğin Almanya'ya satacağımız yaş-sebze ve meyveler için Hamburg halindeki fiyatların, buğday için Londra, New York borsalarının, çay için Roterdam borsalarının takip edilmesi gerekecektir

Fiyatlandırma Stratejileri

Kâr maksimizasyonu

Genel olarak firmalar kâr elde etmek için faaliyette bulunduklarından, kâr amaçlı fiyatlandırma hedefleri, çok sayıda firma için birinci derecede öneme sahiptir. Firma kârını mümkün olan en yüksek düzeye ulaştırmayı amaç edinmiş olabilir. Bunu da kısa ya da uzun dönemde gerçekleştirmeyi hedef alabilir. Bazı firmalar başlangıçta talep esnekliği az olan ve o mala yüksek bir fiyat ödemeyi göze alan alıcılar için yüksek bir fiyat uygulamasını ve böylece kısa sürede pazardaki mevcut kârı elde etmeyi hedef alabilirler. Bu amaçla, uygulanan fiyat düzeyi kısa dönemde kârların maksimizasyonu sonucunu verir. Böyle bir durumda ihracatçı, piyasadaki rekabet fiyat düşürmeyi gerektirinceye kadar yüksek fiyat uygulamasına devam edebilir.
Bu stratejinin uygulanma nedenleri;

a) Mal yüksek gelirli tüketicilere hitap edebilir. Bu durumda malın fiyata karşı duyarlılığı zayıf olacak ve göreli olarak malın kalitesi ve sürekli yenilik göstermesi gibi unsurlar daha fazla önem taşıyacaktır. Malın fiyat esnekliğinin zayıf olması, fiyatın önemli olmasından daha çok malın yenilik göstermesi veya kalitesi önemli olmaktadır.
b) "Elit" piyasa ihtiyaçlarına cevap verilmesi düşünüldüğünde tüketici kitlesi daha dar olmakla birlikte daha yüksek kâr marjlarının sağlanması mümkün olabilecektir.

Öte yandan firma uzun dönemde kâr maksimizasyonu hedefine ulaşmayı planlıyorsa, fiyatını düşük tutabilir ve uzun dönemde pazar payını genişleterek kâr maksimizasyonuna ulaşabilir.

Kâr marjı, piyasanın talep yapısı, pazar ülkenin kendisine has özellikleri, dünya konjonktürü gibi unsurlar göz önüne alınarak saptanmalıdır.

Pazar payının genişletilmesi yada korunması

Firmalar zaman zaman kâr dışında kalan hedefler de benimseyebilirler. Sözgelimi uluslararası piyasalarda pazar payını genişletmeyi ya da mevcut pazar payını korumayı amaç edinmiş olabilirler. Pazar payının arttırılmasında ya da rekabetin yoğun olduğu bir dış pazarda mevcut pazar payının korunmasında fiyat etken bir araç olarak kullanılabilir. Bu gibi durumlarda, ihracatçı rekabete rağmen piyasaya girmek için düşük fiyat uygulamasına gider ve piyasaya yerleştikten sonra fiyatı yükseltebilir.

Hedefe göre izlenecek fiyatlandırma politikasında başarının ölçüsü, her pazara ilişkin yeterli bilginin ve fiyat değişmeleri karşısında rakiplerin tepkilerinin ne yönde geliştiğine ilişkin deneyimin mevcut olmasına bağlıdır.

Piyasada kalabilme

İhracatçı maliyeti ne olursa olsun düşük fiyatla satış yaparak cirosunu genişletebilmeyi amaçlayabilir. Eğer firma malın büyük üreticilerinden değilse, fiyat kırması halinde diğer satıcıları fazla etkilemeyecek ve satışı arttırmak mümkün olacaktır. Tersi durumda ise, fiyat kırma politikası karşısında diğer satıcılar da fiyat kıracak ve sonuçta elde edilecek kâr azalacaktır.

Ürünün kalite açısından liderliği

İhracatçı ürünün yüksek kaliteli olduğu konusunda alıcıyı ikna etmek için yüksek bir fiyat politikası izleyebilir. Örneğin Almanya makina ve üretimde uzmanlaşmış kadrosuyla dünya pazarlarında yüksek bir imaja sahiptir. Bu aşamada yüksek fiyatlar dahi satışı azaltmamaktadır.

Erken nakit sağlama

Eğer bir firmanın nakit problemi varsa ve bu önemli bir sorun olarak karşısına çıkıyorsa, erken nakit sağlama hedefini benimseyebilir. Sözgelimi, bir işletme peşin ödeme yapanlara özel indirimler sunarak alıcıları ya da distribütörleri erken ödeme yapmaları için motive edebilir.
Tamamlayıcı malın iţlevi

Bir mamüle olan talep diğer bir mamüle olan talepten doğuyorsa, firma asıl kâr sağlayan mamüllerin satışını arttırmak için diğer ürünün fiyatını çok düşük tutabilir. Firmanın mal grubu içerisinde tamamlayıcı mal unsuru olan bir mamülü düşük olarak fiyatlandırması tüketicileri cezbedebilmekte ve dolayısıyla her iki ürüne olan talebi artırabilmektedir.

Örneğin traş bıçağı ve traş makinesi birbirini tamamlayıcı nitelikte ürünlerdir. Pazarlamacı traş makinasını düşük fiyatlandırıp satışa sunduğunda, traş bıçağının satışları da artacak ve kâr hedefine ulaşılmış olunacaktır.

Fiyat farklılaştırması

Pazar ve rekabet koşulları ile diğer çevresel faktörler bir ülkeden diğerine değişiklik gösterdiğine göre, fiyat farklılaştırmasının ortaya çıkması da kaçınılmaz görünmektedir. Her ne kadar fiyat standardizasyonunu uygulayan firmalar varsa da genellikle standart bir fiyatla çok sayıda dış pazara ulaşılması çok güç olmaktadır.
Fiyat farklılaştırması müşteri, malın türü ya da zaman gibi faktörlerin esas alınması ile değişik şekillerde yapılabilmektedir.

Uluslararası Piyasalarda Fiyatlandırmaya Etki Eden Faktörler

Talep

Firmanın yapacağı tüketim araştırmalarının amacı, ihraç malına karşı hedef pazarlardaki iç talebin büyüklüğünü, ithalatla karşılanma oranını ve tüketici tercihlerini ortaya koymaktır.

İhraç konusu ürünün hedef pazardaki net tüketim değeri aşağıda belirtildiği şekilde hesaplanmaktadır.

Net tüketim miktarı = (iç üretim) + (ithalat miktarı) - (ihracat miktarı)

İthalat Tüketim Oranı= İthalat miktarı / Net tüketim miktarı x 100

Net tüketim miktarı içinde ithalatın oransal payının dönem içinde büyümesi, hedef pazarda ithal mallarına olan talebin arttığını göstermektedir. Bu durumda, fiyat değişikliklerinin rasyonel yapılabilmesi ve tavan fiyatının belirlenebilmesi için talep esnekliğinin göz önüne alınması gerekecektir.

Eğer talep esnek değilse, ürünün fiyatı yükseltildiğinde piyasa payında olumsuz bir gelişme olmamakta, aksi bir durumda ise fiyat değişikliği piyasa payında önemli bir değişikliğe neden olabilmektedir. Malın ikâmesinin güçleştiği durumlarda, fiyat esneklikle doğru orantılı olarak yükseltilebilir.

Örneğin gıda maddelerinde talep genelde kararlıdır ve fiyat esnekliği düşüktür. Dolayısıyla fiyat kırarak piyasaya girmek zordur. Bu nedenle, pazarlamada malın kalite ve ambalajı da önem kazanmaktadır. Ayrıca bu malların işlenmiş mamüllerine olan talep giderek gelişmekte ve standart vasıflar daha fazla önem taşımaktadır.

Maliyet

Maliyet fiyat düzeyi belirlemede çok önem taşıyan bir unsurdur. Bu nedenle, firmanın bir piyasaya girebilmesi için asgari şart; Mal birim maliyeti uluslararası fiyatlar (ya da pazar ülke iç fiyatları)

Birim maliyet ise, belirli bir süre içinde gerçekleşen değişken ve sabit gider toplamının yine o süre içinde üretilen toplam ürün sayısına bölünmesi suretiyle bulunmaktadır. Teklif fiyatta söz konusu olan birim maliyet, malın cinsi gözönüne alınarak, ağırlık, adet, hacim, uzunluk gibi birimlere göre hesaplanabilmektedir.

Söz konusu ihraç malı, aynı firma tarafından üretilmiş ise o malın birim maliyeti, fabrikadan çıkış maliyeti olacaktır. Örneğin, mal fabrikadan çıkışta ambalajlı olarak alınmış ise, ambalaj için ayrı bir gider kalemi açmak gerekmeyecektir. (Maliyet konusu bir sonraki bölümde "İhracat Maliyet Analizi" konusunda daha ayrıntılı açıklanmaktadır.)

Pazar koşulları

Maliyetler ihraç fiyatlarının taban sınırını belirlerken, alıcıların tercihleri de tavan fiyatı belirlemektedir. İç pazarda olduğu gibi, dış pazarlarda da pazarın demografik yapısı, müşterilerin örf ve adetleri, farklı dinler, ekonomik koşullar ve yaşama alışkanlıkları gibi pazara ilişkin faktörler ihraç fiyatlarının tavan sınırının belirlenmesinde firmaya yardımcı olmaktadır. Ancak burada unutulmaması gereken husus sorunun ulusal pazarda olduğu kadar basit olmadığıdır. İhracatçı firma malını ihraç ettiği her dış pazarda farklı bir talep eğrisi ile karşı karşıya bulunmaktadır.

Risk: Dış pazar, yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı yurtiçi pazara oranla daha fazla risklidir. Varolan risk unsuru sigorta ile ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır. Malın sigortalanması teslim şekline göre ihracatçıya ait olabilmekte ve bu durumda sigorta maliyeti de, ihraç fiyatının, yurtiçi fiyatlardan daha yüksek olmasına neden olmaktadır.

Enflasyon - Durgunluk: Piyasalar arasındaki farklı enflasyon oranları, her bir piyasa için ayrı ayrı fiyat belirlenmesini gerektirmektedir. Enflasyonun yüksek olduğu pazarlarda ise fiyat ayarlamaları daha kısa dönemler için yapılmaktadır. Enflasyon kadar durgunluk da, ülkelerarası ticareti olumsuz yönde etkilemektedir. Durgunluk dönemlerinde fiyat düşürme politikaları izlenebilmekte, bu da elde edilen kârı azaltmaktadır.



Rekabet

Maliyet ve talep koşullarının bilinmesi firmanın taban ve tavan fiyatlarının belirlenmesine olanak verirken, rekabet koşullarının bilinmesi de gerçek fiyatların belirlenmesinde yardımcı olmaktadır.

Tam rekabet koşullarında fiyat pazarda oluştuğuna göre, mamülün üretilip satılacağı fiyat, pazar fiyatının altında bir fiyat olacaktır. Bu durumda fiyatı belirleyen firma açısından maliyetler önemli bir faktör durumundadır ve fiyatlandırma açısından en önemli sorun mamülün maliyetlere göre mevcut pazar fiyatından satılıp satılamayacağıdır.

Oligopol koşulları rekabet baskısının en yüksek olduğu pazar koşullarındandır. Sınırlı sayıda satıcının bulunduğu oligopolde her firma diğerlerinin davranışlarını etkilediği gibi, kendisi de onların davranışlarından etkilenir. Dolayısıyla birbirlerinin fiyat kararlarını da etkileyeceklerinden, her firma fiyat davranışını ayarlarken diğer firmaların fiyat davranışlarını da dikkate almak zorundadır. Oligopol koşullarında firmalardan birinin bir fiyat değişikliği yapması, diğerlerini de rekabete teşvik ederek aynı yola sürüklemektedir. Sözgelimi satıcılardan birisi satışlarını arttırmak için fiyatlarını düşürürse, rakipleri de aynı davranış içine girmektedirler. Fiyat düşürmeleri giderek endüstride bir fiyat savaşı biçimine dönüşebilmekte ve bunun sonucunda bazı işletmeler pazardan çekilmek zorunda kalabilmektedir. Ancak üretilen ve satılan mamüllerin benzer olmadığı, kalite ve nitelik açısından farklılıklar gösterdiği ya da alıcılar yönünde farklı olarak algılandığı durumlarda satıcı firmalar monopol durumuna yaklaşarak mamüllerine fiyat tabanı ve tavanı arasında daha fazla serbestlik içinde fiyat saptayabilirler. Serbestliklerinin derecesi de mamüllerinin farklılaştırılmasıyla orantılıdır.

Döviz kuru politikaları

Ülkeden ülkeye değişen farklı kur uygulamaları uluslararası fiyatlandırma kararları üzerinde etkili olmaktadır.

Kur politikası, normal olarak, iki piyasa arasındaki fiyat farkını ortadan kaldırmaya yöneliktir. Ancak, döviz kuru, ihracatın yöneldiği piyasa için fiyatların daha cazip hale getirilmesi amacıyla kullanıldığında teşvik politikasının bir aracı olmaktadır. İhracat fiyatına etki eden cari döviz kuru, vergi iadeleri, ihracat kredileri, ihracat üzerine konan vergiler, girdi ve faiz subvansiyonları gibi çeşitli subvansiyonların hesaba katılmasıyla bir Dolarlık ihracattan elde edilen milli para miktarı "ihracatın efektif döviz kurunu" göstermektedir. İthalat fiyatına etki eden cari döviz kuru, ithalat teminatları faizlerinin, gümrük vergileri ve harçların hesaba katılmasıyla, milli para cinsinden bir Dolarlık ithalatın maliyetine ise "ithalatın efektif döviz kuru" denilmektedir.

Ekonomik yönden gelişmiş ülkelerin paralarında yapılan devalüasyonlar ihraç mallarının satış fiyatlarını etkilemektedir. Ayrıca, yabancı ülkelerin ihracat olanaklarını geliştirmek amacıyla zaman zaman paranın değerini düşürmeleri fiyatlar üzerinde olumsuz etkiye sahip olabilmektedir.

Hükümet politikaları

Ülkeden ülkeye değişiklik gösteren yasal ve politik koşullar ihracatçıların fiyatlarını istedikleri gibi ya da pazar koşullarının gerektirdiği şekilde belirlemelerini engelleyebilmektedir (tarifeler, ithal sınırlamaları, anti-damping yasalar, vs. gibi).
Yasal ve politik koşullar, hükümetlerin ihraç fiyatlarına müdahalesi gibi iç piyasada ihracatçının faaliyetlerini sınırlayacak şekilde olabileceği gibi, uluslararası pazarlarda ihracatta her ülkeye göre değişen belli kurallarla faaliyetlerin sınırlandırılması şeklinde de olabilmektedir.

Bazı ülkelerde hükümetler ithal malına ödenecek miktar ile, sözkonusu ithalatın sosyal yararı arasındaki ilişkiyi değerlendirmektedirler. Bu ülkelerde tüketiciler yüksek bir fiyatı ödemeye razı olsalar bile, hükümet sosyal yarar açısından gerekli olmadığını ileri sürerek bu tür bir mamüle döviz tahsisini engelleyebilmektedirler.
Bir çok gelişmiş ülke ve AB, yabancı firmaların fiyat düzeylerinin kendi iç piyasalarındaki fiyatlardan daha aşağı olması durumuna karşı anti-damping uygulamaları ile piyasalarını korumaktadırlar.

İşletme politikaları

Fiyatlandırma kararları, işletmenin geçmişteki ve şimdiki organizasyon yapısından ve yönetim politikalarından etkilenmektedir. Fiyatlar üzerinde etkin olan yönetim politikaları, mamul politikası, dağıtım kanallarına ilişkin politikalar ile reklam ve haberleşme politikalarıdır. Diğer taraftan ülkede ihracata yönelik uygulanmakta olan sübvanse edici veya dolaylı teşvikler de fiyat belirlemede etkili diğer politikalar arasında bulunmaktadır.

İhracat Maliyet Analizi

Bir malın üretimi için kullanılan emek, malzeme ve işletme giderleri, o malın maliyetini oluşturmaktadır. Ayrıca, ihracat söz konusu olduğunda, satış, teslim ve sigorta giderleri de maliyetin önemli kalemleri arasında yer almaktadır.

İhracat Fiyatı:

I. F (üretim) + F (kâr marjı) = Teslim Fiyatı

II. F (teslim fiyatı) + F (ulaşım) + F (depolama) + F(Banka masrafları) + F(sigorta) + F(dağıtım) = F(ihraç pazarındaki fiyat)

Üretim miktarının artışından bağımsız olarak, her işletmenin üstlenmek durumunda kaldığı maliyet, "sabit maliyetler"dir. (kira, amortisman, işletme giderleri ....gibi). Ayrıca, üretim artışına bağlı olarak artan maliyetler de bulunmaktadır. Buna "değişken maliyetler" denmektedir (malzeme giderleri, emek giderleri, yakıt, enerji giderleri ..... gibi). Sabit ve değişken maliyetlerin toplamı, bir mal için yapılan "Toplam Maliyet" değerlerini vermektedir.

Üretim maliyeti, gerçekleşen üretim miktarına göre değişebilmektedir. Örneğin, 5000 çift ayakkabının maliyeti, 500 çift ayakkabının üretim maliyetinden daha fazladır. Fakat çift başına maliyet, üretim arttıkça düşmektedir. Bir başka deyişle, üretim miktarı arttıkça, birim maliyet düşmektedir.

Baţabaţ fiyat: Bir malın üretiminden satış aşamasına kadar yapılan tüm harcamalar, üretim miktarına bölündüğünde, ortaya çıkan değer "başabaş fiyatı oluşturmaktadır. Sözkonusu fiyatın altında yapılacak her satış firmaya zarar, bu fiyatın üstünde yapılacak her satış ise firmaya kâr sağlayacaktır.

Firma, malını düşük bir kârla ihraç etmek ya da yüksek bir kârla yurtiçi piyasada satmak gibi iki seçenek arasında optimal bir seçim yapmak zorundadır. Bu konuda düşük bir fiyatla firmanın ihracata yönelmesi ve bu ihracatın firmaya sağlayacağı faydaların incelenmesi gerekmektedir.

Firma iç piyasaya yöneldiğinde kısa dönemde kâr marjı yüksek olabilir. Ancak konuya uzun dönem açısından yaklaşılacak olursa: Firmanın ihracata yönelmesi halinde, iç piyasaya satışın yanısıra dış piyasalara düşük kâr marjı ile yapılacak satışlarla, firmanın üretim hacmi genişleyecek ve dolayısıyla birim başına ortalama maliyeti düşecektir. Firmanın dış piyasada fiyatları hangi düzeye kadar düşürebileceği, marjinal maliyetlerin firmaya getireceği ek yüklere bağlıdır. İhraç satış maliyetini hesaplarken, iç piyasa satışlarında kullanılan metodlardan vazgeçmek gerekmektedir. Firma, sabit maliyetlerini iç piyasaya yönelik satışlarla karşılayacağından, firmanın yapması gereken analiz, dış piyasaya süreceği her mal için değişken maliyeti hesaplamaktır.

İç piyasadaki satışlardan istediği kâr düzeyini elde edebilen bir firma, neden fiyatları düşürmek yoluyla ihracata yönelsin? Böylesi bir durum ihracat maliyet analizi yapılmadığı takdirde, birincil amaçları kâr elde etmek olan firmaları ihracat yapmaktan alıkoyacaktır. Oysa gerçekte, ihraç ürünlerinin marjinal birim maliyeti, firmanın iç piyasaya yönelik üretiminin birim maliyetinden düşüktür. Bundan dolayı, birim maliyet ile eş anlamlı olan, başabaş fiyat da daha düşük olacaktır.
Kısaca firma, toplam üretimini arttırmak ve dolayısıyla birim maliyeti düşürmek yoluyla yaptığı ihracatta, toplam kâr marjını yükseltebilecektir.
Uluslararası alanda zorlayıcı bir fiyat politikası izlemeyi hedeflemiş bir firma açısından, marjinal maliyetlerin olabildiğince düşük tutulması yararlı olacaktır.
Ancak, uluslararası alanda ün yapmış büyük firmalar aşağıdaki nedenlerden ötürü, düşük fiyat politikalarından etkilenmeyebilirler.

• Marka
• Güvenilir kalite ve hizmet
• Dağıtım kanallarının iyi olması
• Nitelikli elemanlarının olması
• Etkili ve çekici ambalajlama

İhraç pazarında, düşük fiyat uygulamaları kısa ya da uzun dönemde elbette etkili bir piyasa aracı olabilir. Ayrıca, ürün kalitesi ve etkili bir pazarlama, pazar payının korunmasını sağlayabilir. Fakat zorlayıcı fiyat uygulamaları, uzun dönemde dış piyasada dampinge yol açabilmektedir.


İhracat Fiyatının Belirlenmesi

Fiyat belirlemeleri uluslararası alanda çeşitli şekillerde standartlaştırılmaya çalışılmıştır. Bu konu ile ilgili olarak, ihraç malının teslim yerini temel alan satış tiplerini kapsayan Milletlerarası Ticaret Odası tarafından hazırlanan INCOTERMS'in fiyatlama biçimleri esas alınmaktadır. (FOB, FAS, C+F, CIF gibi).

Dış Ticarette Kullanılan Teslim Şekilleri:
(İhracatçının ve İthalatçının Yükümlülükleri)
Ex-Factory (EX-Works) : Ticari İşletmede Teslim
F.A.S. : Gemi Doğrultusunda Teslim
F.O.B. : Gemi Bordasında Teslim
C.I.F. : Mal Bedeli, Sigorta, Navlun
Ex-Dock : Varış Limanda Teslim

Fiyat Belirleme Aşamaları
FOB Giderler İmalatçının Teklif Fiyatı
Ambalajlama ve Markalama
Taşıma Giderleri
Yükleme-Boţaltma Giderleri
Finansman Giderleri
Banka Giderleri
Doküman Giderleri
Genel Giderler
CIF Giderler Navlun
Varış Boşaltma Giderleri
Yurtdışı Komisyon Giderleri
Sigorta
İhracatçının Kârı
Varış Maliyetleri İthalat Gümrük Vergi ve Harçları
Gümrük Komisyoncu Bedeli
Perakende Fiyat İthalatçının Deposuna Tasıma
İthalatçının Kar Marjı
Perakende Kar Marjı
Tüketiciye Gelen Fiyat

İmalatçının teklif fiyatı

Malın fabrikadan alıcıya teslim edildiği fiyattır. Buna mal faktör maliyeti de denmektedir.

Ambalajlama ve markalama

Ambalajlama giderleri, genelde malın teklif fiyatı içinde kapsanmaktadır. Ancak mal dökme veya ambalajsız alınmışsa, ya da malı ayrı bir ambalajla satmak gerekiyorsa, bu durumda ambalaj giderlerinin de ayrıca gözönünde tutulması ve birim ambalaj maliyetinin fiyata eklenmesi gerekmektedir.
Örnek: Dökme olarak alınan bir kimyasal maddeden bir varile 175 kg konulabildiği ve bir varilin bedelinin 35.000 TL+KDV olduğu varsayılacak olursa, 1 tonun maliyeti = 35.000 x 1000 kg /175 kg. olacaktır.

Taşıma giderleri

Malın bulunduğu yer, yükleme yapılacak limana, garaja veya havaalanına uzak ise, bu malın yükleme yerine nakli gerekecektir.Bu tür giderler özellikle malın deniz yolu, demiryolu veya havayoluyla nakliyesinde yükleme yerine kadar taşınmasında söz konusudur. İhraç edilecek mal, havayolu taşımasıyla gidecekse, mal doğrudan fabrikadan ya da depodan alınacağı için ek bir nakliye gideri olmayacaktır. Genelde kamyon başına ücret alındığında, taşıma ücreti mevcut mal miktarına bölünerek, birim nakliye gideri hesaplanmaktadır.

Örnek: 1.000.000 TL. nakliye bedeli ile 40 makine taşıtılmıştır. 1.000.000/40 her malın birim fiyatının belirlemesinde eklenecek tutardır.

Yükleme-boţaltma giderleri

Malın taşınacağı araçta yükleme, boşaltma giderleri özellikle büyük kapasiteli teslimlerde önem kazanmaktadır. Miktarın artması ile yükleme, boşaltma gider tutarı fazlalaşmaktadır. Malın yükleme, boşaltma ücretleri hacim, ağırlık, adet gibi esaslara bağlanabilmektedir.

Kamyonla yapılan sevkiyatlarda, imalatçı malı kamyon üzerinde teslim edeceğinden yükleme masrafları sözkonusu olmamaktadır. Limanda yapılan yüklemelerde ise;

a) Conventional (dökme) gemiler için, liman işletmelerinin almış olduğu bir bedel bulunmaktadır. Bu değer ton başına limana göre değişmektedir.
b) Konteyner yüklemelerinde konteynerın büyüklüğüne göre değişen değerlerde yükleme bedeli alınmaktadır. Konteynera yüklenebilecek miktara göre birim maliyet fiyata ilave edilmektedir.

Finansman giderleri (Vade farkı)

Kredili satışlarda vadeye göre ürünün fiyatına eklenecek farkları ihracatçı satış politikasına ve mali yapısına göre karar vermelidir. Eğer firma, bunu kaldıramayacaksa, kredili satışa girmek risk olacaktır. Fiyat saptarken vade farkını müşterinin de benimseyeceği bir tutarda yapmak için en uygun yol, o ülkedeki teklif edilen vadeye karşılık gelen faiz hadlerini esas almaktır. Firmanın daha yüksek bir oran önermesi, müşteriyi bu malı ya iç piyasadan ya da daha uygun diğer piyasalardan almaya zorlayacaktır.
Banka giderleri

İhracat sırasında veya ihracattan sonra kullanılan ihracat kredilerinin maliyetlerini firma, şüphesiz mal tutarına ekleyecektir.

Türkiye'deki bankalar ihracat hizmetlerinden dolayı, akreditif bedeli üzerinden değişen oranlarda karşılık almaktadırlar.

Doküman giderleri

İhracat için tescil, lisans, ruhsatname gibi belgelerin temini için yapılan giderler, konsolosluk tasdikleri, menşe şehadetnamesi, dolaşım belgesi vs. döküman giderleri, bunun yanında bitkisel ve hayvansal ürünlerin ihracında istenen belge ve ruhsatnameler için yapılan giderler ve benzerleri bu başlık altında maliyete dahil edilmektedir.

Genel giderler

Direkt ihraç edilecek malla ilgili ölçme, tartma, analiz, expertiz giderleri, gözetme firmalarına verilen giderler bu kapsamdadır.
Yukarıda belirtilmiş gider kalemlerinin toplamı F.O.B. maliyeti oluşturmaktadır.

Navlun (Freight)

Malların ithalatçı ülkeye taşınma giderleridir. Navlun hesaplaması, maliyet kalemlerinin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Birime düşen navlun miktarını bulmak için hesaplamaların doğru yapılması gerekmektedir.

Örneğin, adet cinsinden satışı yapılan bir malın gerek hacim ve gerekse ağırlık olarak navlun hesabının yapılması gerekmektedir.
C+F Maliyet (Cost and Freight) = Mal Bedeli + Navlun
C+F, Cost and Freight sözcüklerinin kısaltılmışı olup "mal bedeli ve navlun" anlamındadır. Satıcı, gösterilen varış yerine malı gönderebilmek için gerekli tüm giderleri karşılamak zorundadır, ancak malla ilgili tüm zarar ve ziyan rizikolarıyla giderlerde meydana gelebilecek herhangi bir artma yükümlülüğü, mal yükleme limanında geminin küpeştesinden geçtiği andan itibaren satıcıdan alıcıya geçmektedir.

Yurtdışı acenta, komisyon giderleri

Yurtdışında firmanın temsilciğini yapan, firma adına firmanın işlerini takip eden ya da aracılık yapan firmalara ödenen giderler de maliyete katılmaktadır.


Sigorta

İstendiği takdirde mallar sigorta yaptırılabilir. Malın cinsine ve sigorta kapsamına göre maliyet değişebilmektedir.

CIF Maliyet (Mal bedeli, sigorta ve navlun)

CIF, "Cost, Insurance and Freight" sözcüklerinin kısaltılmışı olup "Mal Bedeli, Sigorta ve Navlun" anlamındadır. Bu terim, C and F'in benzeridir, ancak satıcı, malın taşınması esnasında zarar ve ziyan rizikosuna karşı sigorta sağlamak zorundadır. Satıcı, sigorta şirketleriyle bir sözleşme akdederek sigorta primini ödemektedir.
Yukarıda açıklanan maddeler, genel gider kalemleridir, ancak bu gider kalemlerinin dışında görünmeyen pek çok gider kalemleri de olabilir. Görünmeyen kalemlerin hesaplanması çok zor olmaktadır. Bunlar, genellikle kârın içerisinde eritilmektedirler.
Görünmeyen gider kalemlerine örnek olarak;

• Yurt dışı ve yurtiçi teminat mektubu masrafları
• Komisyon ödemelerinde döviz alış ve döviz satış kur farkları
• Kamyonun bekleme ücretleri
• Satılan malın, cinsine göre fon kesintileri (varsa mutlaka hesaplamaya dahil edilmektedirler).

Satış fiyatı ile maliyet arasında oluşan kâr beklentisi, satış fiyatının tesbitinde etkin rol oynamaktadır.

Sonuç olarak, satış fiyatını tesbit ederken, (satış fiyatı+diğer gelirler)-maliyet=kâr prensibinden hareket edilebilmektedir.

Fiyatlandırma Modeli
İhracatçı Ülke İthalatçı Ülke
Üretim Maliyeti
İhracatçı kâr marjı
Taşıma giderleri
Limana taşıma giderleri
Konsolosluk iţlem giderleri
Ambalajlama giderleri
Yurtdışı acentanın komisyonu
İhraç Fiyatı Alış Fiyatı
Sigorta giderleri
Gümrük vergisi
Diğer vergiler
Varış limanına taşıma giderleri
Banka giderleri

Boţaltma Maliyeti
Diğer giderler
Dağıtımcı komisyonu
Yeniden ambalajlama
Taşıma giderleri
Postalama ücretleri

Boşaltma Maliyeti + Diğer Giderler + Kâr Marjı



Satış Fiyatı



























Fiyatlandırma Örneği - CIF Teslim Şekillerine Göre
İhracat İthalat
Fiyatlandırma Faktörleri Maliyet($) Fiyatlandırma Faktörleri Maliyet($)
100 Birim Malın Fabrika Çıkış Maliyeti

Giderler

Komisyoncu Maliyetleri
İhracat İçin Ambalajlama
Limana Taşıma
Konsolosluk Faturası
Taşıyıcı Firmaya Ödenen Ücret
* İhracatçı Acenta Komisyonu
(Maliyetin % 15'i)
Yurtdışı Acenta Komisyonu
(Maliyetin % 5'i

Toplam

Deniz Sigortası (12.950x1.2/100$)
Taşıma (Deniz)
İhraç Kar Marjı
Varış Maliyeti (CIF)
10 000



100
150
500
50

150


1 500

500

12 950


155
1000
845
14 950 Varış Maliyeti CIF
Gümrük Vergisi %5.5
Diğer Vergiler
Komisyoncu Maliyetleri
Banka Giderleri
Akreditif (%1/4)
Toplam Boţaltma Giderleri

Giderler

Gümrük Antreposu
Yeniden Ambalajlama
Taşıma
Reklam
Ücretler
Faiz
Postalama

Toplam Giderler
Birim Maliyet
Teklif Edilen Satış Fiyatı
(%100 Kar Marjı)
Kâr 14950
882
150
150
50
75
16197



-
100
100
500
1410
-
100

18 407
184

368
18400
* Sadece aracı ihracatçı ya da ithalat acentası kullanıldığında
Kaynak:Dr.Nelson Carl,1988,Import-Export Business























İhracatçı Firmanın Kullanabileceği Fiyatlandırma Formu Örneği

Referans Bilgiler
Firma Ref.___________________ Müţteri Ref.___________________

Müşteri Hakkında Bilgiler
Adı : __________________________ Tel : ________________________
Adres :_______________________________________________________
Fax: _________________________________________________________

Ürün Hakkında Bilgiler
Ürün __________________ Boyutları ________________
Birim No __________________ Hacmi ________________
Net Ağırlık __________________ Toplam Ölçüsü ________________
Safi Ağırlık __________________

Ürün Maliyeti
Fiyat (Birim Maliyet) __x birimler____Toplam ________________________
Kar ________________________
Satış Komisyonu ________________________
FOB Fabrika ________________________

Ücretler-Ambalajlama, Markalama, Yurtiçi Taşıma
Taşıyıcı Firmaya Ödenen Ücret _________________________________
Finansman Giderleri _________________________________
Diğer Ücretler _________________________________
İhracat İçin Ambalajlama _________________________________
Etiketleme/Markalama _________________________________
Yurtiçi Taşıma _________________________________
FOB ____________________________

Liman Ücretleri
Boţaltma _____________________
Yükleme _____________________
Terminal _____________________
Konsolosluk Dokümanları (Gerektiğinde) ______________________
Menşe Şahadetnamesi (Gerektiğinde) __________________________
İhracat Lisansı (Gerektiğinde) __________________________
F.A.S. Gemi Doğrultusunda Teslim ______________________

Navlun
Ağırlık __________ Ölçü __________________ Oran _________________
Minimum ________ Miktar ________________ Sigorta ________________
Asıl ____________ Oran __________________ Miktar ________________

CIF, Varış Limanı
Kaynak : Dr. Nelson Carl, 1988, Import-Export Business

İhracatçı, Piyasadaki Fiyat Değişikliklerine Nasıl Tepki Gösterir?

Fiyatların genel seviyesinde bir düşme söz konusu olduğunda, ihracatçı şu tepkileri gösterebilir:

• Fiyatlardaki düţmeyi izleyebilir.
• Yeni bir ürün ekleyebilir
• Piyasadan çekilebilir
• Ürünün içeriğini değiştirebilir
• Hükümete baţvurabilir

Fiyatların genel seviyesinde bir artış söz konusu olduğunda ise, ihracatçı şu tepkileri gösterebilir:

• Fiyat artışını izleyebilir
• Piyasadaki arz miktarını arttırabilir
• Tanıtım reklam faaliyetlerini arttırabilir
• Geçici indirim yapabilir
• Hükümete baţvurabilir.