29 Nisan 2008 Salı

1. Peşin Ödeme (Advance Payment)

Peşin ödeme, ihracat gerçekleşmeden mal bedelinin ithalatçı tarafından ödenmesi ve bunu takiben söz konusu malın sevkedilmesidir.

İhracatçı, sevkedeceği malın bedelini daha paketlemeden hatta daha üretmeden almış olabilir. Bu yüzden, ihracatçı için son derece uygun ve tercih edilen bir ödeme sistemi olmasına rağmen ithalatçılar tarafından pek tercih edilmez.

Karşılığı peşin ödeme ile gelen malın bir yıl içersinde ihracatın gerçekleşmesi gerekir. Aksi taktirde para iadesi söz konusu olacaktır. Bankalar, gelen peşin ödeme içersinden, ihracatçıya ihracatı gerçekleştirmeye zorlamak amacıyla KKDF (Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu) ve yıllık gecikme faizi toplamı oranında bir meblağ bloke eder. İhracatın bir içersinde gerçekleşmesinden sonra bloke çözülerek ihracatçıya iade edilir.

Peşin ödeme beş şekilde gerçekleşebilir.

1.1. Efektif

Efektif, cebimizde taşıdığımız, elle tutup görebildiğimiz, banknot veya bozukluk şeklinde kullanılan paralardır. Efektifin peşin ödeme aracı olarak kullanılması, nakit olarak ithalatçı tarafından ihracatçıya ulaştırması şeklinde olur.Ancak, ihracat bedeli olarak getirilen efektif, ithalatçı firmayı temsile yetkili şahıslar tarafından getirilebilir ve 50.000 ABD Dolarının (veya eşdeğer diğer döviz cinsleri) üzerindeki efektif değerler için, efektifin, gümrükten geçişi sırasında gümrük yetkililerine beyan edilmesi ve söz konusu efektif miktarı için ihracat bedeli olduğuna dair DBT ( Döviz Beyan Tutanağı ) düzenletilmesi gerekmektedir.50.000 ABD Doları üzerindeki ihracat bedellerinin bankada alışı sırasında, banka tarafından bu meblağın yurt dışından geldiğinin ispat edilmesini yani DBT’yı ister. DBT alınmamış veya noksan olan peşin ödemeli ihracat işlemlerinde banka bu eksiklikten dolayı DAB (Döviz Alım Belgesi ) düzenlemez ve ihracat aksar.

1.2. Havale

Peşin ödeme sistemlerinde en çok kullanılan sistemdir. İthalatçı, ihracatçı adına ve hesabına banka havalesi çıkarır. Günümüzde havaleler çoğunlukla bankalar arası SWIFT haberleşme sistemi ile on-line olarak hemen gerçekleştirilmektedir. İthalatçı, parayı gönderdiğini, ancak banka paranın hala gelmediğini söylüyorsa, ilk yapılacak şey, ithalatçının kendi bankasının ithalatçının bankasına havaleyi gerçekleştirdiği SWIFT mesajın kopyasının ithalatçıdan istenerek bankaya bu belgenin ibraz edilmesidir. İki banka arasındaki bir SWIFT havale işlemini en geç iki gün içersinde ihracatçının hesabına geçer ( bankalar arası irtibatı sağlayacak bir başka banka kullanılmıyorsa )

1.3. Çek

İthalatçı bazen ödemeyi çek ile yapmayı isteyebilir. Bu durumda çek ya ithalatçı tarafından getirilebilir yada posta ile gönderilir.Hangi şekilde gelirse gelsin bu sistemde daha çok BANKA ÇEKLERİ tercih edilmektedir.

1.4. Prefinansman

İthalatçının ihracatçıyı, ihracat öncesi finanse etmesi anlamına gelen prefinansman, konvertible dövizlerle ve en fazla bir yıl vadeli olur. Prefinansman sisteminde, ihracatçının bankası, ihracatın gerçekleştirilmemesi halinde müşterisine gelen prefinansmanı, uluslararası uygulanan peşin faiz üzerinden hesaplanan gecikme cezası ile birlikte ithalatçıya ödemek zorundadır. Ancak , bunun sağlanabilmesi için, ihracatçının, bankanın kendi müşterisi olması gerekir. Bunun sağlanabilmesi için banka müşterisinden bir garanti (örneğin, ipotek ) isteyecektir.

1.5. Red Clause Akreditif

Bu tür akreditifte, akreditif talimatında belirtilen özel bir hükme dayanarak, muhabir banka, ihracatçı sevk belgelerini ibraz etmeden avans ödemesinde bulunur. Bu tür akreditife “red clause” denme sebebi akreditif mektubunda talimatın kırmızı mürekkeple yazılmasıdır. Akreditif talimatındaki bu hükme dayanılarak verilen avans teminat aranmaksızın makbuz veya benzeri belgeler karşılığında verilmektedir. İhracatçıya verilen avans, malların sevkinde aracı bankaya verilen belgelerin bedelinden kesilerek kapatılmaktadır. Eğer ihracatçı yüklemeyi yapmaz ve avansı geri ödemezse muhabir banka amir bankadan faizi ile birlikte kendisine geri ödeme yapılmasını ister. Aynı şekilde amir bankada ithalatçıdan aynı talepte bulunacaktır.

2. Kabul Kredili Ödeme (Documentary Bills)

Kabul Kredisi, ihracatçı ile ithalatçı arasında yapılacak bir anlaşma ile ithal edilecek malların gönderilmesinden belli bir süre sonraya bırakılmasıdır. Diğer bir deyişle, ihracatçı veya ihracatçının bankası tarafından düzenlenen vadeli bir poliçenin ithalatçı tarafından kabulünden itibaren açılan vadeli bir akreditif türüdür. Bu sistemde, ihracatçı malları yolladıktan sonra ithalatçı üzerine vadeli bir poliçe çeker. Bu poliçeye mallarla ilgili belgeleri ekleyerek ithalatçının kabulüne sunmak üzere kendi ülkesindeki bir bankaya verir. Poliçeyi ve belgeleri alan banka, bunları ithalatçının ülkesindeki muhabirine gönderir. Muhabir banka poliçeyi ithalatçının kabulüne sunar. İthalatçı poliçeyi kabul ettiği taktirde (poliçe üzerinde ACCEPTED yazar ve imzalar) malları temsil eden konşimento ve diğer belgeler ithalatçıya teslim edilir. İthalatçı tarafından kabul edilen vadeli poliçe de ihracatçıya geri gönderilir. Poliçenin kabulü ile GAYRİKABİLİRÜCÜ tipindeki bir akreditif olmuş olur.

İhracatçı poliçeyi ya vadesi geldiğinde kendi bankası kanalı ile tahsile verir yada vadesi gelmeden önce iskonto ettirebilir. Ancak, bankalar iskonto işlemi yapmak için, ki iskonto işlemi sonunda poliçenin bedeli iskonto faizi düşüldükten sonra ihracatçıya peşin olarak ödenmektedir, söz konusu poliçenin ithalatçının bankası tarafından AVALLİ olmasını istemektedirler.İthalatçının bankasının poliçeye aval vermesi, ithalatçı tarafından kabul edilen poliçe üzerine AVALIZED yazıp imzalanması şeklinde olur.

Kabul Kredili Ödeme İşlem Akışı;
- İhracatçı malı sevk eder.
- İlgili vesaik ve poliçeyi bankasına verir.
- İhracatçının bankası belgeleri kabul işlemi için ithalatçının bankasına gönderir.
- İthalatçının bankası ithalatçıyı çağırarak poliçeyi kabulüne sunar.
- İthalatçı poliçeyi imzalayıp “ACCEPTED” yazarak poliçeyi kabul eder ve vesaiki alır.
- İthalatçı elindeki vesaik ile gümrük işlemlerini yapar.
- Kabul olmuş poliçe ithalatçının bankası tarafından ihracatçının bankasına gönderilir.
- Poliçe ihracatçıya teslim edilir.
- Poliçenin vadesi geldiğinde poliçeyi kendi bankası aracılığıyla tahsile verir veya vadesinden önce kırdırabilir.
- Ödemesi yapılan poliçe ihracatçı banka tarafından ithalatçının bankasına gönderilir.
- Ödemesi alınır.
- İthalatçının bankası ithalatçının hesabını borçlandırarak poliçeyi ithalatçıya verir.

3. Mal Mukabili Ödeme (Cash on Delivery)

Malların ithalatçının eline geçmesinden belli bir süre sonra tahsil edilmesi durumudur.

Mal Mukabili Ödeme İşlem Akışı;
- İhracatçı malları gönderir.
- Sevk vesaikini kendisi ithalatçıya elden teslim edebilir, nakliye aracı ile yollayabilir veya postalayabilir.
- Malların bedelini ise ihracatçıya aralarındaki anlaşmaya göre öder. İhracatçı ihracat bedelini nakit olarak elden veya ihracatçıya temsil eden bir üçüncü şahıs kanalıyla ödeyebileceği gibi banka kanalıyla havale de edebilir.
- İthalatçının bankası mal bedelini ihracatçının bankasına havale eder.
- İhracatçının parası ödenir.

4.Vesaik Mukabili Ödeme (Cash Against Documents)

Vesaik mukabili ödeme, ithalatçının satın alacağı malın bedelini o malı temsil eden bir belgeye dayanarak ödeme şeklini ifade eder.

Vesaik Mukabili Ödeme İşlem Akışı;
- İhracatçı malı sevk eder.
- Sevk vesaikini bankasına teslim eder.
- Banka sevk vesaikini ithalatçının ülkesindeki muhabirine gönderir.
- Muhabir banka ithalatçıdan sevkıyat bedelini tahsil eder.
- Vesaiki ithalatçıya teslim eder.
- Muhabir banka sevkıyat bedelini ihracatçının bankasına gönderir.
- İhracatçının parası ödenir.
- İthalatçı malı gümrükten çeker.

5. Akreditif (Letter Of Credit)

Akreditif kelime anlamı olarak KREDİ MEKTUBU’dur. Bu kredi mektubu, ithalatçı tarafından, yapacağı alım karşılığı, bankalar kanalı ile ihracatçıya ulaştırılır.Kendisine bir akreditif ulaşan ihracatçı, akreditifin (IRREVOCABLE OLMA) özelliği sebebiyle malı satmıştır. Ancak, malın bedelini akreditif üzerindeki şartları yerine getirdikten sonra alacaktır.

Akreditif, bugün uluslararası ticarette en çok kullanılan ödeme şekillerinden biridir. Dolayısıyla, standart bir yapı içersinde bütün ihracatçı ve ithalatçılar tarafından işleyişinin ve şartlarının çok iyi bilinmesi gerekir. Bu sebeple, akreditif şartları ICC (International Chamber of Commerce) tarafından hazırlanan ve akreditifin kanunu olarak bilinen UCP 500 Vesikalı Krediler için Yeknesak Teamüller ve Uygulamalar bildirisi kapsamında uygulanmaktadır. Bu şartlar ve uygulamalar dahilinde bir akreditif işleminin tarafları şunlardır.

Akreditif Amiri (Applicant): Akreditifi açtıran veya malı ithal etmek için akreditif açma emrini veren alıcı (ithalatçı) dır.

Amir Banka (Issuing Bank): Akreditif amirinin talimatına uygun olarak akreditifi açan bankadır. İthalatçının talep ettiği şartlara uygun vesaikin temini karşılığında ödemenin yapılmasını sağlar.

İhbar Bankası (Advising Bank): İhbar bankası, akreditifi lehdara, teyitte bulunmaksızın sadece ihbar eden bankadır. İhbar bankasının akreditifte, lehdara karşı ödeme konusunda hiçbir yükümlülüğü yoktur.

Teyit Bankası (Confirming Bank): Teyit bankası, akreditifte, amir banka dışında kendisinin kesin yükümlülüğünü de ekleyen bankadır. Sorumluluğu amir bankanın derecesindedir.

Rambursman Bankası (Reimbursing Bank): Amir banka, başka bir bankayı (teyit bankası) akreditif şartlarına uygun vesaik karşılığında ödeme yapmaya yetkili kıldığı taktirde söz konusu bankayı ramburse etmeyi taahhüt eder.Amir banka bu yükümlülüğünü doğrudan doğruya kendisi yerine getirebileceği gibi yetkili kılacağı bir banka (rambursman bankası) aracılığıyla da yapabilir.

Akreditif Lehdarı (Beneficiary): Lehine akreditif açılan, ihraç ettiği malın bedelini, akreditif şartlarına uygun olarak ibraz ettiği vesaik karşılığında aracı bankadan tahsil edecek veya düzenlediği poliçenin kabulünü aracı banka kanalıyla temin edecek olan ihracatçı firmadır.Vesaik akreditif şartlarına uygun değilse yaptığı ihracatın bedelini amirin vesaiki aksaklıklarıyla birlikte kabul ettiği hususundaki talimatı üzerine almaya hak kazanır.

Akreditifli Ödeme İşlem Akışı;
- Farklı ülkelerdeki ithalatçı ve ihracatçı arasında bir alım-satım sözleşmesi yapılır. Bu sözleşmede malın cinsi, nitelikleri, miktarı, fiyatı, döviz cinsi, malların sevki, teslim şekli ve ödeme şekli (ki, burada akreditiftir) yer alır.
- İthalatçı, bankasından ihracatçı lehine bir akreditif açılmasını ister. Bankası ile olan ilişkisine göre yapacağı ithalatın parasını peşin yatırır veya bankadaki kredisinden yararlanır.
- İthalatçının bankası (Amir Banka) akreditifi ihracatçının ülkesindeki muhabir bankaya iletir. Eğer akreditif teyitli bir akreditif ise akreditif kuşat (açılış) mektubundan akreditifin teyitli olduğunu belirtir ve akreditifin lehdara teyidini ister.
- Aracı banka akreditifin metnini inceleyerek ihracatçıya, lehine bir akreditif açıldığını ihbar eder. Teyitli akreditifte, aracı banka kuşat mektubunu inceleyip teyit için uygun bulursa kuşat mektubunun bir kopyasını lehdara gönderirken mektuba bankasının teyidi bildiren yazıyı da ekler.
- İhracatçı malları akreditif şartlarına uygun olarak ve akreditif vadesinde sevk eder.
- İhracatçı belgeleri (vesaiki) ibraz süresi içinde aracı bankaya sunarak ödeme talebinde bulunurlar.
- Banka belgelerin gerekli şartlara uyup uymadığını kontrol eder. Belgeler uygun ise,
 teyitli akreditifte ödemeyi hemen yapar.
 teyitsiz akreditifte amir bankadan ödeme talimatı ister.
- Muhabir banka belgeleri amir bankaya (ithalatçının bankasına) gönderir.
- Amir banka vesaiki inceleyerek uygun bulması halinde durumu alıcıya bildirir.
- Alıcının hesabı bankasınca borçlandırılır.Peşin paralı işlemde vesaik bedeli başlangıçta tahsil edilmiş olacağından bu aşamada sadece bir fark ortaya çıkarsa bu fark tahsil edilir.
- Amir banka bedeli ve masrafları tahsil edilen vesaiki alıcıya teslim eder.

5.1. Akreditif Çeşitleri

Akreditifler, güvencesi, ödeme sorumluluğu, ödeme şartları, kullanış amacı gibi özelliklerine göre çeşitlilik gösterir.

5.1.1. Güvence Açısından Akreditif

Akreditif taraflarca tercih edilmesi sebebinin başında güvenilir olması gerekir.Akreditifler güvenirlilik açısından iki başlık altında toplanabilir.

5.1.1.1. Dönülebilir-Kabilirücu Akreditif (Revocable L/C)

Dönülebilir bir akreditif, lehdara önceden haber verilmeden ve onayını almadan herhangi bir anda amir banka tarafından değiştirilebilir veya iptal edilebilir. Ancak iptal veya değişiklik bildirisinin alınmasından önce uygun vesaik ibraz edilmiş ise amir banka o bankayı ramburse etmelidir.

5.1.1.2. Dönülemez-Gayrikabilirücu Akreditif (İrrevocable L/C)

Dönülemez bir akreditif amir banka varsa teyit bankası ve lehdarın mutabakatları olmadan ne iptal edilebilir ne de değiştirilebilir.

Akreditif metninde akreditifin dönülebilir veya dönülemez olduğu belirtilmemiş ise DÖNÜLEMEZ olarak kabul edilir.

5.1.2. Ödeme Sorumluluğu Açısından Akreditif

5.1.2.1. Teyitli Akreditif (Confirmed L/C)

Muhabir bankanın akreditifi lehdara ihbar ederken amir bankanın talimatına dayanarak kendi teyidini eklediği ve böylece amir bankanın yükümlülüğünü yerine getireceğine dair kendisini de sorumluluk altına aldığı akreditiflerdir.

Akreditif metninde teyit talimatı verilmiş olmalıdır. Bu konuda bir açıklık yoksa akreditif TEYİTSİZ kabul edilir.

Akreditifin dönülemez-gayrikabilirücu açılmış olması şarttır. Teyitli akreditifler lehdarı tam teminat altına alması bakımından ihracatçı için en elverişli akreditif çeşididir.

5.1.2.2. Teyitsiz Akreditif (Unconfirmed L/C)

Teyitsiz akreditiflerde aracı bankanın ödeme konusunda herhangi bir sorumluluğu yoktur. Görevi akreditifi lehdarına ihbar etmek, duyurmaktır. Ancak akreditif kendisini bağlamasa bile akreditifin kendisine uygun olup olmadığını kontrol etmek için makul bir dikkat göstermek durumundadır. Teyitsiz akreditifler daha çok ihracatçıların ithalatçılarına, amir bankaya ve ithalatın yapılacağı ülkeye güvenlerinin tam olduğu durumlarda kullanılır.

5.1.3. Ödeme Şartları Açısından Akreditif

Ödemenin hangi yolla yapılacağı hususunun akreditiflerde açıkça belirtilmesi şarttır. Ayrıca ödeme, kabul ve ciro işleminin hangi banka tarafından yapılacağı da belirlenir. Bunlar amir ve aracı banka olabileceği gibi bunların dışındaki bankalar da olabilir.Amir banka akreditifi açarken yetki verdiği bu bankalara karşı geri ödeme taahhüdünde bulunmuş olur. Ödemeyi ilgili bu yollardan hangisi tercih edildiyse akreditif de ona göre isim alır.

5.1.3.1. Görüldüğünde Ödemeli Akreditif (Sight Payment)

Ödeme amir bankaca veya amir bankanın verdiği yetkiye dayanarak teyit veya ihbar bankasınca lehdarın akreditif şartlarına uygun vesaiki ibraz etmesi üzerine yapılır.

5.1.3.2. Vadeli Akreditif (Deferred Payment)

Ödeme, akreditifte belirtilmiş olan “Ödeme vesaikin ibrazından, fatura tarihinden veya sevk tarihinden 60, 90, 120 veya 180 gün sonra yapılacaktır.” gibi ibarelerde belirtilen sürenin sonunda yapılır.



5.1.3.3. Kabul Akreditifi (Acceptance Credit)

Kabul kredisinde de ödeme belli bir süre sonra yapılır. Ancak, bunun için lehdar tarafından düzenlenmiş bir poliçeye ihtiyaç vardır. Poliçe yalnız akreditif amiri veya bankalardan biri tarafından kabul edileceği gibi amirin kabulüne bankalardan birinin aval vermesi suretiyle daha güvenceli hale de getirilebilir. Bu, aracı-satıcı arasındaki anlaşmaya ve alıcının bankasıyla olan, bankaların da kendi aralarındaki kredi ilişkisine göre ortaya çıkan bir durumdur.

5.1.4. Kullanış Amacı Açısından Akreditif

5.1.4.1. Rotatif Akreditif (Revolving L/C)

Bu tip akreditif genellikle belli bir müşteriden sürekli veya yüksek tutarlı alımlarda kullanılır. Böylece hem işlemlerin tekrarlanması külfetinden kurtulma hem de yüksek miktarda siparişin fiyat avantajından yararlanma imkanı söz konusudur. Rotatif akreditifler şartları çerçevesinde akreditif tutarının tamamı veya bir kısmı kullanıldıkça ek bir değişiklik talimatına gerek olmadan aynı şartlarda ve aynı tutar için –vade içersinde- kendiliğinden yenilenirler.

Rotatif akreditifte dönerlik şartı ya miktarla ya da süreyle sınırlandırılır.

Miktara göre devreden akreditiflerde, akreditif tutarı, kaç kere dönebileceği ve böylece ödemeler toplamının sınırı belirlenmektedir.

Süreye göre devreden akreditiflerde ise her sevkıyatın yapılacağı dönem de belirlenir. Bu tip akreditifler biriken (cumulative) veya birikmeyen (non-cumulative) olmak üzere iki şekilde açıklanabilir. Biriken akreditifte, bir dönemde kısmen veya tamamen kullanılmamış akreditif tutarı müteakip dönemdeki tutara eklenerek kullanılabilir. Bu hakkın olabilmesi için akreditifte mutlaka biriken şartının belirlenmesi gerekir. Birikmeyen akreditifte ise kullanılmayan kısımdan onu izleyen dönemde faydalanılamaz, bu kısım iptal edilmiş sayılır.




5.1.4.2. Devredebilir Akreditif (Transferable L/C)

Akreditif konusu malların bir firma tarafından temini veya üretimi mümkün olmayacaksa veya ihracatçı bir aracıysa, ayrı ayrı akreditifler açmaya veya akreditif şartlarını (lehdar, ülke değişiklikleri gibi) değiştirmeye gerek kalmaksızın akreditifin kısmen veya tamamen bir yada birden fazla üçüncü şahsa (ikinci lehdarlar) ödenmesi hususunda başlangıçta yetki veren akreditiflerdir.

Akreditif amir banka tarafından açık bir biçimde “devredilebilir(transferable)” olarak adlandırıldığı taktirde devir yapılabilir. “Bölünebilir (divisible)” ve “Parçalanabilir (fractionable)” , “Temlik edilebilir (assignable)” ve “Aktarılabilir (transmissible)” gibi terimler akreditifi devredilebilir hale getirmez. Devirde, ilk akreditifdeki esas şartlar değiştirilmemekte, sadece miktar, mal fiyatı, akreditif vadesi, vesaik ibraz süresi, sevkiyat süresi tarafların kabulü ile değiştirilebilmektedir.

Akreditif ilk lehdarı, ikinci lehdarın kendisine kesmiş olduğu faturayı alarak, kendisinin lehdarı olduğu ilk akreditif şartları gereği belirtilen fiyat ve miktar üzerinde düzenleyeceği ihracat faturasını bankaya ibraz eder. Böylece, ithalatçı ilk lehdarın bu işten ne kadar para/komisyon kazandığını ve ikinci lehdarın kim olduğunu öğrenemez. Sadece dönülemez akreditifler devredilebilir.

Devredilebilir Akreditif İşlem Akışı;
- İthalatçı, akreditif talimatı verir.
- Akreditif açılır.
- Akreditif ihracatçıya ihbar edilir.
- İhracatçı devir talimatı verir.
- Banka, ikinci lehdara akreditifi devreder.
- İkinci lehdar, birinci lehdara muhatap faturasını keser.
- Birinci lehdar, akreditif şartları gereği faturasını keser ve vesaiki tamamlayarak bankasına ibraz eder.

5.1.4.3. Karşılıklı Akreditif (Back-to-Back) L/C)

Bir ithalat akreditifinin bir ihracat akreditifi ile karşılanmasına imkan veren akreditiflerdir. Bu akreditifler, transit ticarette, aracı vasıtasıyla yapılan satışlarda kullanılır. Transit ticarette aracı firma hem ithalatçı hem de ihracatçı durumundadır. Aracı firma, satış yapacağı firmaca lehine açılmış bulunan akreditifi teminat göstererek kendisinin ithalat yapacağı lehine bir akreditif açabilir. Bu ikinci akreditifte karşılık gösterilerek açıldığı için karşılıklı akreditif adı verilir.

Karşılıklı akreditif işlem akışı;
- İthalatçı, akreditif talimatı verir.
- Amir banka akreditifi açar.
- Muhabir banka transit tüccara (ilk lehdar) akreditifi ihbar eder.
- Transit tüccar kendisine gelen bu akreditifi bir teminat şeklinde gösterip, ihracatçıya bir akreditif açılması için kendi bankasına akreditif talimatı verir.
- Söz konusu akreditif ihracatçıya (ikinci lehdar) ihbar edilmek üzere açılır.
- Akreditif, ihracatçıya ihbar edilir.
- İhracatçı malın sevkıyatını yapar.
- Sevk vesaikini kendi bankasına ibraz eder.
- Vesaik transit tüccarın bankasına ulaşır.
- Banka, vesaiki transit tüccara teslim eder.
- Transit tüccar, vesaik içersinden en az ihracatçının faturasını çıkarıp düzenlediği kendi faturasını vesaik üzerine ekleyerek bankasına ibraz eder.
- Vesaiki alan banka amir bankaya gönderir.
- Amir banka vesaiki ithalatçıya teslim eder.
- İthalatçı gümrük işlemlerini yapar.

5.1.4.4. Kırmızı Şartlı Akreditif (Red Clause L/C)

Red Clause, bir akreditif mektubuna kırmızı harflerle yazılmış ve ihraç olunacak malın satın alınması ile yükleme masraflarını karşılaması amacıyla akreditif lehtarına (ihracatçıya), aracı bankanın avans mahiyetinde peşin ödeme yapmasını sağlayan bir şarttır. Bu sistemde, akreditifte belirtilen miktarda dövizin Türk Lirası karşılığını ihracatçı teminat göstererek veya göstermeden yetkili bankadan alabilmektedir.

Peşin ödeme sisteminde eşyanın konşimentosu üzerinde “Consignee” kısmına ithalatçının adı yazılır.Çünkü, ithalatçı eşyanın bedelini peşin ödemiştir ve eşyanın sahibi olmuştur.Burada dikkat edilmesi gereken bir başka husus ise, sevk vesaikinin gümrüğe ibrazı sırasında gümrükler DAB’ni de istemekte ve Gümrük Beyannamesi üzerinde DAB’nin tarih, sayı ve meblağı kaydedilmektedir.

5.1.4.5. Yeşil Şartlı Akreditif(Green Clause L/C)

Akreditif açan banka lehine, akreditifin kullanıcısı tarafında bir teminat mektubu verilmemişse, red clause akreditifi açtıran firmalar büyük risklere girerler. Bu riskler green clause akreditifler ile en aza indirilebilir. Green clause akreditifte ihracatçının malları sevk etmesinden önce akreditiften tahsilat yapmasına olanak sağlamaktadır. Ancak bu peşin ödemeler malların mülkiyetini bankaya devreden ambar teslim makbuzları ile garanti altına alınmaktadır.Ambar teslim makbuzları, ambar firması tarafından düzenlenir ve depolanan malların değerini belirtir.

Red clause ve green clause akreditiflerin temel amacı ithalatçı tarafından ihracatçının finanse edilmesidir. İhracatçının ülkesindeki kredi faizlerinin, ithalatçının ülkesindeki faizlere oranla yüksek olduğu durumlarda, bu tür akreditifler kanalıyla düşük maliyetli fonlar ihracatçılara aktarılabilir.

5.1.4.6. Stand-by (ihtiyari) Akreditif

Bu tür akreditifler bir ödeme aracından çok bir garanti gösterme aracıdır. Taraflar arasında yapılan sözleşmelerde (genellikle müteahhitlik sözleşmeleri) taraflardan birisinin yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumuna karşın, diğer tarafın garanti olarak bir teminat istemesi sonucu teminat gösterimi için bankalarca teminat isteyen adına açılan kredilerdir.

5.2.Akreditifin Hazırlanması, Açılışı, İhbarı, Teyidi İle İlgili Bazı Önemli Noktalar

Bankalar: Akreditif açılış işlemine başlamadan önce ihracatçı ve ithalatçı bu sistemde kullanılacak bankaların hangileri olacağı konusunda anlaşmaya varmalıdırlar. İki farklı ülkede bulunan bankaların bu işlemi gerçekleştirebilmek için birbirlerinin MUHABİRİ olmaları gerekmektedir. Dolayısıyla ihracatçı veya ithalatçıdan biri, halen çalışmakta olduğu veya bu işte çalışmayı düşündüğü bankayı değiştirmek zorunda kalabilir. Böyle bir durumda bankasını değiştiren tarafın ihracatçı olması akla daha yatkındır.Çünkü, alıcı taraf olan ithalatçı, her zaman için malın finansmanı konusunda bankasından destek temin ediyor olabilir. Bu yüzden, ihracatçı isek ve ithalatçımız bu ve buna benzer sebepler öne sürerek bankasını değiştirmek istemiyorsa, ithalatçının bankasının ülkemizde çalışmakta olduğu muhabir bankaları öğrenip onlardan biri nezdinde hesap açtırmak daha mantıklı olacaktır. Hiçbir durumda birbirinin muhabiri olan banka bulunamıyorsa o taktirde her iki bankanın sisteme dahil edilmesi gerekir. Bu da ister istemez banka komisyon giderlerinin artmasına sebep olacaktır.

Açılış Talimatı: Akreditif açılış talimatı olarak genellikle bankaların hazır AÇILIŞ TALİMAT’ları kullanılır. Bununla birlikte birçok ülkede ithalatçının ürünü ihracatçıya teklif etme yollarından biri olan Proforma Fatura da açılış talimatı olarak kullanılabilmektedir. Ancak, proforma faturaların standart bir formatı bulunmaması ve akreditif açılışı için gerekli olan bütn bilgileri içermiyor olabilmesi nedeniyle matbu açılış talimatlarının kullanılması daha uygundur.

Açılıştan Önce: Bir akreditifin açılışı (issue) demek; o akreditifin Amir Bankadan Muhabir Bankaya SWIFT,TELEX veya MEKTUP yolu ile gönderilmesi demektir. Bir akreditif açıldıktan sonra eğer şartlarında değişiklik (amendement) yapılacaksa, ki bu değişiklikler ancak Amir’in talebi ve talimatı ile yapılabilir, her bir değişiklik ek bir masraf ve zaman demektir. Dolayısıyla bu masraf ve zaman katbından korunmak için ithalatçı, akreditif açılmadan önce açılacak olan akreditifin son şeklini görmek istediğini amir bankaya bildirecek ve kendisine amir bankadan gönderilen metni ihracatçısına da ulaştırıp (çünkü, esasen akreditif şartları ile direk muhatap olacak taraf ihracatçıdır.) onun da teyidini alarak, bankasına “tamam açabilirsiniz” talimatını verecektir.

Teyit Alınması: Görüldü ki teyitli akreditif, ihracatçı için en güvenilir akreditif şeklidir. Ancak, “her banka her akreditife teyit verir” diye bir kural yoktur. Aslında teyit, teyit bankasının akreditifin geldiği ülkeye ve/veya amir bankaya duyduğu güvenin bir göstergesidir. Bildiğimiz gibi artık ülkeler uluslararası platformda sahip oldukları ekonomik güçleri ile değerlendirilmektedirler. Her ülke yaptığı ihracatın bedelini zamanında ve eksiksiz olarak tahsil etmek ister. Dolayısıyla, bunu sağlayabilecek ekonomik gücü olan ülkelerle çalışır. İşte bir akreditife verilecek olan teyit de ülke ekonomilerinin gücüne, o ülkenin ödeme imkanlarına bağlıdır. Örneğin, Türkiye’de bir banka Arap ülkelerinden gelecek bir akreditife yüksek teyit komisyonu uygularken (veya hiç teyit vermezken) bir Avrupa Topluluğu ülkesinden gelecek akreditife çok düşük oranlı teyit komisyonu uygulayabilir. O bakımdan, daha ithalatçı ile teklif aşamasında iken yurt dışından gelecek olan akreditife ülkemizde teyit verilip verilmediğini, veriliyor ise hangi oranda teyit komisyonu tahsil edildiğini öğrenmemiz gerekir. Bu noktada unutulmaması gereken diğer husus da iki ayrı bankanın, aynı ülkenin aynı bankasından gelen aynı akreditife farklı oranlarda teyit komisyonu uygulayabileceklerdir.

DIŞ TİCARETTE TESLİM ŞEKİLLERİ

1. Grup E - Çıkış

1.1. EXW – Exworks (Satıcının Ülkesinde İşyerinde Teslim)

Satıcının teslim yükümlülüğünü belirtilen işyerinden (atölye, fabrika, antrepo vs) malları alıcının emrine hazır bulundurmakla yerine getirdiği teslim şeklidir. Aksine bir kayıt yoksa satıcı ihracat formalitelerini yerine getirmekten ve alıcının temin edeceği yükleme aracına malları yüklemekten sorumlu değildir. Malları satıcının işyerinden teslim alarak istenilen yere taşımaya ilişkin masraf ve risk alıcıya aittir. Satıcı, malları nerede ve ne zaman emrine hazır bulunduracağını alıcıya bildirir. Malların el değiştirdiği noktadan itibaren mallar ile ilgili bütün masraf ve riskler alıcıya geçer.Satıcı açsından bu tür bir satışın yurt içi satıştan bir farkı yoktur.Alıcının doğrudan veya dolaylı yoldan ihracat formalitelerini yapacak imkanı bulunmadığı hallerde bu terim kullanılmamalı onun yerine FCA terimi kullanılmalıdır.

2. Grup F – Navlun Ödenmemiş

2.1. FCA – Free Carrier (Satıcının Ülkesindeki Teslim Yeri Belirtilerek Taşımacıya Teslim)

Satıcı, ihracat formalitelerini yerine getirdikten sonra malları alıcının, adını verdiği yerde, yine alıcı tarafından belirtilen taşınmacıya teslim ederek yükümlülüklerini yerine getirir. Alıcı tarafından kesin bir teslim noktası belirtilmediği hallerde, satıcı öngörülen bölge veya taşıma menzili gerisinde bir noktayı teslim noktası olarak belirleyebilir. Ticari uygulama kapsamında, taşımacı ile sözleşme yapılması için satıcının yardımı talep edildiğinde, satıcı, bu yardımı, riski ve masrafları alıcıya ait olmak üzere yapabilir. Bu terim multimodal (birden fazla taşıma etabı ve aracı gerektiren) taşımacılık dahil bütün taşıma şekilleri için kullanılabilir.FCA bazında nakliye şekline göre Taşımacıya Teslim aşağıdaki hallerde yerine getirilmiş sayılır.

 Demiryolu Nakliyesi: Malların miktarının bir vagona veya container’i tamamen dolduruyor olması halinde satıcının bu vagonu veya container’ı usulüne uygun olarak yüklemesi (doldurması) gerekir. Yüklenen vagon veya comtainer’in demiryolu idaresi veya onun bir temsilcisi tarafından teslim alınması üzerine Taşımacıya Teslim gerçekleşmiş olur. Malları bir vagonu veya container’ı tamamen doldurmuyorsa, malların demiryolu idaresince temin edilen bir araca veya container servisi veren firmanın göstereceği yer veya araca teslim edilmesi ile üzerine satıcıya teslim yükümlülüğü sona erer.

 Karayolu Nakliyesi: Malların yüklenmesi satıcının işyerinde yapılıyorsa mallar alıcının temin ettiği araca yüklendiğinde taşımacıya teslim tamamlanmış olur. Malların taşımacının işyerinde teslimi halinde ise malların taşımacıya veya onun belirteceği başka bir şahsa teslimi ile taşımacıya teslim gerçekleşmiş olur.

 Denizyolu Nakliyesi: Malların bir container’ı doldurması (Full Container Lot FCL) halinde dolu container’ın deniz taşımacısı tarafından alınması, deniz taşımacısı adına hareket eden bir deniz işletmecisine götürülmesi halinde ise container’ın deniz terminaline girmesi ile taşımacıya teslim yükümlülüğü yerine getirilmiş olur. Malların bir container’ı doldurmaması (Less than a Container Lot LCL) veya container’a konmaması durumunda satıcı malları taşıma terminaline getirmek zorundadır. Mallar deniz taşımacısına veya onun adına hareket eden başka bir şahsa verildiğinde teslimat tamamlanmış olur.

 Havayolu Nakliyesi: Malların hava taşımacısı veya onun adına hareket eden bir şahsa verilmesi ile taşımacıya teslim yükümlülüğü tamamlanmış sayılır.

2.2. FAS – Free Alongside Ship (Satıcının Ülkesinde İsmi Belirtilen Limanda Gemi Yanında Teslim)

Satıcı, alıcı tarafından adı belirlenen yükleme limanında yine alıcının ismini verdiği geminin yanında ve alıcının belirttiği zamanda malları hazır bulundurarak teslim yükümlülüğünü tamamlamaktadır. Bu andan itibaren riskler alıcıya geçer. Bu teslim şeklinde satıcının ülkesindeki ihracat formalitelerini alıcının yerine getirmesi esastır. Ancak, alıcının ihracat formaliteleri doğrudan veya dolaylı hallerde yerine getiremeyeceği hallerde bu terim kullanılmamalıdır. Alıcı ihracat ile ilgili gümrük formalitelerini yerine getiremez ise, mallar ile ilgili ortaya çıkabilecek ilave kayıp ve hasar risklerin üstlenecektir. Bu terim yalnızca denizyolu, nehir vs kanal taşımacılığında kullanılır.

2.3. FOB – Free On Board (Satıcının Ülkesinde İsmi Belirtilen Sevk Limanında Gemide Teslim)

Bu terime göre mallar, alıcı tarafından ismi belirtilen sevk limanında alıcının belirttiği tarihte ve yine alıcı tarafından ismi verilen geminin bordasını aştığı anda satıcı, teslim yükümlülüğünü yerine getirmiş sayılır. Bu zaman ve yerden sonra her türlü masraf ve risk alıcıya geçer. Sadece deniz taşımasında kullanılan bu terimde ihracat formaliteleri yerine getirmek satıcıya aittir.Ro-Ro (Roll-on-Roll-off) veya container taşımacılığı yapılan hallerde bu terim yerine FCA teriminin kullanılması daha uygun olur. Pratikte sık sık FOB STOWED ve FOB TRIMMED terimlerine de rastlanmaktadır. FOB STOWED malını ihracatçı tarafından gemi ambarına inene kadar bütün masraf ve sorumluluğun karşılandığı, FOB TRIMMED ise FOB STOWED ile ambara inen malların ambar içerisinde istiflenmiş olduğu anlamına gelir.

 Geminin Nominasyonu ve Teyidi:FOB teslim şeklinde, nakliyeyi yapacak geminin organizasyonu, uluslararası teamüller gereği ithalatçıya aittir. Ancak, bu noktada sıkça karşılaşılan önemli bir hata üzerinde durulması gerekir. Yukarıda bahsedildiği gibi, FOB terimi sadece gemi nakliyesi ile yapılan taşıma sistemlerinde kullanılabilir. Gerek uçak gerekse kamyon ile yapılan teslim ve nakliye işlemlerinde FOB terimi kullanılmaz. Ayrıca, bilindiği gibi günümüzde gemiler, container ve kamyon taşıması da yapabilmektedir. Bu tür taşımalar için de FOB terimi kullanılmaz. FOB teslim şeklindeki kiracı, geminin tamamını veya bir kısmını belli iki liman arasında kiralar ve taşımayı yaptırır. Bu tür taşımayı taksi ile yapılan bir taşımaya benzetebiliriz.

Malın taşıma işlemi ithalatçıya ait olduğundan, taşımayı gerçekleştirecek geminin organizasyonu da ithalatçıya aittir. Ancak, ithalatçı, geminin kiralama işlemini gerçekleştirmeden önce malı yükleyecek taraf olan ihracatçıdan yükleme şartlarını ve liman/iskele özelliklerini öğrenmek zorundadır. İthalatçının ihracatçıdan öğrenmesi gereken belli başlı özellikler şu şekilde sıralanabilir;

- Yüklemenin gerçekleştirileceği liman/iskele adı
- İskelenin draftı (deniz dibi ile yüzey arasındaki yükseklik)
- İskelenin uzunluğu
- Vinç sayısı ve kapasiteleri
- Liman programı vs.

İthalatçı, kendisine ihracatçı tarafından bildirilen bu bilgilere uygun gemi araştırmasına giderek en kısa sürede yüklemeye/taşımaya en uygun gemi(leri) daha kiralamadan ihracatçının kabulüne sunmak zorundadır. İthalatçının, kabulü için ihracatçıya yaptığı bu bildirime VESSEL NOMINATION denir. İhracatçı kendisine ulaşan bu bildirim üzerindeki özellikleri tetkik ederek gemiyi kabul yada ret eder. İhracatçının gemiyi kabul etmesi halinde ithalatçıya göndereceği mesajın başlığı STEM CONFIRMATION’dır. İthalatçı, kendisine ulaşan bu mesajdan sonra gemiyi kiralayabilir.

3. Grup C - Navlun Ödenmiş

3.1. CFR - Cost And Freight (Alıcının ülkesinde Adı Belirtilen Boşaltma Limanına Kadar Navlun Ödenmiş Olarak)

Yalnızca denizyolu taşımasında kullanılan bu terime göre mallar, satıcı tarafından taşıma sözleşmesi yapılmış ve navlunu ödemiş olarak varış limanında alıcıya teslim edilmektedir. Fakat mallar ile ilgili risk aynen FOB teslim şeklinde olduğu gibi yine mallar gemi bordasını geçtiği andan itibaren alıcıya aittir. Yüklemeden itibaren doğacak navlun hariç bütün masraflar alıcı tarafından karşılanacaktır. Ro-Ro ve container taşıması yapılacak hallerde bu terim yerine CPT teriminin kullanılması daha uygun olacaktır. Taşıma sigortasının yapılması konusunda satıcının bir yükümlülüğü yoktur. Ancak, sigortayı yaptırması için alıcıya mutlaka gerekli bilgileri vermek zorundadır.

3.2. CPT - Carriage Paid To… (Alıcının Ülkesinde Adı Verilen Varış Noktasına Kadar Navlun Ödenmiş Olarak Teslim)

Satıcının, belirlenen varış yerine ulaşacak şekilde malların taşınması ile ilgili navlunu ödediği ve ülkesindeki ihracat formalitelerini tamamladığı teslim şeklidir. Birkaç etaplı nakliye dahil bütün nakliye şekilleri için kullanılabilir. CPT terimi CFR’nin denizyolu dışındaki taşıma şekilleri için kullanılabilen alternatifidir. Satıcı malları kendisi tarafından belirlenen taşımacıya teslim ettiği anda mallar ile ilgili navlun dışındaki bütün masraf ve riskler alıcıya geçer. Belirlenen varış noktasına kadar birden fazla nakliye şekli kullanılıyorsa mallar ilk taşımacıya teslim edildiği anda risk satıcıdan alıcıya geçer. CPT terimi malların ihraç formalitelerinin yerine getirilmesi konusunda satıcıyı sorumlu kılar. Taşıma sigortasının yapılması konusunda satıcının bir yükümlülüğü yoktur. Ancak, sigortayı yaptırması için alıcıya mutlaka gerekli bilgileri vermek zorundadır.

CPT teslim şekli, FCA teslim şeklinin navlunun ihracatçı tarafından ödenmiş şeklidir.

3.3. CIF - Cost, Insurance And Freight (Alıcının Ülkesinde Adı Belirtilen Varış Limanında Navlun ve Sigorta Primi İhracatçı Tarafından Ödenmiş Olarak Teslim)

Bu terimde satıcı, CFR terimine ilaveten taşımaya ilişkin deniz sigortasını yaptırmayı ve primini ödemeyi de üstlenmektedir. Fakat bu sigorta asgari riskleri kapsamaktadır. Duruma göre özel risklerin sigorta kapsamına alınmasını istediğinde alıcı bu hususları satıcı ile yaptığı sözleşmeye dahil ettirmek zorundadır. Sigorta, ettirilen değerin sözleşme tutarının %10 fazlası ile ve sözleşmenin para birimi cinsinden olması gerekir. Bu terim CFR, gibi sadece denizyolu taşımasında kullanılan bir terimdir. Ro-Ro veya container taşıması yapılması durumunda bu terim yerine CIP teriminin kullanılması uygun olur.

3.4. CIP - Carriage And Insurance Paid To…( Alıcının Ülkesinde adı Belirtilen Varış Noktasına Kadar Sigorta Primi ve Navlun İhracatçı Tarafından Ödenmiş Olarak Teslim)

Bu terimde satıcı, CPT terimine ilaveten taşımaya ilişkin deniz sigortasını yaptırmayı ve primini ödemeyi de üstlenmektedir. Fakat bu sigorta asgari riskleri kapsamaktadır. Duruma göre hususları satıcı ile yaptığı sözleşmeye dahil ettirmek zorundadır. Sigorta ettirilen değerin sözleşme tutarının %10 fazlası ile ve sözleşme para birimi üzerinde olması gerekir. İhraç işleminden satıcıyı sorumlu tutan CIP terimi CIF’in denizyolu dışındaki taşıma şekilleri için kullanılabilen alternatifidir.






4. Grup D - Varış

4.1. DAF - Delivered At Frontier (Sınırda Adı Belirtilen Yerde Teslim)

Sınırda teslim teriminde, satıcı, malları ihracat formalitelerini tamamlamış olarak sınırda adı belirtilen yerde fakat komşu ülkenin gümrüğünden önce alıcının emrine hazır bulundurmakla teslim yükümlülüğünü yerine getirmiş olur. ‘Sınır’ ifadesi ihraç ülkesi dahil herhangi bir ülkenin sınırı için kullanılabilir. Bu nedenle yer ismi belirtilerek herhangi bir ülke sınırının kastedildiği büyük önem taşımaktadır. Bu terim öncelikle demiryolu ve karayolu taşımacılığında kullanılır. Taşıma sigortasının yapılması konusunda satıcının bir yükümlülüğü yoktur. Ancak, sigortayı yaptırması için alıcıya mutlaka gerekli bilgileri vermek zorundadır. Mallar ile ilgili hasar ve kayıp riskleri belirlenen yerde, malların satıcı tarafından alıcı emrine amade hale getirilmesi ile alıcıya geçer.

4.2. DES - Delivered Ex-ship (Alıcının Ülkesinde Adı Belirtilen Varış Limanında Gemide Teslim)

Sadece denizyolu taşımasında kullanılan bu terime göre, satıcı, malları adı belirtilen varış limanında, geminin bordasında, gümrük işlemlerinden önce alıcının emrine hazır bulundurduğunda teslim yükümlülüğünü yerine getirmiş olacaktır.bu noktaya kadar bütün risk ve masraf satıcıya aittir.

4.3. DEQ - Delivered Ex-quay Duty Paid (Alıcının Ülkesinde Adı Belirtilen Varış Limanında Gümrük Vergileri Ödenmiş Olarak Teslim)

Sadece denizyolu ile taşımada kullanılan bu terim adı belirtilen bir varış limanında malların satıcı tarafından gümrüklenmiş olarak rıhtımda alıcının emrine hazır bulundurmasını öngörmektedir. Malların bu noktaya kadar getirilmesine ilişkin bütün risk, masraflar ve vergiler satıcı tarafından üstlenir. İthal lisansının temini de satıcıya ait olduğundan satıcı doğrudan veya dolaylı olarak ithal lisansını temin edebilecek durumda değil ise bu terim sözleşmede kullanılmamalıdır. İthal işleminin alıcı tarafından yapılması ve gümrük vergisinin de alıcı tarafından ödenmesi konularında anlaşmaya varılmış ise bu terimdeki Duty Paid ibaresi yerine Duty Unpaid ibaresi kullanılmalıdır.İthal işlemleri sırasında tahakkuk eden bazı masrafların satıcının yükümlülüğünden çıkarılması konusunda anlaşmaya varılmış ise terimin yanında bu husus açıkça belirtilmelidir. Taşıma sigortası yapılması konusunda satıcının bir yükümlülüğü yoktur. Ancak, sigortayı yaptırması için alıcıya mutlaka gerekli bilgileri vermek zorundadır.

4.4. DDU - Delivered Duty Unpaid ( Alıcının Ülkesinde Adı Verilen Varış Yerinde Gümrük Vergisi Ödemeden Teslim)

Herhangi bir taşıma biçimi için kullanılabilen bu terime göre satıcı, ithal ülkesindeki adı belirtilen bir yerde malların alıcının emrine hazır bulundurmakla teslim yükümlülüğünü yerine getirmiş olacaktır. O noktay kadar her türlü risk ve maliyet ile gümrük formalitelerini sonuçlandırmaya ilişkin maliyet ve riski, fiili ithal sırasındaki vergi,harç ve diğer resmi giderler hariç satıcı üstlenmektedir. Alıcı zamanında fiili ithal işlemini yapmadığı taktirde doğacak risk ve masraflar alıcıya aittir. Gümrük formalitelerinin sonuçlandırılması ve bundan kaynaklanan tüm maliyetin ve riskin satıcı tarafından üstlenilmesi konusunda anlaşmaya varılmış ise terime bu durumu yansıtan ifadeler eklenmelidir. Taraflar ithal sırasında ödenmesi gereken bazı giderlerin satıcının yükümlülüğüne dahil edilmesini isterlerse terime bu durumu yansıtan ibareler eklenmelidir. Taşıma sigortasının yapılması konusunda satıcının bir yükümlülüğü yoktur. Ancak, sigortanın yaptırılabilmesi için alıcıya mutlaka gerekli bilgileri vermek zorundadır.

4.5. DDP - Delivered Duty Paid Paid (Alıcının Ülkesinde Adı Verilen Varış Noktasında Gümrük Vergisi İhracatçı Tarafından Ödenmiş Olarak Teslim)

Herhangi bir taşıma biçimi için kullanılabilen bu terime göre satıcı, ithal ülkesinde adı belirtilen bir varış noktasında malları gümrüklenmiş olarak alıcının emrine hazır bulundurmakla teslim yükümlülüğünü yerine getirmiş olmaktadır. Bu noktaya kadar her türlü risk ve maliyeti satıcı üstlenmektedir. Bu durumda satıcının en fazla risk ve maliyeti üstlendiği terim DDP olmaktadır. İçerik olarak, satıcı tarafından en az riskli teslim şekli olan EXW’nin tam tersi olarak anlaşılmalıdır. Satıcının doğrudan veya dolaylı olarak ithal lisansını temin edemeyeceği durumlarda bu terim kullanılmamalıdır. İthal işlemleri sırasında tahakkuk eden bazı masrafların alıcı yükümlülüğüne dahil edilmesi konusunda anlaşmaya varılmış ise terimin yanında bu husus açıkça belirtilmelidir. Taşıma sigortasının yapılması konusunda satıcının bir yükümlülüğü yoktur. Ancak, sigortayı yaptırması için alıcıya mutlaka gerekli bilgileri vermek zorundadır.

DIŞ TİCARET İŞLEMLERİNDE KULLANILAN BELGELER

İthalat ve ihracat işlemlerinin bir süreç içersinde yapılabilmesi ancak çeşitli aşamalarda düzenlenecek belgeler ile mümkün olabilmektedir. Dış ticarette vesaik konusu üzerinde özel dikkat ve hassasiyet gösterilmesi gerekir. Çünkü; vesaik, genel olarak ihracat işlemlerinde malın gümrükten çıkışını, ithalatta ise ürünün gümrükten girişini sağlayan yegane araçtır. Bununla birlikte, ürününü anlaşma şartlarına göre gümrükleyerek yurt dışına çıkaran ihracatçı, vesaiki elinde tuttuğu sürece ürünü gümrükten çekemez. Dış ticaret işlemlerinde, vesaik, ürünü temsil eden belgeler olarak kabul edildiği için ürünün kendisi kadar önemlidir. Vesaik düzenlenmesinde yapılacak hatalar, malın ihraç gümrüğünden çıkarılamaması, ithal işlemlerinin yapılamaması, ihraç bedelinin ihracatçıya ödenememesi gibi önemli sorunlar yaratabilir.Dış ticarette kullanılan belgeler dört başlıkta belirtilebilir.

1. Ticari Belgeler

Ticari belgeler genellikle dış ticarete konu olan mal veya hizmet alım-satım işleminin temelini teşkil eden faturalardır. Dış ticaret işlemlerinde normal ticari faturaların yanında farklı isimler altında başka türden isimlendirilmiş ve farklı işlev ve özelliklere sahip faturalar da kullanılmaktadır. İthalat-İhracat işlemlerinde fatura ibaresi ile karşımıza çıkacak dört ayrı belge bulunmaktadır.

1.1 Proforma Fatura (Proforma Invoice)

Dış ticarette ihracatçı firmanın bir teklif niteliğinde ithalatçı firmaya göndermiş olduğu, hiçbir ticari niteliği olmayan, ihracatçının ürününün özelliklerini ithalatçıya bildirmesine yarayan belgedir. Tasarımı ve görünümü itibari ile normal ticari faturalardan farklı olmayan proforma faturalar teklif mektubu olarak değerlendirilebilir. Proforma faturalar ile ticari kayıt, gümrükleme işlemi vb. resmi işlemler yapılması söz konusu değildir.

Proforma faturalar ithalatçı tarafından akreditif açılması aşamasında kullanılmaktadır. İthalatçı, ihracatçının kendisine göndermiş olduğu proforma faturayı akreditifi açacak olan Amir Bankaya ibraz ederek küşat mektubunun hazırlanmasını sağlar. Ayrıca numune eşya göndermede de proforma fatura kullanılır.

1.2. Ticari Fatura (Commercial Invoice)

İthalat ve ihracat işlemine konu olan malın satış sözleşmesi çerçevesinde nihai satış işlemi gerçekleştirildikten sonra ihracatçı tarafından düzenlenen belgedir. Dış ticaret işlemlerinde asıl olan belge ticari faturadır. Akreditif işlemlerinde ticari faturaların mutlaka akreditif şartlarına göre düzenlenmesi gereklidir. Aksi taktirde akreditifin rezervi yoluna gidilebileceği gibi, söz konusu faturanın da orijinal fatura olarak işlem görmesi engellenmiş olur.

1.3. Konsolosluk Faturası (Consulate Invoice)

Bazı ülkelerin ithalat mevzuatları (genelde Arap ve Güney Amerika ülkeleri) ihracatçı tarafından hazırlanan Kesin Satış Faturasının (ticari fatura) ihracatçının ülkesindeki kendi Ticari Ataşelikleri tarafından da onaylanmasını isterler. Bu tür faturalar Konsolosluk Faturaları olarak adlandırılır.Bu fatura ile malın menşei ve ihraç ülkesi belgelendiği gibi malın ihraç fiyatının cari piyasa fiyatına uygunluğu da ithal ülkesi Konsolosluğu tarafından kontrol edilmiş olmaktadır.

Konsolosluk faturaları, ithalatçı ülke mevzuatına göre, fiyat kontrolü, gerçekten o ülkeden gelip gelmediğinin incelenmesi, ithalatçı ve ihracatçının anlaşarak ülke dışına döviz çıkarmalarının önlenmesi vb. nedenlerle gümrük formalitelerinin yerine getirilmesi için ihracatçıdan talep edilen belgelerdendir.

1.4. Navlun Faturası (Freight Invoice)

Satış sözleşmesinde navlun bedelinin ihracatçı tarafından ödenmesi şartı yer alıyorsa, konşimentoya “navlun peşin ödenmiştir” ibaresinin yazılması gerekmektedir. Konşimento üzerinde bazen bu ibarenin bulunmaması ve konşimentodan navlunun ödendiğine dair bir anlam çıkarılamaması halinde ek bir belge olarak ödenen navlunu gösteren faturanın ilgili mercilere ibrazı gerekebilmektedir. Bu amaçla düzenlenen faturaya navlun faturası denir.

2.Sevk Belgeleri

En geniş tanımı ile ihracata ve ithalata konu olacak ürünün nakliyeciye teslim edilerek yüklendiğini gösteren ve varış yerine gönderilme esaslarını içeren nakliyeci tarafından düzenlenen belgelerdir. Sevk belgelerinin üç önemli özelliği vardır.

- Nakliyeci ile gönderici yani ihracatçı arasında akdedilen bir tür sözleşme niteliğindedir.
- Malların nakliyeci tarafından satın alındığını ve varış yerine kadar götürülmek üzere yola çıkarıldığını gösteren bir belgedir.
- Sevk belgeleri birer kıymetli evrak niteliğindedir. Bu özellikleri ile ciro edilebilmeleri ve elden ele dolaşabilmeleri mümkündür.

2.1. Konşimento (Bill of Lading)

Malın taşıma şirketine satış sözleşmesinde belirtilen esaslar çerçevesinde teslim edildiğini, gemiye yüklendiğini ve ithalatçıya gönderilmek üzere yola çıkarıldığını gösteren bir taşıma belgesi olup, denizyolu ile taşımada kullanılmaktadır. Ancak, hava ve kara yolu ile yapılan taşımalarda kullanılan diğer taşıma belgeleri için de piyasa uygulamalarında zaman zaman genel bir ifade olarak konşimento tabiri kullanılmaktadır ki buna şaşırılmamalıdır.

Uygulamada pek çok çeşidi ile karşılaşılmaktadır ki, bunlar arasında; Yükleme Konşimentosu, Tesellüm Konşimentosu, Temiz Konşimentosu, Kirli Konşimentosu, Şartlı Konşimento, Kombine Taşıma Konşimentosu vb. Konşimentolar düzenleniş şekline göre, emre veya nama yazılı olabilmektedir.

2.2. Taşıma Senetleri (Waybills)

Denizyolu taşımacılığı dışında, havayolu, demiryolu ve karayolu ile yapılan taşımalar sırasında düzenlenen taşıma belgelerine verilen genel isimdir. Bunların denizyolu konşimentolarından farkı; malın mülkiyetini temsil etmemesi ve ciro ile devirlerinin mümkün olmamasıdır. Dolayısıyla taşımacı bu belge ile malı rehin tutma hakkına sahip değildir. Dış ticaret işlemlerinde kullanılan başlıca taşıma senetleri;

- Havayolu Taşıma Senedi (Airwaybill)
- Demiryolu Taşıma Senedi (Rail Consignment Note)
- Karayolu Taşıma Senedi (CNR/Consignment Note)




2.3.FIATA Taşıma Senetleri

Uluslararası Taşıma Acenteleri Birlikleri Federasyonu’na üye olan taşıma şirketlerinin düzenlediği belgelere verilen genel isimdir. Taşıma şirketi, malları ismi belirtilen alıcıya teslim edilmek üzere alır ve karşılığında bu belgeyi düzenleyerek orijinal nüshayı ihracatçıya yada yükleticiye verir. Malların alıcıya teslimi veya taşımanın değiştirilmesi, iptali vb. işlemler için bu nüshanın taşıma şirketine ibrazı gerekmektedir.

2.4. Diğer Taşıma Belgeleri

2.4.1. Nakliyeci Makbuzu (Forwarder’s Receipt)

Nakliye komisyoncularının bağlı oldukları şirket adına düzenledikleri taşıma belgesine verilen isimdir. Bu makbuzlar kıymetli evrak niteliğinde olmayıp, ciro ile devredilmeleri mümkün değildir.

2.4.2. Posta Makbuzu (Post Receipt)

Dış ticaret konu olan malın posta yolu ile gönderilmesi halinde posta idaresinin düzenlemiş olduğu belgedir.

2.4.3. Dok Makbuzu (Dock Receipt)

Denizyolu ile mal taşınması söz konusu olduğu durumlarda, taşınacak malın teslim alınarak ilgili rıhtımda ambara alındığını gösterir nitelikteki bir tür tesellüm makbuzu özelliğindeki belgedir.

3.Sigorta Belgeleri

Günümüzde bir malın ülkeler arasında sigortasız dolaşımı mümkün değildir. Dış ticaret işlemlerinde yurt dışına gönderilen veya yurt dışında getirilen malların taşınma esnasında başına gelebilecek hasarlara karşı sigortalanması gerekmektedir. Satış sözleşmelerinde belirtilen teslim şekillerine göre ihracatçı veya ithalatçı firmaların üstleneceği bu sigorta işlemi esnasında sigorta şirketleri tarafında bazı belgeler düzenlenmektedir. Bunların başında sigorta poliçeleri gelmektedir.
3.1. Sigorta Poliçesi (Insurance Policy)

Sigorta poliçesi, malların taşınması sırasında uğrayabileceği zararlara karşı sigorta şirketi veya onun adına hareket eden acente, simsar veya sigorta komisyoncusu tarafından düzenlenen belgedir. İhracat-İthalat işlemlerine gerçek anlamda konu olan ve bu işlemlerde kabul gören başlıca belge sigorta poliçesidir.Çünkü nakliyeye konu olan malların gerçek anlamda sigortalanmış olduğunu gösterir.

Sigorta poliçesini elinde bulunduran kişi, söz konusu sigorta işlemine konu olan ihraç mallarının uğrayabileceği herhangi bir zararı sigorta şirketinden tazmin etmesini isteyebilir. Sigorta poliçesi ada, emre veya hamiline düzenlene bir tür kıymetli evrak niteliğindedir ve gerektiği zaman ciro ile devri mümkün olabilmektedir.

3.2. Sigorta Şehadetnamesi (Insurance Certificate)

Bir ana sigorta poliçesine atıf yaparak, malların sigortalandığını gösterir nitelikteki sigorta acenteleri tarafından düzenlenen sigorta belgeleridir. Dış ticaret işlemlerinde ana poliçe hükmünde işlem görmekte olan ve daha hızlı iş akışını temin eden bir belge olması nedeniyle sıklıkla karşılaşılan sigorta belgesidir.

4. Dış Ticarette Kullanılan Diğer Belgeler

4.1. ATR Belgesi

Avrupa Birliği’ne üye olan herhangi bir ülkeden mal geldiği veya bu ülkelerden birine mal gönderildiği zaman düzenlenen belgedir. ATR belgesinin en önemli avantajı, ithalat esnasında gümrüğe ibraz edildiği taktirde, Avrupa Birliği ile yapılan anlaşma çerçevesinde, ithalatta gümrük vergisinin ödenmemesine imkan tanıyor olmasıdır.

4.2. EUR 1 Belgesi

EFTA Avrupa Serbest Ticaret Birliği’ne üye olan ülkelerden birine ait bir malın ihracı veya ithali esnasında düzenlenen ve ATR’de olduğu gibi ithalattaki gümrük vergisinin ödenmemesi avantajına imkan sağlayan bir belgedir. Son yasal düzenleme ile EUR 1 ve ATR düzenlendiği taktirde Menşe Şahadetnamesi düzenlenmesine gerek olmamaktadır.
4.3. Menşe Şahadetnamesi (Certificate of Origin)

Dış ticaret işlemlerinde bazı durumlarda ithalatçı, satın aldığı malın hangi ülkeye ait olduğunun gösterilmesini talep edebilir. Bu durumda ihracatçı tarafından bağlı olduğu Ticaret Odasına onaylatılmak suretiyle düzenlenen ve sevk edilen malın menşeini yani üretildiği veya yapıldığı ülkeyi gösteren bir belgedir. Mallar farklı bir ülkede üretilmiş veya yapılmış bile olsa, o ülkede geçirdiği işlem ile önemli bir değişikliğe uğramışsa o ülke menşeli sayılmaktadır. Menşe Şahadetnameleri gümrük vergilerinden muafiyet ve indirimden yararlanmak için kullanılır.

4.4. Özel Menşe Şahadetnamesi

Ülkemizin Genelleştirilmiş Tercihler Programı çerçevesinde ABD, Avusturya, Kanada, Japonya, Yeni Zelanda, Rusya Federasyonu ile GSP Sözleşmesi bulunmaktadır. Bu sözleşmeler kapsamında Türkiye’deki ihracatçıların bu ülkelerde uygulanan Tavizli Gümrük Oranlarından yararlanabilmeleri için ihracat aşamasında GSP sistemi için hazırlanmış, Özel Menşe Şahadetnamesi düzenlemeleri gereklidir. Ancak, bu ülkelerden birine yapılacak ihracatta, tavizli vergi oranlarından yararlanılabilmesi için, söz konusu ülke ile yapılan GSP sözleşmesi eki mal listesinde yer alması gereklidir.

Özel Menşe Şahadetnamesi, ihracatçının bağlı olduğu oda tarafından tasdik edilmektedir. Özel Menşe Şahadetnamesi Fransızca ve İngilizce olarak düzenlenmeli ve isim ve adresler dışında Türkçe ibareler bulunmamalıdır.

4.5. Çeki Listesi (Certificate of Weight )

Malların ağırlıklarını ağırlıklı bir şekilde gösteren, ihracat esnasında gümrüğe ibraz edilen belgedir. Bu belgede gösterilen ağırlıkların fatura ve konşimentoda belirtilen ağırlıklar ile uyum içersinde olması gereklidir. Çeki Listesi, taşıma işlemleri esnasında tek tek açılıp sayılamayacak cinsteki mallar için büyük bir kolaylık sağlaması açısından da önemli bir belgedir.




4.6. Paket/Koli Listesi (Packing List)

İhracat esnasında taşımaya konu olan malların tek tek her kolisinin içinde hangi tür ve miktarda mal bulunduğunu ve ağırlıklarını gösteren dökümleri içeren bir belgedir. Koli listesinde belirtilen sayıların fatura ve konşimentodaki mal adedi ile aynı olması gerekmektedir. Uygulamada genellikle koli listesi ile çeki listesi bir arada düzenlenmektedir.

4.7. Sağlık Raporu (Healt Certificate)

Genellikle bitkisel ve hayvansal ürünlerin ithal ve ihraç işlemlerinde gümrük tarafından talep edilen ve diğer evraklar ile birlikte bulunması zorunluluğu olan, ilgili ülkenin sağlık kuruluşları veya ilgili mercileri tarafından söz konusu malın sağlık kontrollerinin yapıldığını gösterir nitelikte düzenlenen belgeye sağlık raporu veya sağlık sertifikası denir.

4.8. Ekspertiz veya Analiz Raporu (Certificate of Cality or Analysis)

Bazı durumlarda ithalatçı veya ihracatçı yada bunların bulundukları ülke gümrükleri veya diğer bir yasal merci, dış ticarete konu olan malların bir ekspertiz tarafından analizini veya tetkikini isteyebilir. İthal ve ihraç konusu malın özelliklerinin tespitine veya tahliline gerek görüldüğü durumlarda yetkili makamlar veya alıcı firmanın belirleyeceği kişi ve kurumlarca yapılan incelemelerin sonuçlarını gösteren belgeye ekspertiz veya analiz raporu denir.

4.9. Gözetim Belgesi( Inspection Certificate)

Malların ithalatçının siparişine uygun olup olmadığını gösteren, ihracatçı ülkeden mallar henüz yola çıkmadan, ihracatçının ithalatçının talebi doğrultusunda uluslararası bağımsız bir gözetim şirketine veya ithalatçının tayin edeceği herhangi bir kişi veya kuruma malları kontrol ettirmesinden sonra düzenlettirdiği belgeye denir.

Radyasyon Belgesi, Helal Belgesi gibi spesifik belgeler de vardır.

Benzer Yazılar



Widget by Hoctro | Jack Book

0 yorum: