6 Mayıs 2008 Salı

Dış Ticaret Kavramı
Son on yıllık süreçte, dünya ekonomisini ve ticaretini etkileyen büyük ekonomik ve siyasi gelişmeler ortaya çıkmıştır. Bunlardan en önemlileri, 1986 yılında başlatılan Uruguay Turu Çok Taraflı Ticaret Müzakerelerinin anlaşma ile sonuçlanması, yaklaşık sekiz yıl süren bu müzakereler sırasında ve sonrasında yaşanan liberalleşme, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde görülen özelleştirme hareketleri ve bu liberalleşme sırasında hızla büyüyen ulus¬lararası sermaye transferleridir. Bu globalleşme hareketlerinin yanı sıra, 1991 yılında SSCB'nin dağılmasıyla birlikte ortaya çıkan yeni devletlerle birlikte eski Doğu Blokuna dahil ülkelerin piyasa ekonomisine yönelmeleri diğer önemli bir gelişme olmuştur.
Geçen yirmi yıllık süreçte, dünyada yaşanan ekonomik büyümenin lokomotifi gelişmekte olan ülkeler olmuştur. Buna karşın, gelişmekte olan ülkelerle sanayileşmiş ülkeler arasındaki gelir farkı giderek daha da açılmıştır.

Gelişmekte olan ülkeler içinde, dışa açık politikalarıyla yüksek büyüme hızları gerçekleştiren Güney Doğu Asya ülkeleri, son yirmi yıllık dönemde ön plana çıkmıştır. Bu ül¬kelerin 1990-96 döneminde ortalama büyüme oranları yüzde 8 dolayında gerçekleşirken, dünya hasılası ortalama yüzde 3 dolayında büyümüştür. 1995 yılı ortalarından itibaren ABD Dolarının Japon Yeni karşısında değer kazanmaya başlaması, paralarını ABD Dolarına bağ¬layan bu ülkelerde ithalatın ihracattan daha hızlı artmasına neden olmuş, bunun sonucun¬da, sabit kur politikası uygulayan bu ülkelerde devalüasyon beklentilerinin sebep olduğu sermaye kaçışı başlamıştır. Önlemlerin zamanında alınmaması ve politik koşulların güven verici olmaması, 1997 yılında krizin patlamasına neden olmuştur. Güneydoğu Asya'da ortaya çıkan finansal kökenli bu ekonomik kriz, bir süre sonra Japon ekonomisini de etkilemeye başlamıştır.

Dünya, oldukça geniş bir alanda ortaya çıkan Asya krizini atlatamadan, Rusya'da kriz patlak vermiştir. Rusya ekonomisi henüz dünya ekonomisini etkileyecek büyüklükte olmadığı ve zaten pazar ekonomisine geçiş sürecini yaşamakta olduğu için, dünya ekonomisinin büyümesini büyük çapta etkilemesi mümkün değildir. Ardından Brezilya, Arjantin ve Türkiye'de yaşanan krizlere rağmen dünya ekonomisi ve ticaretinin, gelişimini sürdürdüğü gö¬rülmektedir. Dünya ekonomisindeki kesintisiz büyüme eğilimi, 1990'lı yıllarda beşeri ser¬maye yatırımlarına dayalı içsel büyüme yaklaşımlarıyla açıklanmaktadır.

Son yıllarda bu iktisadi ve siyasi gelişmeler yaşanırken, ABD ekonomisi önemli çapta gelişme göstermiş, işsizlik oranında azalma olmuş, ABD Doları diğer belli başlı paralar karşısında önemli oranda değer kazanmıştır. Bunun sonucu olarak ABD'nin ithalatı ve dış tica¬ret açığı büyümüş, ancak Amerikan ekonomisinin dinamizmi olumsuz yönde etkilenmemiştir. Bununla birlikte, ABD'deki bu gelişme, uluslararası gelir dağılımını ve refahı Amerikan halkı lehine ciddi boyutta değiştirmemiştir. Bugün yaşanan krizin arkasında yatan nedenin, biraz da bu dengesizliğin giderilmesi süreci olduğunu ifade eden görüşler de mevcuttur. Yine bu dönemde, Doğu Asya'da yeni bir dev, Çin, dünya ekonomi sahnesinde ken¬disini göstermeye başlanmıştır. Avrupa Birliği ülkeleri de, dünya ticaretini önemli ölçüde etkileyeceği düşünülen Para Birliğini başlatmıştır.
Son yirmi yıllık dönem, Türkiye'de de önemli ekonomik gelişmelerin yaşandığı bir süreç olmuştur. 1980 yılından itibaren Türkiye, ekonomisini dış rekabete giderek daha açık hale getirmiştir. Bu süreçte zaman zaman ciddi boyutlu krizler yaşanmışsa da, Türkiye, dış ticarette, uyguladığı korumacı politikalardan vazgeçmiş, kambiyo rejimini serbestleştirmiş, TL'nin konvertbilitesini ilan etmiş ve AT ile gümrük birliğini gerçekleştirmiştir.

Bugün Türk ekonomisi hayatiyetini, dış rekabete açık bir şekilde, başarı ile sürdürebilmektedir. Ancak, sermaye, mal ve finans piyasalarının birbirine sıkı bir şekilde bağlı olduğu günümüzde, Türk ekonomisi de, diğer güçlü ekonomiler gibi, dış şoklardan ve müdahalelerden etkilenmektedir. Ayrıca kamu maliyesine ilişkin kamu açığı bağlantılı ve dış borç ile makro istikrar sorunuyla karşı karşıyadır. Dışa açık ekonomide para ve maliye-politikaları yeterli etkinliği sağlayamamaktadır. Türk ekonomisinin uzun dönemli hedefleri ise, bugünün mevcut koşulları göz ardı edilmeden, yaşanmakta olan krizden bağımsız, ancak, akılcı bir boyutta ele alınmak durumundadır.

1.2 Dış Ticarete İlişkin Temel Kavramlar
a ) Gümrük Mevzuatında Yer Alan Kavramlar
Değer ve Miktar Farklılıkları : Gümrüğe gelen mallar gümrük mevzuatında değer ve¬ya miktar belirlemeye ilişkin mevcut ilkelere göre, beyannamenin düzenlenmesine esas teşkil eden faturada yazılı olan değer ve miktar göz önünde bulundurularak gümrükçe tespit ve kabul edilen değer ve miktarda görülecek eksik veya fazlalıkla ilgili bütün işlemler (ıskonto dahil), kambiyo mevzuatı hükümleri saklı kalmak kaydıyla. gümrük idarelerince sonuçlandırılmaktadır.
Tarife kontenjanları ve kota uygulamaları konusunu teşkil eden mallara yönelik değer ve miktar farklılıkları ilgili mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılmaktadır.

Gümrük idareleri ithal olunan maddelere ait faturaların bir sureti üzerine,
a) Maddelerin cinsini, nevini, menşeini ve gümrük tarife istatistik pozisyonunu,
b) Gümrük beyannamesinin tarih ve sayısını,
c) Fiili ithal tarihini,
d) Teslim şeklini ve değerini kaydederek, tarih koymak. mühürlemek ve imzalamak suretiyle onayladıktan sonra il¬gili ithalatçılara vermektedirler.
İthal edilecek malların bedellerinin transferine ilişkin olarak bankalarca veya özel finans kurumlarınca kambiyo mevzuatı hükümleri çerçevesinde yürütülecek işlemlere iliş¬kin usul ve esaslar Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenmektedir.

Gerekli durumlarda. Merkez Bankasınca bu Yönetmelik esasları çerçevesinde yapılacak işlemlerle ilgili olarak verilecek talimatlara bankalarca uyulması zorunludur.
İthal Şehadetnamesi : İhracatçı ülke tarafından, kritik malzeme ithalatında, istenilen ithal şehadetnamesine ilişkin başvurular, Müsteşarlıktan sağlanacak ithal şahadetnamesi formüleri proforma fatura ve örneği Yönetmeliğe ekli taahhütname ile Müsteşarlığa yapı¬lır.
Müsteşarlıkça onaylanan ithal şahadetnameleri ilgili yerlere gönderilir. Taşıdıkları ta¬rihten itibaren 3 ay geçerli olan bu belgelerin süresinin uzatılması mümkün değildir.
Müsteşarlıkça aksine bir talimat verilmediği sürece bu Yönetmelik eki İthalat Tebliğ¬leri hükümleri çerçevesinde yetkili kuruluşlardan alınan belgeler, ilgili kuruluşlarca belirle¬nen süreler içerisinde kullanılmaları kaydıyla, düzenlendiği takvim yılı içerisinde geçerlidir.
Serbest dolaşımda bulunan eşya : Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalara ait hükümler saklı kalmak kaydıyla, serbest dolaşıma giriş rejimine tabi tutularak Türkiye Gümrük Bölgesine giren eşya ile üretiminde kullanılan girdilerin yerli olup olmadığına ba¬kılmaksızın Gümrük Kanunu hükümleri uyarınca Türk menşeli sayılan eşyadır.
Gümrük statüsü : Eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesinde serbest dolaşıma girmiş olup olmadığı yönünden durumunu ifade etmektedir.

Gümrük Vergileri : Yürürlükteki hükümler uyarınca eşyaya uygulanan ithalat vergile¬rinin yada ihracat vergilerinin tümünü ifade etmektedir.
İthalat Vergileri : Eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve eş etkili vergileri, Tarım politikası veya işlenmiş tarım ürünleriyle ilgili özel düzenlemeler çerçevesinde alınan ithalat vergilerini ifade etmektedir.

İhracat Vergileri : ¬Deyimi, eşyanın ihracatında öngörülen gümrük vergileri ve eş etkili mali yükleri, Tarım politikası veya işlenmiş tarım ürünleriyle ilgili özel düzenlemeler çerçe¬vesince alınan ihracat vergilerini ifade etmek üzere kullanılmaktadır.

Yükümlü: Gümrük yükümlülüklerini yerine getirmekle sorumlu bütün kişileri ifade etmektedir.
Gümrük Gözetimi : Gümrük mevzuatına ve gereken hallerde gümrük gözetimi altın¬daki eşyaya uygulanacak diğer hükümlere uyulmasını sağlamak üzere gümrük idareleri tarafından genel olarak uygulanan işlemleri ifade etmektedir.

Gümrük Denetimi : Gümrük mevzuatın ve gereken hallerde gümrük gözetimi altındaki eşyaya uygulanacak diğer hükümlere uyulmasını sağlamak üzere eşyanın muayenesi¬ni, belgelerin varlığının ve gerçekliğinin kanıtlanmasını, işletme hesaplarının, defterlerinin ve diğer yazılı belgelerin tetkikini, nakil araçlarının kontrolünü, bagajların ve kişilerin yan¬larında ya da üstlerinde taşıdıkları eşyanın kontrolünü, idari araştırmalar ve benzeri diğer işlemlerin yapılması gibi özel işlemlerin yerine getirilmesini ifade etektedir.
Eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulması : Eşyanın,
a) Bir gümrük rejimine tabi tutulmasını,
b) Bir serbest bölgeye girmesini,
c) Türkiye Gümrük Bölgesi dışına yeniden ihracını,
d) İmhasını,
e) Gümrüğe terk edilmesini; ifade etmek üzere kullanılmaktadır.
Gümrük Rejimi :
a) Serbest dolaşıma giriş rejimini,
b) Transit rejimini,
c) Gümrük antrepo rejimini,
d) Dahilde işleme rejimini,
e) Gümrük kontrolü altında işleme rejimini,
f) Geçici ithalat rejimini,
g) Hariçte işleme rejimini,
h) İhracat rejimini ifade etmektedir.
Gümrük Beyanı : Belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde eşyanın bir gümrük rejimine tabi tutulması talebinde bulunulmasıdır.
Eşyanın Gümrüğe Sunulması : Eşyanın gümrük idaresine yada gümrükçe tayin edilen veya uygun görülen herhangi bir yere getirilmesi üzerine, belirlenen usul ve esaslara uygun olarak, gümrük idarelerine yapılan bildirim demektir.
Elleçleme : Gümrük gözetimi altındaki eşyanın asli niteliklerini değiştirmeden istiflenmesi, yerinin değiştirilmesi, büyük kaplardan küçük kaplara aktarılması, kapların yenilenmesi veya tamiri, havalandırılması, kalburlanması, karıştırılması ve benzeri işlemleri ifade etmektedir.
B) İthalat Mevzuatında Yer Alan Kavramlar
İthalat yönetmeliğinde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde ve istisnalar haricinde vergi usul kanunu hükümleri uyarınca vergi numarası verilen her gerçek ve tüzel kişi ile tüzel kişilik statüsüne sahip olmamakla birlikte yürürlükteki mevzuat hükümlerine istinaden hukuki tasarruf yapma yetkisi tanınan kişiler ortaklıkları ithalat işlemlerini yürütebilmektedir.
İthalatta uygulanacak gümrük vergisi oranları ile ödenecek toplu konut fonunu gösterir listeler kapsamı maddelere ait gümrük vergileri ve toplu konut fonları ithalat rejimi kararı ekinde yer alan listelerde gösterilmektedir.
Ancak, AB ve EFTA dışında ülkeler için, II sayılı liste kapsamında yer alan maddeler bazen aynı zamanda V sayılı listede yer alabilmektedir. Bu durumda, II ve V sayılı listelerde belirtilen gümrük vergisi oranlarından daha düşük olanının uygulanacağı hükme bağlanmıştır. III sayılı liste kapsamı maddelerin karşılarında (T1), (T2) işaretlerinin bulunduğu durumlarda, işlenmiş tarım ürünlerinin bünyesinde yer aldığı kabul edilen ve bilişim tablosunda belirtilen temel tarım ürünleri miktarının esas alınması suretiyle tespit edilecek kod numaralarına, toplu konut fonu miktarları tahsil edilmektedir. Toplu konut fonu ödenerek ithal edilecek maddeler (yönetmelikte belirlenen başlamış ithal işlemleri dahil) fiili ithal tarihinde geçerli miktar ve oranlar kadar fona tabidir.
Ancak; Gümrük Kanununun 8 inci (muafiyetler) ve 9 uncu (diplomatik muafiyetler) maddeleri çerçevesinde Gümrük Vergisinden muaf olarak gerçekleştirilecek ithalat fona tabi değildir.
Fon tutarları fiili ithal tarihinde gümrük idarelerince tahsil edilir. Bu fonların, ilgililer¬ce süresi içinde yatırılmaması durumunda, 6183 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.
Bu Karar eki listelerde yer alan maddelerin karşılarında nisbi (% olarak) Toplu Konut Fonu bulunduğu takdirde, fon, ithal edilen malın ABD Doları cinsinden değerinin karşılığı Türk Lirası üzerinden, maktu (EURO/ 100 Kg/net) bulunduğu takdirde de, EURO cinsinden hesaplanacak fon miktarının karşılığı Türk Lirası üzerinden tahsil edilir.
Fon ödenerek ithal edilecek maddelerin belirlenmesi ile fon tutarlarının yeniden dü¬zenlenmesi, Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanlığın önerisi üzerine Bakanlar Kurulunca kararlaştırılmaktadır.
Yurda geçici olarak getirilen ve gümrük vergileri teminata bağlanan maddeler ile Gümrük Vergisi muafiyeti olan maddelerin fiili ithal tarihinde fona tabi alanlarının Fon tutarları teminata bağlanmakta, teminata bağlanan bu maddelerin yurt dışına çıkarılmaları durumunda teminatları ilgililerine iade edilmektedir. Kesin ithallerinde ise, önceden temi¬nata bağlanan fon tutarları tahsil edilmekte, ayrıca, süresi içerisinde yurt dışı edilmeyen maddelere ait teminata bağlanan fonlar, Toplu Konut Fonuna gelir kaydedilmektedir.
Türk Müteahhitlik firmalarının yurt dışında inşaat, tesisat; montaj, mühendislik, proje, müşavirlik, işletme, bakım ve onarım gibi üstlendikleri işlerle ilgili olarak satın al¬dıkları makina ve teçhizatın Türkiye'ye kesin ve geçici ithali ile bunlara ilişkin süre uzatım¬ları Dış Ticaret Müsteşarlığının iznine bağlıdır. Söz konusu malların geçici ithalinde ise, ödenmesi gereken Gümrük Vergisi miktarının tamamı teminata bağlanmakta, geçici ithali yapılan makina ve teçhizatın kesin ithale dö¬nüştürülmesi halinde, teminata bağlanan Gümrük Vergisi miktarının tamamı irad kaydedilmektedir .
Türkiye'de açılan uluslararası fuar ve sergile ithalatla ilgili işlemlerinin düzen¬lenmesine ve yürütülmesine Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan yetkilendiril¬miştir.
Mevzuatla ile fiili ithal tarihi itibariyle 5 yaşına kadar (5 yaş dahil) eski olarak ithaline imkan sağlanan maddelerin; fiili ithal tarihli itibariyle 6 yaşından 10 yaşına kadar (10 yaş dahil) alanlarının ithalatına da, ödenecek mali mükellefiyetlere ilave olarak ayrıca CIF bede¬linin % 50'si oranında Toplu Konut Fonu tahsil edilmesi suretiyle, gümrük idarelerince izin verilmektedir. Özel Anlaşmalara Dayanan ithalat : NATO ithalatı için ilgili kamu kurum ve kuruluşla¬rınca onaylanmış üç nüsha "Müracaat Mektubu" ile gümrük idarelerine başvurulur. Gümrük idarelerince, söz konusu başvurular gümrük beyannamesine eklenir.
NATO Ortak Alt Yapı Projelerinin sona ermesinden sonra, ilgili merciin görüşü alına¬rak her türlü mali yükümlülüklerin ödenmesi kaydıyla mal, eşya,malzeme ve araçların it¬halatçılarına bırakılması Müsteşarlığın iznine tabidir.
Kesin İthal : Mali mükellefiyetleri teminata bağlanmak suretiyle geçici olarak yurda giren ma ardan (ATA Karnesi kapsamında gelenler dahil);
- Kesin ithalinin talep edildiği tarihte yeni ve kullanılmamış malların bedelleri öden¬mek suretiyle kesin ithali (kısıtlayıcı hükümler saklı kalmak kaydıyla), gümrük idarelerince sonuçlandırılır.
- Bunun dışındaki tüm kesin ithal başvuruları, biri asıl iki nüsha proforma fatura, maddelerin yurda girişi sırasında düzenlenen geçici gümrük beyannamesi ve Harçlar Kanu¬nu uyarınca gerekli harcın yatırıldığını gösteren makbuzun aslı ile birlikte Müsteşarlığa yapılır. Müsteşarlık uygun gördüğü talepleri başvuru sahibine ve ilgili gümrük idaresine bildirir.
C ) İhracat Mevzuatında Yer Alan Kavramlar
Gümrük Beyannamesi : İhracatta, Gümrük mevzuatı uyarınca doldurularak ilgili ihracatçı birliği tarafından onaylanmasını müteakip gümrük idaresine tevdi edilen belgelerdir.
İhracatçı : İhraç edeceği mala göre ilgili ihracatçı birliğine üye olan, gerçek usulde vergiye tabi (tek vergi numarası sahibi) gerçek ve tüzel kişi tacirler. Esnaf ve Sanatkar o¬dalarına kayıtlı olup üretim faaliyetleriyle iştigal eden esnaf ve sanatkarlar ile joint venture ve konsorsiyumlar ihracatçı olarak kabul edilmektedir.
İhracat: Bir malın veya değerin yürürlükteki İhracat Mevzuatı ile Gümrük Mevzuatı'na uygun şekilde fiili ihracatının yapılması ve Kambiyo Mevzuatı'na göre bedelinin (bedelsiz ihracat hariç) yurda getirilmesini veyahut Dış Ticaret Müsteşarlığınca ihracat olarak kabul edilecek sair çıkışlardır. İhracat mevzuatında, ihracat beş grup altında tasnif edilmiştir. Bunlar :
i- Özellik Arz Etmeyen İhracat :
Özellik Arz Etmeyen İhracat, ihracatçıların, ihracatçı birliklerine onaylattıkları gümrük beyannamesi ile birlikte, ihracatın yapılacağı gümrük idaresine müracaat etmek suretiyle gerçekleştirebildikleri ihracattır. İhracatın büyük bir kısmı bu şekilde gerçekleşmektedir.
ii- Kayda Bağlı İhracat :
İhracat yönetmeliğinin ekinde kayda bağlı ihracat listesi kapsamındaki malların ihracı, ihracat öncesi ihracatçı birlikleri tarafından kayda alınmaktadır. Bu şekilde gerçekleştirilen ihracata kayda bağlı ihracat adı verilmektedir. ¬
Kayda bağlı ihracatta ihracatçılar, gümrük beyannamesi ile birlikte kayıt için ilgili ih¬racatçı birliklerine müracaat ederler. Birlikler onayladıkları gümrük beyannamelerine kayıt meşruhatı düşerek, gümrük idarelerine tevdi edilmek üzere ihracatçıya verirler,
İhracatçılar, birliklerce kayıt meşruhatı düşülerek onaylanmış gümrük beyannamesi ile birlikte ihracatın yapılacağı gümrük idaresine müracaat ederler.
İhracatçı Birliklerince kayıt meşruhatı düşülerek onaylanmış gümrük beyannameleri¬nin gümrük idarelerine tevdi süresi temdit edilmemek üzere (90) doksan gündür. Ancak, ülkemiz ihraç ürünlerine miktar kısıtlaması uygulayan ülkelere yapılan, kısıtlama kapsa¬mındaki maddelerin (bu Yönetmeliğin Ekinde yer, alan Kayda Bağlı İhracat listesinin 5 inci sırasında bulunan maddeler) ihracına ait kayıt meşruhatı düşülerek onaylanmış gümrük beyannamelerinin gümrük idarelerine tevdi süresi 90 günden daha az veya çok olarak Dış Ticaret Müsteşarlığınca belirlenebilmektedir.

iii- Özelliği Olan İhracat :
Kredili ihracat, transit ticaret, konsinye ihracat, ithal edilmiş malın ihracı, bedelsiz ihracat, ticari kiralama yolu ile yapılacak ihracat, yurt dışı müteahhitlik hizmetleri kapsamında yapılacak ihracat, takas kapsamında yapılacak ihracat, bağlı muamele yoluyla yapılacak ihracat ve dolaylı ofset kapsamında yapılacak ihracat, özelliği olan ihracattır.
a) Kredili İhracat : Kredili ihracat talepleri ile ilgili müracaatlar mal cinsi, ödeme planı ve ödeme süresini içeren satış sözleşmesinin aslı ve Türkçe tercümesi ile birlikte ihracatçı birliklerine yapılır.
Madde ve / veya ülke politikası açısından Dış Ticaret Müsteşarlığınca getirilebile¬cek düzenlemeler kapsamındaki mallarla ilgili konsinye ihraç talepleri Müsteşarlığın görüşü alındıktan sonra, bunun dışında kalan mallara ilişkin talepler ise doğrudan ih¬racatçı birliklerince sonuçlandırılır. Kredili ihracat süresi tüketim mallarında (2 yıl), yatırım mallarında (5 yıl)dır. Ancak, bu süreleri aşan kredili ihracat talepleri dış ticaret müsteşarlığı tarafından neticelendirilir. Kredili ihracat taleplerinin uygun görülmesi halinde ihracatçı birliklerince gümrük beyannamesi üzerine kredili ihracat meşruhatı düşürülerek onaylanır. Kredili ihracatta telgraf, teleks veya telefaksla sözleşme yapılamaz.
b) Konsinye İhracat : Kesin satışı daha sonra yapılmak üzere dış alıcılara, komisyonculara, ihracatçının yurt dışındaki şube veya temsilciliklerine mal gönderilmesi şekline gerçekleşen ihracattır. Konsinye ihracat, konsinye ihracat talepleri ilgili ihracatçı birliklerine yapılır. Madde ve / veya ülke politikası açısından Dış Ticaret Müsteşarlığınca getirilebile¬cek düzenlemeler kapsamındaki mallarla ilgili konsinye ihraç talepleri Müsteşarlığın görüşü alındıktan sonra, bunun dışında kalan mallara ilişkin talepler ise doğrudan ih¬racatçı birliklerince sonuçlandırılır. Konsinye ihracata izin verilmesi halinde ihracatçı birliklerince gümrük beyan¬namesi üzerine konsinye ihracat meşruhatı düşülerek onaylanır.
Konsinye ihracat meşruhatı düşülerek onaylanan gümrük beyannamelerinin 90 (doksan) gün içinde gümrük idarelerine tevdii gerekmektedir. İhracatçılar, konsinye olarak gönderilen malların kesin satışının yapılmasını mü¬teakip 30 (otuz) gün içinde durumu, kendileri tarafından düzenlenmiş kesin satış fatu¬rası veya örneği ve gerekli diğer belgeler ile birlikte izni veren ihracatçı birliklerine ve aracı bankaya bildirirler.
İhracatçı birlikleri, verdikleri konsinye ihraç izinlerine ait bilgileri malın kesin sa¬tışının kendilerine bildirilmesinden itibaren üç işgünü içinde ihracat bedellerinin geti¬rileceği aracı bankaya gönderirler. Konsinye olarak gönderilen malların fiili ihraç tarihinden itibaren bir yıl içinde kesin satışının yapılması gerekir. Bu süre, bitiminden önce başvurulmak kaydıyla haklı ve zorunlu nedenlerle izni veren merci tarafından toplam bir yıla kadar uzatılabilir. Süresi içinde satışı yapılan malların Kambiyo Mevzuatı'na göre bedellerinin, sa¬tılamaması halinde ise malların Gümrük Mevzuatı çerçevesinde yurda getirilmesi ge¬rekir.
c) İthal Edilmiş Malların İhracı :
İthalat rejimi çerçevesinde ithal edilmiş ve vergileri ödenmiş bulunan yabancı menşeli veya kullanılmış malların ihracı özellik arz etmeyen ihracat kapsamında yapılır. Ancak, ihracatın desteklenmesine yönelik mevzuat yatırım mevzuatı ile gümrük mevzuatının mahrecine iade hükümleri saklı tutulmaktadır.
d) Diğer
Transit ticaret bedelsiz ihracat, ticari kiralama yoluyla yapılacak ihracat, yurt dı¬şı müteahhitlik hizmetleri kapsamında yapılacak ihracat, takas kapsamında yapılacak ihracat, bağlı muamele yoluyla yapılacak ihracat ve dolaylı ofset kapsamında yapıla¬cak ihracata ilişkin usul ve esaslar Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanlıkça yayımlanan tebliğlerle düzenlenmektedir.
iv- Serbest Bölgelere Yapılacak İhracat :
Serbest bölgelere yapılacak ihracat da İhracat mevzuatı hükümlerine tabidir.
v- Yurt Dışı Fuar ve Sergilere Katılım :
Ülkemizi temsilen iştirak edilecek uluslararası yurt dışı fuar ve sergiler Dış Ticaret Müsteşarlığı Tarafından tespit edilir.
Uluslararası ticari fuar ve sergilere, gerek ülkemizi temsilen milli düzeyde gerek bireysel olarak katılacak firma ve kuruluşlarca yurt dışına gönderilecek bedelli veya bedelsiz mal, ve eşya ile yurt dışında düzenlenecek bilim, sanat, kültür veya tanıtım amaçlı fu¬ar/sergi, konferans, seminer vb. etkinliklere kişi ve kuruluşlarca gönderilecek bedelli veya bedelsiz mal ve eşyanın yurt dışına çıkışıyla ilgili müracaatlar doğrudan ilgili Gümrük İda¬relerine yapılır. Gümrük İdareleri söz konusu mal ve eşyanın yurt dışına çıkışı için yapılan talepleri ilgili mevzuat çerçevesinde inceleyip sonuçlandırır. Gümrük İdareleri, yukarıda belirtilen nedenlerle yurt dışına çıkışına izin verdikleri be¬delli ve/veya bedelsiz mal ve eşya (bilim, sanat, kültür, tanıtım amaçlı fuar /sergi vb. hariç) ile ilgili gümrük çıkış beyannamelerinin tasdikli bir örneğini, beyannamenin kapanış tari¬ hinden itibaren, en geç on beş iş günü içinde firmanın beyan ettiği İhracatçı Birliği Genel Sekreterliğine gönderir.
Öte yandan, Gümrük İdareleri. özel organizatör kuruluşların, ülkemizi temsilen, milli düzeyde iştirak sağlayacağı ticari nitelikli fuar ve sergilerde yürürlükte bulunan ilgili Tebliğ hükümleri gereğince, organizatör kuruluşa Müsteşarlıkça verilmiş olan "Yeterlilik Belgesi" veya "Geçici Yeterlilik Belgesi" (Kamu ve Meslek Kuruluşları ile Vakıflarca organize edilen fuarlarda bahse konu belgeler aranmaz) ile birlikte ilgili fuarın milli katılım organizasyonunun söz konusu kuruluşça yapılmasının onaylandığını gösterir uygunluk yazısını ararlar.
Fiili ihracat: İhraç konusu malın Gümrük Mevzuatı hükümleri çerçevesinde muayene¬sinin yapılıp taşıta yüklenmesi, bir yerden veya muhtelif yerlerden bir defada veya kısım kısım gelmekte olan dökme ve diğer eşyada yüklemenin tamamlanması veyahut Gümrük Mevzuatınca fiili ihracat olarak kabul edilecek sair çıkışlar fiili ihracat olarak kabul edilmek¬tedir.
Bedelsiz ihracat: Bedeli yürürlükteki Kambiyo Mevzuatı çerçevesinde yurda getirilme¬si gerekli olmaksızın yurt dışına kesin olarak mal çıkarılmasıdır.
Kayda bağlı ihracat: Gümrük beyannamesinin fiili ihracattan önce ihracatçı birlikle¬rince kayda alındığı ihracat şeklidir.
İhraç müsaadesi: Ülke ekonomisinin ihtiyaçları, iç ve dış piyasa arz ve talep durumu, satış şekli ile alıcı ülke ve firmaların ülkemiz ile olan ticari ve ekonomik ilişkileri gibi hu¬suslar göz önünde tutularak Dış Ticaret Müsteşarlığınca verilen belli ürünlerin ihracının izne tabi tutulması durumudur.
Kredili ihracat: İki ve çok taraflı kredi anlaşmaları dışında kalmak kaydıyla, ihracat bedelinin Kambiyo Mevzuatında öngörülen süreleri aşacak şekilde yurda getirilmesine im¬kan tanıyan ihracat şeklidir.
Transit ticaret: Alış ve satış bedelleri arasında lehte fark esas olmak üzere, malların transit olarak veya doğrudan doğruya bir ülkeden başka bir ülkeye satılması işlemidir.
Takas: İki ülke arasında olmak üzere, ihraç veya ithal edilen mal, hizmet veya tekno¬loji transferi bedelinin kısmen veya tamamen mal, hizmet, teknoloji transferi veya kısmen döviz ile karşılanması olarak gerçekleşen dış ticaret şeklidir.
Bağlı muamele: ikiden fazla taraf arasında yapılan takas işlemidir.
Dolaylı offset: Özellikle savunma, havacılık ve yüksek teknoloji alanlarında gerçekleş¬tirilen projeler ve kamu kurum ve kuruluşlarının açacakları her türlü uluslararası ihale ile özel şirketlerin yapacakları büyük çaplı dışalımlarda ülkemiz sınai ve ticari kapasitesini, projeyle doğrudan ilgisi olmayan alanlarda gerçekleştirilecek ihracat yoluyla artırmak üzere yabancı firma ya da kuruluşların taahhüdünü kapsayan bir anlaşma çeşididir.
Ticari kiralama: Malların bir bedel karşılığında, belirli bir süre kullanılmak üzere ge¬çici olarak yurt dışına çıkarılmasıdır.
Başlamış işlem:
- Özellik arz etmeyen ihracatta gümrük beyannamesinin onaylattırılmış,
- Kayda bağlı ihracatta kaydın verilmiş,
- Müsaadeye bağlı ihracatta müsaadenin verilmiş,
- Konsinye ve kredili ihracat ile takas ve bağlı muamele de ihracatçı birliklerince iznin verilmiş,
- Bedelsiz ihracatta yürürlükteki Gümrük Mevzuatı uyarınca gümrük beyannamesi dü¬zenlenmesi gereken hallerde gümrük beyannamesinin tescil ettirilmiş, gümrük beyanna¬mesi düzenlenmeyen hallerde malın yurt dışına çıkarılmış,
- Ticari kiralama ve yurt dışı müteahhitlik hizmetleri kapsamında yapılacak ihracatta iznin verilmiş,
- Açılan uluslararası ihalelere istinaden yapılan yabancı devlet bağlantılarında alıcı ku¬ruluş ile bağlantının yapıldığını gösteren yazılı sözleşmenin taraflarca imzalanmış,
- Akreditifli satışlarda temdit edilmemek kaydı ile gayrikabili rücu akreditifin açılmış olmasını ifade etmektedir.
İHRACAT İŞLEMLERİNDE KARŞILAŞILAN BAZI DURUMLAR :
Gümrük Beyannamesinin iptali : Gümrük beyannamesinin ihracatçı birliklerince ona¬yından sonra ve gümrük idaresine tevdiinden önce söz konusu beyannamede yapılması talep edilen değişiklikler ancak, değişikliği talep edilen beyannamenin ihracatçı birliğince iptali ve yeni beyanname tanzimi suretiyle yapılır.
Alıcısı Tarafından Kabul Edilmeyen Mallar : Fiili İhracatı müteakip, mal bedeli dövizlerin yurda getirilme süresi içinde ve mal bedeli dövizler tahsil edilmeden önce başvurul¬mak kaydıyla;
a) Alıcısı tarafından kabul edilmeyen mallar karşılığında aynı cins, değer ve miktarda mal İhracı, malların geri getirilmesi veya geri getirileceğinin kambiyo merciine taahhüt edilmesi kaydıyla durumu gösterir belgelere istinaden gümrük mevzuatı çerçevesinde giriş ve çıkışta ayniyeti tespit edilmek suretiyle gümrük idarelerince sonuçlandırılır.
b) Alıcısı tarafından kabul edilmeyen malların başka bedel ve şartlarla satışına ilişkin talepler, durumu gösterir belgeler ve yeni satış sözleşmesine istinaden ilgili ihracatçı birliklerince sonuçlandırılır.
c) Yukarıdaki (b) bendi kapsamında yer alan taleplere konu malların bozulabilir olması halinde bu tür talepler ihracatçı birlikleri veya daha sonra ihracatçı birliklerine bilgi vermek üzere Dış Ticaret Müsteşarlığı Yurt Dışı Teşkilatınca sonuçlandırılır.
d) Yukarıda belirtilen değişiklik taleplerinin fiili ihracatı müteakip, mal bedeli dövizlerinin tahsilinden sonra yapılması halinde söz konusu talep Dış Ticaret Müsteşarlığının görüşü alınmak suretiyle ilgili mercilerce sonuçlandırılır.
e) Gümrük idarelerince sonuçlandırılan talepler ilgili ihracatçı birliği aracı banka ve kambiyo müdürlüğüne, ihracatçı birliklerince veya Dış Ticaret Müsteşarlığı yurt dışı teşkilatınca sonuçlandırılan talepler ilgili gümrük idaresi, aracı banka ve kambiyo müdürlüğüne bildirilir.
Yukarıda belirtilen değişiklikler ihracatın desteklenmesine yönelik mevzuat kapsamında yapılmış olması halinde ait olduğu mevzuat hükümlerine tabidir.
Alıcısına Teslim Edilmeyen Mallar ve Malların Terk Edilmesi : Yanma, çalınma gibi haklı ve zorunlu nedenlerle alıcısına teslim edilemeyen mallar karşılığında ihracat talepleri durumu tevsik edilen belgelere istinaden Dış Ticaret Müsteşarlığınca (İhracat Genel Müdürlüğü) sonuçlandırılır. Geri getirilmesinde ekonomik yarar görülmeyen malların terk edilmesine ilişkin talepler durumu tevsik edilen belgelere istinaden Dış Ticaret Müsteşarlığınca (İhracat Genel Müdürlüğü) sonuçlandırılır. Uygun görülerek sonuçlandırılan talepler ilgili kambiyo müdürlüğüne ve aracı bankaya bildirilir. Yukarıda belirtilen hususlar ihracatın desteklenmesine yönelik mevzuat kapsamında yapılmış olması haline ait olduğu mevzuat hükümlerine tabidir.




2. İHRACAT VE İHRACAT TEŞVİK POLİTİKALARI
2.1 İhracatın Tanımı :
Diğer adıyla “dış satım” olarak da ifade edilen ihracat, bir malın yürürlükteki ilgili mevzuata uygun şekilde ihracat belgesine sahip olan gerçek veya tüzel kişi taciri tarafından yurt dışına fiilen satılması ve bedelinin yurda getirilmesidir.
2.2 İhracat Şekilleri :
İhracat, mevzuat hükümlerin göre şekil olarak üç gruba ayrılmaktadır. Bunlar; serbest, kayda bağlı ve özelliği olan ihracattır.
a) Serbest İhracat :
İhracatçılar tarafından Yönetmelikte belirtilen işlemlerin eksiksiz tamamlanması halinde hiçbir sınırlamaya ve kayda tabi olmadan yapılan mal ihracıdır.
Serbest ihracatta ihracatçılar örneği Ek-l de bulunan ihracat beyannamesinden beş nüsha düzenleyerek ihracatın yapılacağı gümrük idaresine müracaat ederler. Gümrük idareleri de, ihracat beyannamesinin kendilerine ibrazı üzerine ihraca¬ta müsaade ederler.
Gümrük idareleri, ihracat beyannamelerinden bir nüshasının alt kısmına ihraç edilecek malın miktar ve, değer tutarını kaydetmek suretiyle onayladıktan sonra ihracatçıya iade ederler. Gümrük çıkış beyannamesinin kapanışını takip eden ilk iş günü içinde kendilerinde kalan dört nüsha ihracat beyannamesini, gümrük çıkış beyanname¬si nüshalarına ayrı ayrı eklemek suretiyle set ha¬linde bir nüshası kendilerinde kalmak üzere birer nüshasını ihracatçının aracı bankasına ve ilgili Meslek Kuruluşuna intikal ettirirler, bir nüshasını da ihracatçıya verirler.
Serbest ihracat kapsamında yapılan: ihracatta, fiili ihracatı müteakip mal bedeli dövizlerin getirilme süresi içinde ve mal bedeli dövizler tahsil edilmeden önce ihracat beyannamesinde kayıtlı hususlarda meydana gelecek değişikliklerden aleyhte fiyat farkı dışında kalan değişiklikleri yapmaya aracı bankalar yetkilidir.
Aleyhte fiyat farkı ile ilgili değişiklik talepleri ise ilgili meslek kuruluşu tarafından sonuçlandırılır.
Aracı bankalar ve meslek kuruluşları ihracat beyannamesinde yapılan değişiklikleri ihracatın yapıldığı gümrük idaresi ve Devlet İstatistik Ensti¬tüsüne, en geç değişikliği takip eden ilk üç iş günü içinde bildirirler.
Bunun dışındaki değişiklik talepleri meslek kuruluşları aracılığı ile Müsteşarlığa yapılır.
b) Kayda Bağlı İhracat :
Ek-2'de bulunan Kayda Bağlı İhracat Liste¬sinde kayıtlı bulunan malların ihracı kayda bağlıdır.
İhracatçılar düzenledikleri 6 nüsha ihracat be¬yannamesi ile kayıt için ilgili meslek kuruluşuna müracaat ederler.
Gümrük İdareleri, Müsteşarlık veya meslek ku¬ruluşu tarafından kaydı yapılmış ihracat beyannamelerinin ibrazı üzerine ihracata müsaade ederler ve gerekli işlemleri yaparlar. ¬
Kayda bağlanmış ihracat beyannamelerinin ge¬çerlilik süresi temdit edilmemek üzere doksan (90) gündür. Kayıt tarihi ile başlayan ve Gümrük Çıkış Beyannamesinin açılma tarihi ile sona eren bu süre (90) günü geçemez.
Kayda bağlı ihracat kapsamında yapılan ihra¬catta ihracat beyannamesinde kayıtlı hususlarda fiili ihracattan önce veya sonra meydana gelecek değişiklikler kaydı veren merci tarafından sonuçlandırılır. Fiili ihracattan sonra kaydı veren merci tarafın¬dan yapılan değişiklikler 6'ncı maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen esaslar dahilinde ilgili kuruluşlara bildirilir.
c) Özelliği Olan İhracat :
Bu ihracat türü de kısaca başlıklar altında incelenebilir.
i) Kredili İhracat :
İki ve çok taraflı kredi anlaşmaları, dışında kal¬mak kaydıyla ihracat bedelinin Türk Parası Kıymetini Koruma mevzuatında öngörülen süreleri aşacak şekilde yurda getirilmesine imkan tanıya satış şeklidir.
Kredili ihracat talepleri ile ilgili müracaatlar ödeme planı ve süresini içeren satış sözleşmesinin aslı ve tercümesi ile birlikte meslek kuruluşlarına yapılır.
Madde ve / veya ülke politikası açısından Müsteşarlıkça getirilebilecek düzenlemeler dışında kalan mallarla ilgili kredili ihraç talepleri satış sözleşmesinde belirtilen esaslar dahilinde meslek kuruluşlarınca sonuçlandırılır.
Fiili ihraç tarihinde başlayan kredili ihraç süresi dayanıksız tüketim mallarında bir (1) yılı, diğer mallarda üç (3) yılı geçemez.
Kredili ihracatta telgraf, teleks veya telefaksla sözleşme yapılamaz.
ii) Transit Ticaret ve Reeksport :
Transit ticaret alış ve satış bedelleri arasında lehte fark bulunması esas olmak üzere, mal bedelleri için transfer yapılarak veya yapılmaksızın satın alınan yabancı menşeli malların transit ola¬rak veya doğrudan doğruya bir ülkeden başka bir ülkeye satılmasıdır.
Transit ticaret. Müsteşarlık tarafından belirle¬necek esaslar çerçevesinde transit ticarete aracılık eden bankalar tarafından sonuçlandırılır.
Transit ticarette, transfer, mahsup ve ödemele¬re ilişkin sair hususlar Türkiye Cumhuriyet Mer¬kez Bankasınca belirlenecek esaslara göre yapılır.
Fransızca kökenli bir kavram olan Reeksport ise yeniden ihracat anlamım taşır ve transit tica¬retin içinde yer alır. Transit ticarette yukarıda be¬lirtildiği üzere ithal edilen bir mal Türkiye'ye hiç sokulmadan direkt 3. ülkelere ihraç edilebildiği gi¬bi ithalat yapılıp ülkeye mal girdikten sonra da ih¬raç edilebilir. İşte reeksport transit ticaretin bu 2. şeklidir. Yani bir malın fiyatının düşük olduğu ül¬keden ithal edilip yurda getirilmesinden sonra üzerinde fiziki işlem yaparak ya da aynen olduğu gibi fiyatının yüksek olduğu bir başka ülkeye ih¬raç edilmesi, biçimidir.
iii) Konsinye İhracat
Kesin satışı daha sonra yapılmak üzere dış alı¬cılara, komisyonculara, ihracatçının yurt dışındaki şube veya temsilciliklerine mal gönderilmesidir.
Konsinye ihraç talepleri Ek: 1 'deki örneğe uygun olarak düzenlenecek altı (6) nüsha ihracat beyan¬namesi ile ilgili meslek kuruluşuna yapılır.
Meslek kuruluşları, madde politikası açısından Müsteşarlıkça getirilebilecek düzenlemeler dışında kalan konsinye ihraç taleplerini sonuçlandırırlar.
Konsinye ihraç izinlerinin doksan (90) gün için¬de kullanılması gerekir. Kullanılmayan veya kısmen kullanılan izinler, ihracatçı tarafından izni veren mercie bildirilir. Konsinye ihraç beyanna¬meleri üzerinde kayıtlı hususlarda malların sev¬kinden önce veya sonra meydana gelebilecek her türlü değişiklik, izni veren merci tarafından yapılır.
Meslek. kuruluşları verdikleri konsinye ihraç izinlerine ait konsinye ihracat beyannamelerinin birer örneğini malın kesin satışım müteakip ihra¬cat bedellerinin getirileceği aracı bankaya gönderirler.
İhracatçılar, konsinye olarak gönderilen malla¬rın kesin satışının yapılmasını müteakip durumu gerekli belgeler ile birlikte izni veren meslek kuruluşlarına ve aracı bankaya bildirirler.
Konsinye olarak gönderilen malların fiili ihraç tarihinden itibaren bir (1) yıl içinde satılması gerekir. Bu süre haklı ve zorunlu nedenlerle izni veren, merci tarafından toplam bir (1) yıla kadar uzatıla¬bilir.
Süresi içinde satışı yapılan malların Türk Parası Kıymetini Koruma Mevzuatına göre bedellerinin, satılamaması halinde ise malların Gümrük Mevzuatı çerçevesinde ülkemize geri getirilmesi gerekir.
iv) İthal Edilmiş Malların İhracı :
İthalat Rejimi çerçevesinde ithal edilmiş veya yurt içinde serbest dolaşım durumunda bulunan yabancı menşeli yeni veya kullanılmış malların ih¬racı, ihracat teşviklerinden yararlanmamak kay¬dıyla serbesttir. Ancak, İhracatı ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetleri Teşvik Mevzuatı ile Yatırımları Teşvik Mevzuatı çerçevesinde ithal edilen malların teşvik belgesi kapsamında ihracına ilişkin Teşvik Mevzuatı hükümleri ile İthalat Rejiminin mahreci¬ne iade hükümleri saklıdır.
v) Serbest Bölge ve Yurtdışı Antrepolara Yapılacak İhracat :
Serbest bölgelere ve yurtdışındaki antrepolara yapılacak ihracat, ihracat mevzuatı hükümlerine tabi olarak ihracı yapılacak malın durumuna göre belirlenir.
vi) Bedelsiz İhracat :
Bir bedel karşılığı olmaksızın yurtdışına kesin olarak mal gönderilmesi şeklinde yapılan ihracattır.
Bu şekilde bedelsiz olarak ihraç edilebilecek mal ve eşyalar ilgili Tebliğde sıralanmıştır.
Bedelsiz ihracat yoluyla yurtdışına gönderilen mal ve eşyalar, ihracatta uygulanan teşviklerden yararlandırılmaz. Ayrıca bu tür ihracatta garanti belgeli olarak gönderilen mallar hariç diğerlerinde ihracat belgesi aranmaz.
vii) Geçici İhracat
Az veya çok işçilik görmek, izabe edilmek, am¬balajlanmak veya diğer nedenlerle mamul, yarı mamul ve hammaddelerin yurtdışına geçici olarak gönderilmesi şeklindeki ihracattır.
Geçici ihraç izni almak için Meslek Kuruluşları¬na ve Gümrük idarelerine başvurulur. İzinlerin kullanma süresi, izin tarihinden itibaren 180 gün¬dür. Bu süre içinde geçici ihracat ve ithalat işlem¬lerinin tamamlanması gerekir. Bu süre haklı ve zorunlu nedenlerle izni veren merci tarafından uzatılabilir. Ancak ek sürelerle birlikte 2 yılı geçe¬mez.
viii) Kira1ama Yoluyla Yapılacak İhracat :
İhracatçının ihracat müsaadesinde belirttiği sü¬reler içinde bir malı belirli bedel karşılığı kullanmak üzere geçici olarak yurtdışına gönderip, süre sonunda tekrar yurda getirmesidir.
Kiralama yoluyla yapılacak ihracat, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığının iznine tabidir. Kiralama yoluyla yapılacak ihracata ilişkin talepler yabancı firma veya kuruluşla yapılan; kiralanacak malın adı, cinsi, teknik özellikleri, G.T.İ.P.'nu mik¬tarı, birim fiyatı, değer tutarı, kira süresi, kira bedeli ve bu bedelin ödenme şekli ve zamanı, teslim yeri gibi bilgileri içeren kira sözleşmesi ile birlikte ve aracı banka belirtilerek, Müsteşarlığa yapılır.
Kiralama yoluyla yapılacak ihracatta süre azami bir (1) yıldır. Bu süre geçerli nedenlerle Müsteşarlıkça uzatılabilir.
Müsteşarlıkça uygun görülen kiralama yoluyla yapılacak ihracat talepleri ilgili Çıkış Gümrük Mü¬dürlüğüne Kambiyo Müdürlüğüne ve talep sahibi firmaya bildirilir.
Kiralama yoluyla yurtdışına gönderilecek malın kira suresi sonunda aynen veya bedelinin döviz olarak getirileceğine ilişkin, ilgili gümrükçe taah¬hütname alınır.
Kiralamaya konu malın sözleşme süresi biti¬minden itibaren bir ay içerisinde kira bedelinin ise sözleşme süresinin bitimi tarihinden itibaren üç ay içinde yurda getirilmesi zorunludur. Bu tür ih¬racatta ihracat belgesi aranmaz.
ix) Bağlı Muamele Yoluyla Yapılacak İhracat (Takas) :
İhraç ve ithal edilen mal, hizmet veya teknoloji transferi bedelinin; kısmen veya tamamen mal, hizmet, teknoloji transferi veya kısmen döviz ile karşılanmasıdır. Kısacası nakit akışı olmaksızın takas usulüyle yapılan dış ticarettir. Şekil şartları ilgili tebliğinde bulunmaktadır.
İhracat Yönetmeliğine göre her şekildeki ihra¬cat için müşterek olan hükümler mevcuttur.
2.3. İhracat Teşvik Politikasının Kapsamı :
İhracata Yönelik Dış Ticaret Politikası ile İhracatı Teşvik Politikasının Genel Anlamı :
Gelişmekte olan her ülke, ekonomik kalkınmasını başarıya ulaştırmak için dışarıdan getirmesi gereken makine ve teçhizat ile hammadde ve know-how için büyük ölçüde dövize ihtiyaç duyar. Bu nedenle, gelişmekte olan ülkeler döviz elde etmenin yolarını araştırarak döviz darboğazını genişletecek politikalara önem vermek zorundadırlar. Döviz darboğazı, ihracatı veya turizm, hizmet ihracı ve ulaşım gelirleri gibi ödemeler denge¬sinin görünmeyen kalemlerindeki gelirleri arttırmak ile genişletilebilir. Bu darboğaz diğer bir şekilde, ekono¬minin dışarıdan ithal edeceği bazı malları yurtiçinde üretmesi ithal ikamesi suretiyle de giderilebilir. Böy¬le bir politika izlenmesi durumunda, dışarıdan döviz karşılığında getirtilmesi gereken mallar yurt içinde üretilerek kalkınma çabaları için gerekli olan döviz mik¬tarı asgariye indirilmiş olur. Konumuz ihracatı teşvik politikası olduğu için, biz çalışmamızda sadece bu politikaya değineceğiz.
Konuya yaklaşım tarzımız olarak ihracata yönelik dış ticaret politikası ile ihracatı teşvik Politikası¬nı aynı anlamda ele almaktayız. Çünkü, ihracata yönelik dış ticaret politikası esas olarak ihracat için üretime ağırlık vermekte ve üretilmiş olan ürünlerin ihracatını kolaylaştırmak için teşvik tedbirlerini uygulamaya koy¬maktadır. Mesela H. Myint; ihraç-yönlü (export-bias) dış ticaret politikasını, gelişmekte olan ülkelerin dahili üretim için kullanabilecekleri kaynaklarını ihtiyatlı bir politika ile etkili bir şekilde ihracat üretimine yönlendirmesi olarak tanımlamaktadır. G.Meier ise ihraç yönlü politikadan, ilkel ürün ihracatındaki aşırı gelişimi veya dahili toplam üretim ile karşılaştırıldı¬ğında nispî olarak ihracat sektöründeki üretim artışını anlamaktadır. Şüphesiz ihracatı teşvik politikasın¬da, ihracat için üretim artışının sağlanması kadar bu ürünlerin dış pazarlarda satış gücüne ulaşabilmesi için gerekli olan teşvik ve desteklerde önemli bir konu ol¬maktadır.
Çağımızda, gelişmekte olan ülkelerde ekonomi poli¬tikasının temel amacı, ekonomik kalkınmayı hızlandırmak ve sanayileşmeyi sağlamaktır. Bunun için tarifeler ve miktar kısıtlamaları ile yeni kurulan genç sanayiler dış rekabete karşı korunarak gelişimleri sağlandıktan sonra, dışa dönük (outward looking) politikalar izlen¬mekte ve ihracata ağırlık verilmektedir. Aslında ithalatın yerli üretimi korumak amacıyla sınırlanması ile ihracatın desteklenmesi arasında ekonomik etkiler yönünden büyük bir fark yoktur Çünkü, her iki durumda da dahili üretim, yabancı üretimler tarafından zorlanmaması için korunmaktadır. Fakat uluslararası hukuk alanın¬da bu iki politikanın uygulanması açısından önemli bir fark vardır. Genellikle ithal sınırlaması her ülkenin kendi iç sorunu olarak görünmekle beraber ihracata ö¬zellikle mali nitelikteki yardımlar misillemelere yol açabilmektedir.
Günümüzde özellikle ikinci Dünya Savaşından sonra, gelişmekte olan ülkelerin yüksek koruma duvarları arka¬sında sürdürdükleri ithal ikamesi politikası, birçok ülkenin dahilde üretmeye başladığı sınai ve yarı mamul ürünü ihraç etme durumu ile yüz yüze gelmesine sebep olmuştur. Fakat bu ülkeler. dünya piyasalarında dahil¬de pahalı olarak üretmiş oldukları ürünleri satmakta çeşitli zorluklarla karşılaşmışlardır. Bu nedenle, ihracatın dahildeki üretim maliyetlerindeki fazlalıktan doğan dezavantajını ortadan kaldıracak ölçüde destek¬lenmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Gelişmekte olan ülkelerden gerçekleştirilen ihracat, özellikle çok de¬ğerlenmiş (overvalued exchange rates) döviz kuru, it¬hal girdileri üzerindeki tarifeler ve dahili üretim maliyetlerinin dışarıya karşı çok yüksek olmasından dolayı başlangıçta büyük bir dezavantaj ile karşı karşıyadır.
Bütün bunlar, gelişmekte olan ülkelerde sanayileşmenin başlangıç döneminde ihracatın teşvikinden çok ithal ikamesi politikasına ağırlık verilmesine se¬bep olmuştur. Buna rağmen İkinci Dünya Savaşından sonra Güney Kore, Hong-Kong. Taiwan, Singapur, Endonezya, Tayland ve Malezya gibi gelişmekte olan Asya ülkeleri, ithal ikamesi politikası yanında ihracatı geliştirme ve teşvik politikalarına da gereken ağırlığı vermiş ve bunun meyvelerini almaya başlamışlardır.
İhracatı teşvik politikası sonucunda ihracatın art¬ması, bilindiği gibi ekonomik gelişmeye iki yönden kat¬kıda bulunur. İhracat artışı, milli geliri, çoğaltarak dolaysız olarak kalkınmayı olumlu yönde etkilerken, dö¬viz darboğazını genişletmek suretiyle ekonomik kalkınmaya da destek olur. Gerçekten, bir ekonomide ihracat artışı ile ülkede kurulu kapasite tam olarak kullanılabilmekte ve üretimde ölçek ekonomilerinden yararlanma imkanı doğmaktadır. İhracat yoluyla döviz gelirleri arttıkça, dövizin fırsat maliyeti ucuzlamakta ve koruyucu tarifelerde zamanla bir azalma meydana gelmektedir.
İhracata yönelik dış ticaret politikası ile ihracatı teşvik politikasının kapsamını bu şekilde belirledik¬ten sonra, bu konuda son bir noktayı da belirtmekte yarar görüyoruz. İhracatı teşvik politikası sonucunda gelişmekte olan bir ülkede ihracatın arttırılabilmesi bazı şartların gerçekleştirilmesine bağlıdır. Bu şartları kısaca şu şekilde özetlemek mümkündür;
i) Ekonomide hem özel sektör ve hem de kamu sektörü ihracatın arttırılma¬sı gereğine inanmalı ve bu konuda istekli olmalıdır,
ii) Ülkedeki müteşebbis kesim özellikle imalat sanayii¬nin geliştirilmesi konusuna önemle eğilmeli ve bu konu¬da gerekli devlet desteği sağlanmalıdır,
iii) İhraç ürünleri veya ihracat potansiyeli olan ürünlerin fiya¬tı, kalitesi, miktarı ye uluslararası pazarlardaki tes¬lim süresi konusunda rakip ülkelerin durumları da izle¬nerek uygun bir politika takip edilmelidir,
iv) Kamu ve özel sektörün birlikte hazırlayacakları uzun dönemli bir program çerçevesinde; ekonomide ihracata yönelik yatırımlara ağırlık verilmeli ve ihracatı çekici bir duruma getirecek tedbirler alınmalıdır,
v) Ekonomide ihracat ile ilgili tüm özel ve kamu kuruluşları arasında organizasyon sağlanarak bu konudaki bürokratik engeller ortadan kaldırılmalıdır.
2.4. İhracat Teşvik Politikasının Tarihsel Gelişimi:
A) Cumhuriyet Öncesi :
İlk Dış Borç :
Osmanlı Devleti'nin dış ticaret rejimi ile ilgili ilk değişiklikler, 1838'de İngiltere ve Fransa'nın girişimleri (siyasi ve ticari baskıları) ile ithalatta gümrük resimlerinin yüzde 12'den, yüzde 3'e düşürülmesi ve ihracatta alınan gümrük resimlerinin tamamen kaldırılması veya yüzde l'e düşürülmesi şeklinde olmuştur. Bunun sonucu ise, o dönemin bazı idarecileri tarafından başarı olarak sunulan, gümrük resimleri hasılatının iki katına çıkması olmuştur. Diğer bir ifade ile ithalat sekiz kat artmıştır. Ancak asıl ilginç gelişme, ilk bir kaç yıl, ihracatın da neredeyse ithalatı karşılayacak miktarlarda artış göstermesi olmuştur. Sonrasında ise 1844 yılında Osmanlı'nın bütün altın ve gümüş rezervi tükenmiş, Galata bankerleri üzerinden bir nevi iç borçlanmaya gidilmiş ise de, 1854 yılında Osmanlı Devleti ilk resmi dış borcunu almıştır.
İlk İhracat Teşvikleri
Osmanlı Devletinin, gittikçe büyüyen dış borçlarını nasıl ödeyeceği sorusu, alacaklı devletlerin uykularını kaçırmaya başlayınca, Osmanlı Devletinin idarecilerinin yanı sıra, bu devletler de Osmanlı Devletinin ihracatının neden gelişemediği ve nasıl geliştirilebileceği sorusuna yanıt aramaya başladılar. Her dönemde olduğu gibi bu sorunun yanıtı, o dönem için de çok basitti. Ulaşım altyapısının yetersizliği ya da olmayışı ile ihraç ürünlerinin (tütün, yün, tiftik) işlenmemiş ürünler olması. Böylece, alacaklı devletler ve Osmanlı Devleti, bu ihtiyaçlar doğrultusunda çaba sarf etmeye başladılar. Bu girişimler sonucunda Osmanlı Devleti ve onun devamı olan Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki ilk teşvik kararları (hem yatırım ve hem ihracat teşvikleri) alındı. Bu kapsamda ilk ihracat teşviki olarak, pamuğu işleyerek, pamuk ipliği olarak ihraç edecek olanlardan ihraç gümrük resminin alınmayacağının ilan edilmesi sayılabilir. Yani ilk ihracat teşvikleri, sınai katma değer ihtiva eden ürün ihracatının sağlanması amacına dönük olmuştur. Bugün de ülkemiz ihracat teşviklerinin temelini bu düşünce oluşturmaktadır.
İlk Teşvik Uygulama Birimi
İşlenmiş ürün ihracatının artırılması ile ilgili bu ilk teşvik tedbirlerinin uygulamasının, 1881 yılında Muharrem Kararnamesi ile kurulan Duyun-u Umumiye İdaresi tarafından yapıldığı görülmektedir. Bu idarenin, ihracatı artırmak ve böylece Osmanlı Devletinin dış borçlarını ödeyebilmek için aldığı önlemler, tamamıyla ürün kalitesinin ve dolayısıyla katma değerinin artırılmasına yönelik olmuştur. Bu amaçla idare tarafından Bursa'da bir ipekçilik okulu açılmış ve dışardan verimli tohum ithal edilmiştir. Ayrıca, Osmanlı Tütünleri Reji Şirketi kurularak, tütünlerin işlenerek ihracı sağlanmış ve önemli döviz girdisi sağlanmıştır. Bu tedbirler gerçekten başarılı olmuş ve 1880 yılından 1914 yılına kadar ipek iplik ve kumaş ihracatı 5-6 kat artmıştır.
B-Cumhuriyet Sonrası
İlk Teşvik İptali ve İlk İhracat Vergisi İstisnası
1923 yılında İzmir'de yapılan Birinci İktisat Kongresinde alınan kararlar doğrultusunda 1927'de Teşvik'i Sanayi Kanunu 15 yıllık bir süre için yürürlüğe konulmuş ve Milli Sanayiin geliştirilmesi için her türlü kolaylık gösterilmiştir. 1933 yılında ana amacı yurt içinde üretilen hammaddeleri işlemeye yönelik endüstrilerin kurulmasını sağlamak olan ilk kalkınma planı hazırlanarak uygulamaya konulmuş ve bu plan kapsamında yine ilk kez olarak daha önce tanınan bazı gümrük muafiyetleri iptal edilmiştir. 1940 yılında üretimi devlet tekelinde olan malların ihracatında muamele vergisine istisna getiren 3848 sayılı kanun son şekliyle yürürlüğe girmiştir. İlk ihracat teşviki sayılabilecek hükmü içeren bu kanun 1956 yılına kadar yürürlükte kalmıştır.
Serbest Ekonomi Prensiplerini Muhafaza Ederek Kalkınma Planı Uygulayan İlk Devlet: Türkiye Cumhuriyeti
Serbest piyasa ekonomisi uygulayan ve aynı zamanda kalkınma planı hazırlayan ve uygulayan ilk devlet Türkiye'dir (en azından, bu çalışmayı hazırlayan, bir başkasını tespit edememiştir).
Kapsamının oldukça dar olmasına rağmen, bu ilk kalkınma planı en başarılı planlardan biri olmuş ve çimento, çelik, şeker, cam, mensucat, kömür gibi temel sanayiler kurulmuştur. Bu planın devamı niteliğinde olan ikinci plan, II. Dünya Savaşı nedeniyle uygulanamamıştır.
Planlı Dönem
1963 yılında başlayan beş yıllık kalkınma planlarının (halihazırda yedincisi uygulanmaktadır), hepsinde ihracatın artırılması gereği üzerinde durulmuş ve bu amaçla birbirine çok yakın önlemlerin alınması planlarda yer almıştır. Aşağıda bu planlarda ihracatın geliştirilmesi amacına dönük önemli noktalar kısaca belirtilmiştir.
- İhraç mallarının uluslararası standartlara uygunluğunu sağlanacaktır.
-İhraç mallarındaki ambalaj yetersizliğini gidermek amacıyla, modem ambalaj tesisleri kurulacaktır.
- Kalite kontrolü geliştirilecektir.
- Dış pazarlarla ilgili piyasa araştırmaları ve tanıtım faaliyetleri desteklenecektir.
- Mamul ihraç ürünlerinden alınan bütün dolaylı vergiler iade edilecektir.
- İhracatçıların ve ihracatçı birliklerinin dış ülkelerde temsilcilikler açması ve fuarlara katılması teşvik edilecektir. Potansiyel ihraç ürünlerinin yurt dışında etkin tanıtımı sağlanacaktır. Bu amaçla fuar ve sergilere katılım özendirilerek, yurt dışında pazarlamaya yönelik şirketleşmeler teşvik edilecektir.
- İhracatçı birliklerinin kuruluşu teşvik edilecektir.
- İşlenmiş tarım ürünlerinin ihracatı teşvik edilecektir.
- İhracat kredi sistemi daha etkin hale getirilecektir.
- İhracat sigorta sistemi geliştirilecektir.
- İhracatçının ihtiyaç duyduğu bilgiye (ticari ve pazarlama) ulaşmasını sağlamak amacıyla İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi yeniden düzenlenecektir.
- Bütün kamu kuruluşları, gösterilecek ihracat hedeflerine uygun şekilde düzenlemeler yapacaktır.
- İkame politikaları ve ithalat rejimi, ihracata dönük sanayilerin geliştirilmesine dönük olarak organize edilecektir.
- İhracı yasak mallar dışındaki tüm malların ihracı serbest bırakılacaktır.
- İhracatçı Birliklerine üye olma zorunluluğu kaldırılacaktır (halen zorunludur).
- İhracat esnasında miktar, fiyat ve kalite denetimi dışında denetim yapılmayacaktır.
- İhracatla ilgili bürokratik işlemler kolaylaştırılıp, merkezileştirilecektir.
- Döviz tahsisleri, İhracat taahhüt değerleri ile ilişkilendirilecektir.
- İhracatta vergi iadesi sistemi, dış pazarlarda rekabet şartları zorlaşan, özellikle sanayi ürünlerine yöneltilecektir.

Her Plan Döneminde Aynı Şeyler İfade Edilmiştir
Görüldüğü üzere bugün hala söylenmekte olanlarla, plan dönemlerinde ihracatın artırılması için alınması gerektiği ifade edilen önlemler arasında büyük farklılıklar yoktur. Hatta bugün uygulanmakta olan "İhracata Yönelik Devlet Yardımları" kapsamındaki teşvik araçları ile 1. Beş Yıllık Plan Döneminde alınması ön görülen önlemler arasında şaşırtıcı benzerlikler bulunmaktadır. Planların incelemesi sonucunda ortaya çıkan diğer önemli bir husus, ihracatın artırılması için alınması gereken önlemlerin, ülkedeki yatırımların artırılmasına yönelik önlemler ile aynı paralelde olmasına gösterilen özen olmaktadır.
Planlı Dönemde Uygulanan Başlıca İhracat Teşvik Tedbirleri
Özellikle 1980 somasında uygulana gelen başlıca İ1ıracat teşvikleri ve kısa tanımları, dayandıkları Kanunlar itibariyle aşağıda belirtilmiştir.
- Vergi İadesi: İhraç ürünlerinin üretimi aşamasında alınan dolaylı veya doğrudan vergilerin iade edilmesi esasına dayanan bu tedbir, 261 sayılı Kanunla 1963 yılında ilk kez uygulanmıştır. Uygulama ile ilgili ilk Kararname 5.12.1963 tarih ve 6/2453 sayılı Kararnamedir. En uzun süreli ve etkin teşvik aracı olarak, özellikle 1980'li yılların ilk yarısına damgasını vuran "vergi iadesi" teşviki, 1986 yılından sonra kamuoyunda yoğunlaşan "hayali ihracat" iddiaları ile olan yakın ilişkisi nedeniyle 1.1.1989'dan itibaren yürürlükten kaldırılmıştır.
-Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu: Bu fondan, gerçekleştirilen ihracat tutarları üzerinden prim ödemeleri yapılarak, İhracatın finansmanında kullanılan kredi faizlerinin yükünün azaltılması hedeflenmiştir. 5.1.1984 tarih ve 84/8860 sayılı Kararname ile oluşturulmuş bir fondur.
-Vergi, Resim ve Harç İstisnası : İhracat ile ilgili her türlü işlemlerde vergi, resim ve harç bağışıklığı sağlamaya yönelik olarak, 13 .4.1985 tarih ve 18724 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 85/9353 sayılı kararla ilk kez uygulama alanı bulmuştur.
-Gümrük Muafiyetli İthalat: İhraç ürünlerinin bünyesinde kullanılan ham maddelerin, belli oranda ihracat taahhüdü karşılığında, gümrüksüz ithaline müsaade edilmesi şeklinde uygulanan bir araç olup, 31.12.1984 tarih ve 18622 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 85/2 sayılı İhracatı Teşvik Tebliği ile uygulanmaya başlanmıştır. Halen uygulanan Dahilde İşleme Rejimi, esas itibariyle bu sisteme dayanmaktadır.
-İhracat Sayılan Satış ve Teslimler: Vergi iadesi esasına dayanan teşvik mantığının, döviz kazandırıcı hüviyetteki yurt içi satış ve teslimlere uyarlanması olup, vergi iadesi ile aynı kararlara dayandırılarak uygulanmıştır. Ancak 1984 yılından soma bu teşvik için kullanan kaynak değiştirilmiş, ödeme, "vergi iadesi" olarak değil "prim ödemesi" şeklinde yapılmıştır.
1980 sonrası uygulamalar
Ülkemiz ihracatının dünya konjonktürünün tersine, yüksek oranda arttığı 1980'li yılların ilk yarısı, gerek uygulanan ekonomik politikanın alternatifsiz oluşu, gerekse dönemin özelliği nedeniyle (yasama ve yürütmenin son derece hızlı hareket edebilmesi) ekonomik kalkınma açısından gerçekten çok hareketli bir dönem olma özelliğine sahip idi. Daha 1985'e gelmeden, neredeyse ülkenin tamamında otomatik telefon haberleşmesi sağlanmış, renkli televizyon yayınına başlanmıştı. Ülke otoyollarla tanışmış, bir kaç yıl içinde bir şantiyeye dönmüştü. İhracat artışları inanılmazdı. Ne olmuştu ?
Bilinen ekonomi kuralları ile bakıldığında, aslında olağan dışı fazla bir şey yoktu. Yapılması gerekenler kör topal yapılmış, ülkenin potansiyelinin ortaya çıkarılması için zemin hazırlanmış ancak bütün bunlar çok iyi vitrinlenmişti. Zamanın başbakanının söylediği "en pahalı enerji olmayan enerjidir" sözü ile en güzel ifadesi bulan anlayışla, ülkenin altyapı yetersizliği, ne pahasına olursa olsun giderilmeye çalışılmıştı. Gerçekten bazılarına göre biraz pahalıya patlasa da, bu konuda oldukça başarı sağlanmıştır. İşte bu dönemde, iç piyasanın yeniden canlandırılması ve ekonomik gelişmenin sürdürülebilmesi için hayati öneme sahip döviz rezervlerinin artırılabilmesi için her türlü çare denenmiştir.
İhracat teşvikleri açısından bakıldığında, bu dönemde en popüler teşvik aracı olarak "vergi iadesi" ortaya çıkmaktadır. Bu dönemde bu araç en popüler araç olmasının bedelini, en çok istismar edilen araç olarak ödemiş ve ilk yürürlükten kaldırılan teşvik tedbiri olmuştur. Yukarıda da ifade edildiği üzere, ihraç ürünlerinin üretimi aşamasında alınan dolaylı veya doğrudan vergilerin iade edilmesi esasına dayanan bu tedbir, 1980 sonrası dönemde bazı ürünlerde, ödenmesi gereken oranların üzerinde bir iade anlayışına bürünmüştür. 1980'li yıllar, dolandırıcısından, namuslu işadamına, köylüsünden kentlisine her alanda Türk insanının vizyonunun değiştiği, kimilerine göre ülke insanının değer yargılarının değiştiği yıllar olmuştur.
2.5. İhracat Teşviklerinin Makro Ve Mikro Üzerindeki Etkileri
1. İhracat Teşviklerinin Makro Ekonomik Etkileri :
İhracat ve Ekonomik Büyüme :
İhracat ve ekonomik kalkınma veya büyüme arasında önemli ilişkiler olduğu ekonomi literatüründe bilinmektedir.
Bu konudaki literatür son 30 yılda bir çok ekonomist tarafından incelenmiştir. Bazı ekonomistler ihracatın ekonomik kalkınmayı arttırdığını düşünürken (Adam Smith, Arthur Lewıs) bazıları da aleyhinde görüşler öne sürerler.
Charles Kındleberger ihracat kalkınma ilişkisi konusunda 1.ihracalın kalkınmada öncü sektör olması. 2. geri bıraktırıcı (lagging) sektör olması gibi iki model öne sürmüştür.
İhracatın öncü sektör olması durumunda, ihracat ülkenin milli gelirini yükseltir (büyüme). İhracat artışı, ülke içindeki diğer üretim kesimlerini de etkileyerek maliyet azaltıcı etkide bulunur. Ancak bunun için ekonomide bazı koşulların mevcut olması gerekir. Bunlar :
- İhracatın hızlı artışı,
- İhracat artışının istihdam ve reel gelir üzerinde direkt etki yapması.
- İhracatın üretim fonksiyonları üzerinde olumlu değişiklikler yapması.
- İhracat gelirlerinin çok az bir kısmının tüketime gitmesi.
- Verimli alanlara yatırılması
- İhracat artışı ile teknolojik gelişme sağlanması sadece ihracatla kalkınan ülkelere en güzel örnek olarak İngiltere gösterilebilir. Günümüzde bir çok gelişmekte olan ülke belli dallarda uzmanlaşmıştır. Örneğin. Brezilya-kahve. Venezüella, İran, Irak petrol. Bolivya-kalay, Şili bakır. Malezya kauçuk ve kalay. Mısır¬ pamuk üretiminde uzmanlaşmıştır. .
Emery Mıchalopulos ve Jay'e göre ihracat kalkınmada anahtar bir faktör rasyonel kaynak dağılımını sağlayan. Üretimi ve üretimde verimliliği arttıran bir unsurdur. İhracatın kalkınmada geri bıraktırıcı sektör olması durumu ise. günümüzde dış ticarete dayalı bir kalkınma geçerli olamaz görüşüne dayanmaktadır.
Örneğin. Raul Prebisch. Gunnar Myrdal Paul Singel Rana Gray 1988. kalkınmada ithal ikameci içe dönük iç pazar için üretim yapan = Import Substutıon) bir model uygulan-masını savunmaktadırlar.
Singel Rana (1988) ve Gray (1988) dışa dönük stratejinin her ülke için geçerli olamayacağını ancak güçlü dış talep koşullarının varlığında etkili olabileceğini ifade ettiler.
Aslında ihracattan başarılı bir büyüme-kalkınma patterni sağlanmak isteniyorsa, ihraç ve ithal arz ve talep esnekliklerinin uygun olması yani ihraç ürünlerinin ülke içi arzı esnek dış talebi devamlı genişliyorsa bu durumda ihracat ekonomik büyümeyi uyarabilir.
Bu nedenle geleneksel ilkel ihraç ürünlerinde hem iç arz ve hem de dış talep esneklikleri düşük olduğu için ihracatı arttırarak ekonominin bundan kazanç sağlaması zordur. Yani kısaca, ihracat gelişme ile ilgilidir. Gelişmiş ülkeler bu nedenle ihracatta daha başarılı olma eğilimindedirler. İhracatta başarılı olunması için bir ekonominin teknoloji, iç ve dış denge, üretimde kalite, verimlilik gibi açılardan daha iyi durumda olması gerekir.
"Gelişmekte olan ülkelerin ihracatlarındaki gelişimin yavaş olması ve kalkınmaya fazla katkı yapmamasının nedenlerini Ragnar Nurkse, gelişmiş ülke ekonomilerinde eskisine göre daha az ithal hammadde kullanılmasına (azgelişmiş ülkelerin çoğunun hammadde ve ilkel ürün ihracatçısı oldukları göz önüne alınmalıdır) bağlamaktadır. Bunun nedeni ise gelişmiş Ülkelerde Üretim sürecinde bazı atık maddeler ikinci defa kullanılmakta yani her şeyin sentetik (yapay) türü üretilmektedir Örneğin. ipek, ham kauçuk, nitrat, bitkisel yağlar yerine bunların sentetik türleri. Teknolojik gelişme nedeniyle üretilmekte ve doğal olarak bu hammaddelerin gelişmekte olan ülkelerden ithalatı da azalmaktadır.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki - ki bu zaten literatürde kabul edilmiş bilinen bir gerçektir- ihracat teşvik, politikalarının etkili olabilmesi için belli bir gelişmişlik düzeyine ulaşmış olmak gerekir.
İhracat Teşvikleri ve Ödemeler Bilançosu :
İhracat teşvikleri verilmeye başladıkça firmalar daha karlı ve maliyet düşürücü olacağı için ihracata yönelme ihtiyacı hissederek ihracata yönelirler. Kimi üretim işletmesidir ve üretim yapısını hedef pazarın zevk ve standartlarına göre değiştirir. Kimi firmalar da genel ticaret şirketleridirler ve satış hacimlerini genişletirler. Teşvik oranı arttıkça doğal olarak bu durumda ihracatta artacak ve ithalata yaklaşacak belki de ithalatı aşarak dış ticaret fazlası da yaratacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken gelişmekte olan ya da az gelişmiş ülkelerin ödemeler bilançolarının hiç dengede olmadığı ya da fazla vermediğidir. Ödemeler bilançosunda iki ana bölüm vardır :
1-cari denge 2.sermaye hareketleri dengesi 1. Bölüm olan cari hesap dengesi içinde başta ticaret dengesi sonra işçi döviz havaleleri yurt dışı müteahhitlik hizmetleri turizm gelir-giderleri, yurt dışı seyahat gelir giderleri gibi kalemlerin bulunduğu "görünmez işlemler" hesabı bulunur. 2.bölümde sermaye hareketleri ise kendi içinde a- kısa vadeli sermaye hareketleri ve b- uzun vadeli sermaye hareketleri olmak üzere ikiye ayrılır.
Ödemeler bilançosu açık ya da fazla verebilir. Açık vermesi bankacılıkta pasif ödemeler bilançosu denir. Toplam olarak ülkeye döviz girişlerinin döviz çıkışlarından az olmasıdır. Fazla vermesi ise bankacılıkta aktif ödemeler bilançosu denir. Döviz girişlerinin çıkışlarından fazla olması demektir. İhracat teşviklerinin en önemli amacı ödemeler bilançosu açıklarını kapatarak sanayileşme için gerekli olan döviz girdisini sağlamaktır. Gerçekten de teşvikin fazla verildiği ekonomilerde dış ödemeler bilançosu açığı azalmaktadır. Ancak ödemeler bilançosu ile ödemeler dengesi ya da ticaret bilançosu ya da dengesi birbirine karıştırılmamalıdır Ticaret bilançosu ya da dengesi sadece ithalat ve ihracatın durumunu gösterir ve dar kapsamlıdır. Ödemeler bilançosu ise hepsini sermaye hareketleri ve görünmez işlemlerle birlikte ele aldığı için daha geniş kapsamlıdır.
İhracat Teşvikleri ve Gelir dağılımı
İhracat teşvikleri ekonomide ihracat yapan kesimler lehine diğer kesimler aleyhine gelir dağılımını bozabilir. Çünkü ihracatçı kesimler, lehine verilen girdi sübvansiyonları direkt parasal ödemeler, ucuz krediler, pazarlama yardımları büyük oranda maliyet düşürücü ve karı maksimize edici nitelikteki uygulamalardır. Ayrıca sık devalüasyonlar ve düşük değerlenmiş kur politikası da elinde yerli paradan çok döviz tutma eğilimi olan bu kesimler açısından daha çok reel gelir düzeyini yükseltici etki yapacaktır. Ancak bu kesimlerin dı¬şında ve daha çok iç üretim ve ticaretle uğraşan kesimlerin reel alım güçleri düşecek bu da ekonomide kesimler arasında gelir dağılımını bozucu etki yapacaktır. Nitekim yaşanan sonuçlar da bunu göstermektedir.
İhracat Teşvikleri ve Bütçe
İhracat teşviklerinin. özellikle parasal ve sübvansiyon şeklindeki teşviklerin ülke bütçelerine yükleri çok fazladır. Bu nedenle her ülke kolay kolay her tür teşvik veremez. Bütçe imkanları iyi olan ülkeler firmalarını sübvanse ederek dış pazarlarda rekabet edebilmelerini sağlarlar. İhracat teşviklerini devlet verdiği için amaç kamu ekonomisi ve makro yarar sağlamaktır. Ancak mikro bazda firmalar da bu teşvikler sayesinde karlı çıkarlar. Türkiye açısından düşünürsek bütçe açıkları dev boyutlara ulaşmış (kamu açıkları ya da bütçe açıkları vergi kaçakçılığının yaygın olduğu ve bu nedenle kamu gelirleri demek olan vergi gelirlerinin azaldığı ancak alt yapı yatırımları nedeniyle kamu harcamalarının çok olduğu ülkemizde) ve bu nedenle ayrıca ihracat teşviklerine kaynak ayrılması zorlaşmakta ve bütçe üzerinde önemli yükler oluşmaktadır. Bu nedenle teşvikler ve sübvansiyon ödemelerinin nakit ödemeyi gerektirenleri, zamanında ödenememektedir. Örneğin Ülkemizde "navlun primi" denen ihracat mallarının taşınmasında devletin verdiği sübvansiyonlar uzunca bir zamandan beri, ihracatçıya ödenmemiştir. En son bu ödemeler hisse senedi ve tahvil şeklinde ödenebilmiştir. Ayrıca Temmuz 1996 da yürürlüğe giren GATT 'a uyum ve KOBİ lerin ihracatta teşvikine yönelik uygulamaların da bütçeye 1995 fiyatlarıyla 85 trilyon TL ek yük getireceği düşünülürse teşviklerin mali yükü daha iyi anlaşılmış olur.
2.İhracat Teşviklerinin Mikro Ekonomik Etkileri :
Firmaların Maliyet ve Fiyatlama Yapıları
Bir yandan gelişmiş ülkelerin kendi ürünlerini gelişmekte olan ülke ürünlerine karşı gizli / açık önlemlerle koruması öte yandan gelişmekte olan ülkelerin sanayileşmede ölçek teknoloji ve teşvik politikalarının yeterince tutarlı olmaması söz konusu ülkelerin sınai ürün ihracatının yeterince gelişmesine engel olmuştur.
BİAR Şirketinin yaptığı bir araştırmaya göre diğer ülkelerin, yaptığı sınai gelişme strateji hatalarını ülkemiz de yapmıştır. Bu çalışma sonuçları bizim çalışmamız açısından önemli ve yararlı orijinal bulgularla dolu olduğu için bu çalışmada ağırlıklı olarak üzerinde durmak istiyoruz,
Bu çalışma ile ihracatı tıkayan engeller aşağıda sıralanmıştır. Temelde her ürünün maliyetinde ara mallar ve ana üretim girdileri vardır. Üretilen ve ihraç edilen her mal, temelde şekil değiştirmiş üretim faktörlerinden oluşmaktadır. Her ürün şu faktörleri içerir:
1.İthal girdiler '(CİF fiyat + ithal vergileri) 2. Ücret Ödemeleri (emek payı) 3. Faiz Ödemeleri (sermaye payı) 4. Müteşebbise yapıları ödemeler (Normal kat) 5. Kiralar 6. Üretici rantı (korumacılıktan yada piyasanın tekelciliğinden kaynaklanan rantlar)7.Dolaylı vergiler.
Prensip olarak dünya ülkeleri ile mal piyasalarında rekabet için :
-Üretim faktörlerinin uluslararası faktör piyasası koşullarında temin edilmesi,
-Kullanılan teknolojinin mevcut faktör maliyetlerimize en uygun teknoloji olması gerekir.
1980'li yıllardan beri dünya ekonomileri, küçük dışa kapalı otarşik yapıdan büyük, dışa açık ve giderek yaygınlaşan liberal bir yapıya doğru hızla değişmiştir. Bunun sonucu olarak üretim faktör fiyatları ve teknoloji düzeyi uluslararası rekabeti belirleyen en önemli unsurlar haline gelmişlerdir. Türkiye'de son 10 yılda alınan tedbirlerle yapısal bir değişim gerçekleştiği ve ekonominin rekabet edebilir bir yapıya kavuştuğu öne sürülmektedir. Ancak bunun maliyetlerinin incelenerek sınanması gerekir Yukarıda sözünü ettiğimiz BİAR'ın çalışmasında ifade edilen şekli ile diğer ülkeler sınai ürün şeklinde üretim faktörü ihraç ederken ülkemiz üretim faktörü yanında ekonomik sistemdeki çarpık yapılaşmanın maliyeti ile, vergilerin oluşturduğu yükleri ihraç etmeye çalışmakta bu ise ihracatın gelişimini engellemektedir. ¬
Bu yükler BİAR'ın, çalışmasında şöyle hesaplanmıştır : Örneğin emek üzerindeki yüklere bakalım Ülkemizde ihraç edilen ürünler içindeki emek oranı % 12,7 'dir. AT ve OECD'de uygulanan sistemin Türkiye'de uygulanması halinde emek oranı % 7 olacaktır. Bu durumda birim ihraç ürünü içinde ücret sisteminden kaynaklanan yük 5.7 olarak bulunmaktadır.
Sonuç olarak Türkiye'de ihracat üzerinde % 38 oranında bir yük vardır. Bunun ötesinde ihracatta en önemli rekabet unsuru üretim maliyetleridir. Türkiye’deki bazı maliyet durumları karşılaştırmalı olarak şu şekilde görülebilir.
KOSTİKSODA
Romanya-İtalya Türkiye
Solid şekli FOB 192 FOB 220
DEMİR –ÇELİK
İspanya Türkiye
inşaat demiri FOB 220 FOB 235
Dolar Ton CIF 232 CIF295(Tahran’a Kadar)
(Akdeniz Limanlarına kadar) CIF291(Bağdat’a Kadar)
BAKIR
İngiltere Türkiye
İnşaat Demiri(6-8 mm)FOB-1420+ 160 FOB 1420+180
Külçe Fabrikasyon. 1580 1600
Dolar/Ton.
PENCERE CAMI
4 mm Düz Cam
İspanya Romanya Türkiye
Tahran’a Tahran’a Tahran’a Dolar / Ton
CIF 295 CIF 287 CIF 290
GIDA MADDESİ
Makarna Dolar/Ton İtalya Türkiye
Tahran’a Tahran’a
CIF 320 CIF 320

Bu tablodan çıkan sonuç: Türkiye’nin sanayii ürünlerinden bazı gıda maddeleri ve tekstil hariç bir çoğunun fiyatı Batı Ülkelerindeki ihraç fiyatlarından yüksek olmasıdır. Bu yüzden Yaş meyve ve sebze de Ortadoğu pazarını Batı Ülkeleri büyük ölçüde ele geçirmiştir. Gerçekten bugün elmada ABD başta S. Arabistan olmak üzere tüm Ortadoğu pazarını ele geçirmiş durumdadır. İspanya’da satsuma ihracatı konusunda navlunda aldığı sübvansiyonlarla daha önce elimizde olan S. Arabistan pazarına girmiştir. Bu noktada İspanya'nın S, Arabistan'ın Cidde kentine gönderdiği mallar için gemide packing house (paketleme tesisi) kurarak ürünlerini ulaştırmakta böylece yolda geçen süreyi paketleme yaparak kazandığı bilinmektedir.
Bu arada paketlemeden söz ederken paketleme konusunda uluslararası standartları takip edebilmek için Dünya Paketleme Enstitüsü (World Packing Instıtıte) standartlarından yararlanılabilir. Taşıma maliyetleri, yani navluna gelince İtalya ve Yunanistan düşük navlunlardan yararlanan ülkelerdendir. Bu ülke ihracatçıları aldıkları pazarlama teşvikleriyle ihracat maliyetlerini büyük ölçüde düşürmüşlerdir.
İhracat maliyetleri ve fiyatlar rekabet gücüne ne kadar etki yapabilir? Bunu anlamak için bir örnek vermek gerekirse : Tunç Erem'in bir sempozyumda sunduğu tebliğe göre : İhracatçıya 1 Kg elmanın mal oluşu :
Bahçeden alış (Üretim maliyeti) 70 TL
Bahçede ilk seçim 5
Sandık Bedeli 20
Kırpık kağıt 3
Soğuk depo istifleme ve indirme 3
Soğuk depo 2
Depodan çıkış 128
%3 fire 3.84
131.84
İHRACAT İÇİN EK GİDERLER
2 Tasnif + mumlama + ambalaj 10
Karton Kutu + Bant 30.50
Viyol 11.50
1 kg elmanın maliyeti 183.84
Nakliye Irak (Bağdat) 75 TL/KG= 258.84
Nakliye S. Arabistan’a Sınıra kadar 86.50 TL/kg = 270.34

TL olmaktadır. Öncelikle unutmamalıyız ki bu rakamlar 1986 rakamlarıdır. Ancak rakamlar bugün enflasyon nedeniyle değişse de üretim maliyetlerinin çok fazla değiştiğini söyleyemeyiz.
İşte bu yükleri azaltmak için bazen özellikle üretici ihracatçı firmaların maliyetini minimize ederek ya da karını maksimize ederek ya da bazı bürokratik işlemlerini kolaylaştırarak ihracat arttırılmaya çalışılır. Teşvik ve sübvansiyonların önemi burada ortaya çıkmaktadır.
Atilla Kesim. Sübvansiyon Teorisi isimli eserinde sübvansiyonların genellikle nakit şeklinde verildiğini ve verenlerin bütçelerinde gider olarak göründüklerini ifade etmektedir. Ayrıca bu çalışmada sübvansiyonların etkileri doğrudan doğruya veya dolaylı yoldan verilmelerine göre de değişeceği için her bir sübvansiyon türü ya da teşvikin veriliş şekli yada yararlandırılması düşünülenlerin ellerine geçiş şekilleri kriterinin de göz önünde bulundurulmasının gerekli olduğu vurgulanmaktadır.
Ancak GATT Uruguay Round görüşmeleri çerçevesinde ihracatta parasal teşvikler yasaklanmıştır. Ancak ithalatın artışı nedeniyle yerli üreticileri zarara uğratacak ithalat eğilimlerine karşı GATT Ülkelerin karşı önlemler almasına izin vermektedir. GATT Uruguay görüşmelerinde imzalanan sübvansiyon Koduna göre başka bir ülkenin ihracat sübvansiyonundan etkilenen ülke açıkça görülen bir ihracat sübvansiyonu bulunduğu yolunda GATT’a şikayette bulunur ve haklı çıkarsa ilgili şikayetçi ülke, ihracatını sübvanse eden ülkeden ithal edilen ürüne telafi edici vergi koyabilir veya daha önce bu ülkeye ticari taviz tanınmışsa bu tavizi kaldırabilir.
Barbaros İneci İstanbul Sanayi Odası ve Marmara Üniversitesi AT Enstitüsü yayını olan AT ve Türkiye'de Sübvansiyonlar adlı eserinde (Kasım 1993 L Sübvansiyon Kodunun ayrıca yasaklanan ihracat sübvansiyonları veya benzer ihlallere örnekler verilerek uygulamaya berraklık kazandırıldığını ifade etmiştir. Hangi ürünlerin sübvansiyonlu olduğu yolunda uygulanan iç piyasa fiyatından düşük ihraç fiyatıyla satılması kriterinin etkin işletilememesi üzerine 1960 yılında oluşturulmuş olan Komitenin hazırlamış olduğu ihracat sübvansiyonları tanımlamalarının temel alındığı da aynı eserde ifade edilmiştir. Şimdi GATT'ın sübvansiyon kodu anlaşmasına göre bu ihracat sübvansiyonu sayılan uygulamaları şöyle sayabiliriz :
1- İhracatı teşvik amacıyla bir sanayiye veya firmaya verilen doğrudan sübvansiyonlar.
2- İhracata para iadesi veya prim niteliğinde sağlanan kolaylıklar.
3- İhraç malının nakliyesinin, iç piyasada satılacak malların nakliyesinden daha uygun koşullarla yapılması
4- Hükümetler veya kamu kuruluşları tarafından ihraç edilecek malların üretiminde kullanılacak yerli mallar veya ithal malların yada hizmetlerin tesliminin iç piyasada satışa sunulacak malların üretiminde kullanılacak benzer mallar veya rakip malların ya da hizmetlerin tesliminden daha uygun koşullarla yapılması.
5- Sınai ve ticari işletmeler tarafından ödenen veya ödenebilir dolaysız vergiler ile sosyal nitelikli, vergilerin. söz konusu vergilere tabi mamullerin ihracatında tamamen veya kısmen muaf kılınması, iadesi veya ertelenmesi.
6- Tahsil edilecek dolaysız vergilerde esas alınan bazın hesaplanmasında iç piyasada, satışa sunulacak mala oranla ihraç ürünleri için özel indirimler yapılması.
7- İhraç mallarının üretimi ve dağıtımında söz konusu olan dolaylı vergilere iç piyasada satılan benzerlerine uygulanan dolaylı vergilerden daha fazla muafiyet veya iade tanınması.
8 - Hükümetler veya hükümet kontrolündeki ihtisas kurumlarının ihraç edilen ürünlerin maliyetlerindeki artışlara karşı verdikleri kredi ve sigorta garantisi programlarının veya kambiyo risklerine karşı uygulanan programların uzun dönemde uygulamalarından doğan masraf ve kayıpları karşılamada yetersiz kalacak oranlar üzerinden uygulanması. Cem Alpar. Türkiye’de verilen ihracat teşviklerinin etkileri konusunda yaptıkları bir araştırma / anket çalışmasında imalat sanayinde çalışan 300 firmadan 120 sine mektuplar gönderilmiş ve şu sorular sorulmuş : 1-Bu politikalardan sonra yeni ürün geliştirdiniz mi,? Kalite düzeltmesi yaptınız mı? 2- İthal girdilerini iç şartlara uydurdunuz mu? 3 - Maliyet düşmesi ve kapasite genişlemesi yaptınız mı? Alınan cevapların çoğu oldukça iyidir. Bu firmaların % 49'u yeni ürün geliştirdiklerini , % 89'u kaliteyi düzelttiğini söylemişler. Demek ki aynı zamanda ithalatın libere edilmesi de iç pazara yönelik firmalarda iyileşme sağlamıştır. Bu modelin temelinde de DTSŞ leri ve bunlara verilen ilave terşvikler yatmaktadır.

















3. İHRACAT İŞLEMLERİ VE MUHASEBELEŞTİRİLMESİ
3.1. İhracat İşlemleri Esasları
Gerekli bütün belgeler tamamlandığı takdirde ihracı yasaklanmış mallar dışındaki diğer bütün mallar ihraç edilebilir.
İhracatçıların, evrak sahtekarlığı yapmaları ,gerçeğe aykırı beyanda bulunması, resmi mercilere yanıltıcı bilgiler vermeleri, alıcılara karşı taahhütlerini haksız olarak yerine getirmemeleri, Kambiyo, Gümrük ve Vergi kaçakçılığından hüküm giymeleri halinde bazı yaptırımlar uygulanır. Bunlar;
• Firmanın uyarılması
• İhracatın müsteşarlık iznine bağlanması
• İhracatın belgesinin iptali
• Firmanın ihracat teşviklerinden süreli ya da süresiz yararlandırılması
Olarak sayılabilir. Bu yaptırımlar “uyarma” hariç Resmi Gazete de yayınlanır.
İhracat bedellerinin tahsil şekilleri, döviz alışları ve uygulanacak kurlar, dövizlerin yurda getirilmesi için tanınan süreler ,ihracat hesaplarının kapatılması ve terkin esasları gibi parasal önlemler ise Türk Parasının Koruma Mevzuatı kapsamında yer almaktır.
3.2. Ödeme Şekillerin Göre İhracat İşlemleri :
Serbest ihracat ve kayda bağlı olarak yapılan ihracata göre ödeme şekilleri,
- Peşin ödeme
- Akreditifli ödeme
- Vesaik mukabili ödeme

- Mal mukabili ödeme
- Kabul kredili vesaik mukabili ödeme olarak yapılmaktadır.
A) Peşin Ödeme
Peşin bedelle yapılan ihracatlarda izlenecek işlem sırası aşağı¬da görüldüğü gibidir.
- ihracatçı firma, ithalatçı firmaya proforma fatura gönderir.
- ithalatçı firma, mal bedelini ihracatçı firmanın bankasına gönderir.
- ihracatçı firma, gelen dövizi bozduracak Döviz, Alım Bordro¬su'na bağlatır.
- Yükleme tarihinden birkaç gün önce nakliyeciye ön rezer¬vasyon yaptırır.
- Yüklenme tarihinde, ihracatçı firma, gerekli evrakları düzenler:
Türkçe fatura
Yabancı fatura
ATR1 veya ATR3 (Gerekiyorsa) Menşei şehadetnamesi
Çeki Listesi
- CIF ihracat ise, sigorta ettirilir.
- Evraklar, Beyannamenin açılması için gümrük komisyoncu¬suna, mal nakliyeciye gönderilir.
- Döviz Alım Bordrosu da gümrüğe diğer evraklarla birlikte gider.
- Beyanname doldurularak, ihracatçılar Birliği'ne nisbi aidat yatırılır ve beyanname tasdik ettirilir.
- Gümrük beyannamesi tarih ve no 'su Döviz Alım Belgesi üzerine işlenerek imza edilir.
- Gümrük komisyoncusu, tüm belgeleri kendi faturası ile bir¬likte ihracatçıya verir.
- Döviz Alım Belgesi'nin orjinal nüshası firmadaki dosyasına takılır
Yabancı fatura, konşimento, varsa sigorta poliçesi, çeki listesi ve diğer belgeler bankaya verilir ve ithalatçıya gönderilir.
B) Akreditifli Ödeme
İbrazında Ödemeli Akreditif
İbrazında ödemeli akreditif işleminde aşağıda gösterilen sıraya göre işlemler yapılır.
- ihracatçı firma, ithalatçı firmaya proforma fatura gönderir.
- ithalatı yapan firma, ülkesindeki bankaya akreditifi açtırır ve ihracatçının bankasına akreditif gelir.
- Türkiye'deki banka ihracatçı firmaya akreditifin geldiğini bil¬dirir ve küşat mektubu örneğini verir.
- ihracatçı firma küşat mektubunda belirtilen belgeleri hazırlar. Menşei şehadetnamesi, ATR1 veya ATR3, belgesini Ticaret Oda¬sı'ndan alır ve düzenledikten sonra gerekiyorsa ithalatçı ülke kon¬solosluğuna onaylatır.
- ihraç edilecek malın faturası ve çeki listesi yabancı dilde ve Türkçe olarak düzenlenir.
- Serbest ihracat yapan firma Gümrük Beyannamesi ile FOB değer üzerinden ihracatçılar Birliği'ne nispi aidat yatırdıktan sonra gümrüğe başvurur.
Kayda bağlı ihracat yapan firma ise' ilgili meslek. Kuruluşuna başvurur ve nispi aidat yatırır.
- Nakliye işlemi ihracatçı firmaya ait ise nakliyeci firma ile anlaşılır.
- Satış şekli CIF ise mal sigorta ettirilir.
- ihracatçı firma malı nakliyeci; firmaya, belgeleri de gümrük komisyoncusuna teslim eder.
- Gümrük komisyoncusu ihracatçı firmadan aldığı belgelerle birlikte gümrük beyannamesini düzenler ve gümrüğe başvurur.
- Gümrükte gümrük beyannamesi tescil edilerek, tescil tarihi ve numarası yazılır. Malın muayenesi yapılır,
- Mal yüklenir, mühürlenir ve gümrük' beyannamesi kapatılır. Malın gemi ile taşınması halinde Türk limanından geminin kalkış ta¬rihi, karayolu ile taşınmasında aracın sınırı geçtiği tarih, havayolu ile taşınıyorsa da uçağın kalkış tarihi gümrük tarafından beyannameye yazılır.
- Gümrük komisyoncusu tüm belgeleri kendi faturası ile birlik¬te ihracatçıya verir.
- Nakliyeci, ihracatçı firmaya konşimentoyu verir.
- Akreditif şartlarında istenilen belgeler de bankaya verilir.
Akreditif teyitli ise banka döviz alım belgesi düzenler ve ihracatçı firmaya malın bedelini öder. Akreditif teyitsiz ise banka amir bankanın kendisini alacaklandırmasından sonra ödeme yapar.
Vadeli Akreditif
Vadeli akreditifli işlemlerde aşağıda görülen işlem sırası izlen¬mektedir.
- ihracatçı firma ithalatçı firmaya proforma fatura gönderir.
- ithalatı yapan firma, ülkesindeki bankaya L/C (Devredilebilir Akreditif) açtırır ve ihracatçının bankasına akreditif gelir.
- Türkiye'deki banka ihracatçı firmaya akreditifin geldiğini bil¬dirir ve küşat mektubu örneğini verir.
- ihracatçı firma küşat mektubunda belirtilen belgeleri hazırlar, menşei şehadetnamesi, ATR1 veya ATR3 belgesini Ticaret Oda¬sından alır ve düzenledikten sonra gerekiyorsa ithalatçı firmanın ülke konsolosluğuna onaylatır.
- ihraç edilecek malın faturası ve çeki listesi yabancı dilde ve Türkçe olarak düzenlenir.
- Serbest ihracat yapan firma gümrük Beyannamesi ile FOB değer üzerinden ihracatçılar Birliğine nispi aidat yatırdıktan sonra gümrüğe başvurur.
Kayda bağlı ihracat yapan firma ise ilgili meslek kuruluşuna başvurur ve nispi aidat yatırır.
- Nakliye işlemi ihracatçı firmaya ait ise nakliyeci firma ile anlaşılır.
- Satış şekli CIF ise mal sigorta ettirilir.
- ihracatçı firma malı nakliyeci firmaya, belgeleri de gümrük komisyoncusuna teslim eder.
- Gümrük komisyoncusu ihracatçı firmadan aldığı belgelerle birlikte gümrük beyannamesini düzenler ve. gümrüğe başvurur.
- Gümrükte gümrük beyannamesi tescil edilerek, tescil tarihi ve numarası yazılır. Malın muayenesi yapılır.
- Mal yüklenir, mühürlenir ve gümrük beyannamesi kapatılır. Malın gemi ile taşınması halinde Türk limanından geminin kalkış ta¬rihi, karayolu ile taşınmasında aracın sının geçtiği tarih, havayolu ile taşınıyorsa da uçağın kalkış tarihi gümrük tarafından beyannameye yazılır.
- Gümrük komisyoncusu tüm belgeleri kendi faturası ile birlik¬te ihracatçıya verir.
- Nakliyeci, ihracatçı firmaya konşimentoyu verir.
- Akreditif şartlarında istenilen belgeler de bankaya verilir ve akreditifle belirtilmiş vadeye göre ödeme gerçekleşir.
Akreditif teyitli ise banka döviz alım belgesi düzenler ve ihra¬catçı firmaya malın bedelini öder. Akreditif teyitsiz ise banka amir bankanın kendisini alacaklandırmasından sonra ödeme yapar.
C) Vesaik Mukabili
Vesaik mukabili yapılan ihracatta izlenecek işlem sırası aşağı¬daki gibidir.
- ihracatçı firma İthalatçı firmaya proforma fatura gönderir.
- ihracatçı firma İthalatçı firmadan mal ile ilgili siparişi alır. ithalatçı firma mal ile birlikte hangi belgelerden kaçar nüsha düzen¬lenmesi gerektiğini de bildirir.
- ihracatçı firma belgeleri hazırlar, menşei şehadetnamesi, ATR1 veya ATR3 belgesini Ticaret Odası'ndan alır ve düzenledikten sonra gerekiyorsa ithalatçı firmanın ülke konsolosluğuna onaylatır.
- İhraç edilecek malın faturası ve çeki listesi yabancı dilde ve Türkçe olarak düzenlenir.
- Serbest ihracat yapan firma ihracat beyannamesi ile FOB değer üzerinden bankaya veya ihracatçılar Birliği'ne nispi aidat yatırdıktan sonra gümrüğe başvurur.
Kayda bağlı ihracat yapan firma ise ilgili meslek kuruluşuna başvurur.
- Nakliye işlemi ihracatçı firmaya ait ise nakliyeci firma ile anlaşılır.
- Satış şekli CIF ise mal sigorta ettirilir. Navlun ödenir.
- ihracatçı firma malı nakliyeci firmaya, belgeleri de gümrük komisyoncusuna teslim eder.
- Gümrük komisyoncusu ihracatçı firmadan aldığı belgelerle birlikte gümrük beyannamesini düzenler ve gümrüğe başvurur.
- Gümrükte gümrük beyannamesi tescil edilerek, tescil tarihi ve numarası ön sayfaya yazılır. Malın muayenesi yapılır ve beyan¬namenin arka yüzü düzenlenir.
- Mal yüklenir, mühürlenir ve gümrük beyannamesi kapatılır. Malın gemi ile taşınması halinde Türk limanından geminin kalkış tarihi, karayolu ile taşınmasında aracın sınırı geçtiği tarih, havayolu ile taşınıyorsa da uçağın kalkış tarihi gümrük tarafından beyannameye ¬yazılır.
- Gümrük komisyoncusu tüm belgeleri kendi faturası ile birlik¬te ihracatçıya verir.
- Türkçe ve yabancı dilde düzenlenen fatura, nakliyeci tarafın¬dan düzenlenen konşimento, sigorta poliçesi, çeki listesi ye diğer belgeler bankaya verilir veya ithalatçıya gönderilir.
- Orjinal evraklar ve banka adına düzenlenmiş konşimento, ithalatçının bankasına gönderilir.
- ithalatçı firma malı gümrükten çekmeden önce kendi ban¬kasına fatura bedelini öder. ithalatçı banka ihracatçı firmanın ban¬kasına bu bedeli transfer eder. ihracatçı firmanın bankası Döviz Alım Belgesi düzenler ve parayı ihracatçıya öder.
D) Mal Mukabili
Mal mukabili yapılan ihracatta izlenecek işlem sırası aşağıdaki gibidir.
- ihracatçı firma ithalatçı firmaya proforma fatura gönderir.
- ihracatçı firma ithalatçı firmadan mal ile ilgili siparişi alır. ithalatçı firma mal ile birlikte hangi belgelerden kaçar nüsha düzen¬lenmesi gerektiğini de bildirir.
- ihracatçı firma belgeleri hazırlar, menşei şehadetnamesi, ATR1 veya ATR3 belgesini Ticaret Odası'ndan alır ve düzenledikten sonra gerekiyorsa ithalatçı firmanın ülke, konsolosluğuna onaylatır.
- ihraç edilecek malın faturası ve çeki listesi yabancı dilde ve Türkçe olarak düzenlenir.
- Serbest ihracat yapan firma ihracat beyannamesi ile FOB değer üzerinden bankaya veya ihracatçılar Birliği/ne nispi aidat yatırdıktan sonra gümrüğe başvurur.
Kayda bağlı ihracat yapan firma ise ilgili meslek kuruluşuna başvurur.
- Nakliye işlemi ihracatçı firmaya' ait ise nakliyeci firma ile anlaşılır.
- Satış şekli CIF ise mal sigorta ettirilir. Navlun ödenir.
- ihracatçı firma malı nakliyeci firmaya, belgeleri de gümrük komisyoncusuna teslim eder.
- Gümrük komisyoncusu ihracatçı firmadan aldığı belgelerle birlikte gümrük beyannamesini düzenler ye gümrüğe başvurur.
- Gümrükte gümrük beyannamesi tescil edilerek, tescil tarihi ve numarası yazılır. Malın muayenesi yapılır.
- Mal yüklenir, mühürlenir ve gümrük beyannamesi kapatılır. Konşimento müşteri adına düzenlenir. Malın gemi ile taşınması halinde Türk limanından geminin kalkış tarihi, karayolu ile taşınmasında aracın sınırı geçtiği tarih, havayolu ile taşınıyorsa da,uçağın kalkış tarihi gümrük tarafından beyannameye yazılır.
- Gümrük komisyoncusu tüm belgeleri kendi faturası ile birlikte ihracatçıya verir. Nakliyeciden konşimento alınır.
- Yabancı dilde fatura çeki listesi konşimento ve diğer belgeler ithalatçı firmaya gönderilir.
- İthalatçı malı gümrükten çeker
- İthalatçı fatura bedelini kendi bankasına öder, ithalatçı firmanın bankası bu bedeli ihracatçı firmanın bankasına gönderir. İhracatçı firmanın bankası Döviz alım belgesi düzenler ve fatura bedelini ihracatçıya öder.
E ) Kabul Kredili Vesaik Mukabili
Kabul kredili vesaik mukabili işlem sırası aşağıda görüldüğü gibidir.
- ihracatçı firma ithalatçı firmaya proforma fatura gönderir.
- ihracatçı firma ithalatçı firmadan mal ile ilgili siparişi alır ithalatçı firma mal ile birlikte hangi belgelerden kaçar nüsha düzenlenmesi gerektiğini de bildirir.
- ihracatçı firma belgeleri hazırlar, menşei şehadetnamesi ATR1 veya ATR3 belgesini Ticaret Odası'ndan alır ve düzenledikten sonra gerekiyorsa ithalatçı firmanın ülke konsolosluğuna onaylatır.
- ihraç edilecek malın faturası ve çeki listesi yabancı dilde ve Türkçe olarak düzenlenir.
- Serbest ihracat yapan firma ihracat beyannamesi ile FOB., değer üzerinden bankaya veya ihracatçılar Birliği'ne nispi aidat; yatırdıktan sonra gümrüğe başvurur.
Kayda bağlı ihracat yapan firma ise ilgili meslek başvurur ve nispi aidat yatırır.
- Nakliye işlemi ihracatçı firmaya ait ise nakliyeci firma ile anlaşılır.
- Satış şekli CIF ise mal sigorta ettirilir. Navlun ödenir.
- ihracatçı firma malı nakliyeci firmaya, belgeleri de gümrük komisyoncusuna teslim eder.
- Gümrük komisyoncusu ihracatçı firmadan aldığı, belgelerle birlikte gümrük beyannamesini düzenler ve gümrüğe başvurur
- Gümrükte gümrük beyannamesi tescil edilerek, tescil tarihi ve numarası ön sayfaya yazılır. Malın muayenesi yapılır ve beyannamenin arka yüzü düzenlenir.
- Mal yüklenir, mühürlenir ve gümrük beyannamesi kapatılır. Malın gemi ile taşınması halinde Türk limanından geminin kalkış tarihi, karayolu ile taşınmasında aracın sınırı gediği tarih, havayolu ile taşınıyorsa da uçağın kalkış, tarihi gümrük tarafından beyannameye yazılır.
- Gümrük komisyoncusu tüm belgeleri kendi faturası ile birlikte ihracatçıya verir.
- Orijinal evraklar, (yabancı fatura, sigorta poliçesi, çeki liste¬si, menşe şehadetnamesi ve varsa ATR 1 veya ATR3) poliçe ve banka adına düzenlenmiş konşimento ithalatçının bankasına Türkiye'deki banka aracılığı ile gönderilir.
- ithalatçı malı çekmek için ihracatçının gönderdiği poliçeyi imzalayıp, (poliçe avalli ise ihracatçının bankası poliçeye ava! verir) bankaya tescil ederek konşimentoyu ciro ettirir.
- Tüm orijinal evrakları aldıktan sonra malını çeker.
- Poliçeyi de vadesinde öder.
- ihracatçının vadesinde ödenen parası bozdurulur, döviz alım belgesine bağlanır.
İHRACAT İŞLEMLERİ İLE İLGİLİ MUHASEBE KAYITLARI
Bu kapsamda akreditifli ihracat işlemi ile ilgili muhasebe kayıtları gösterilecek, diğer ödeme şekillerine göre de muhasebe kayıtlarında oluşacak farklılıkları belirtecektir
3000 DM .’lık bir malın ihracat faturası düzenlenmiştir. Fatura tarihindeki döviz alış kuru 1DM=65000 TL.’dır.

120.ALICILAR 120.O2 Yurtdışı Alıcılar
120.02.001 ……….

601. YURTDIŞI SATIŞLAR

Yurtdışı satışın kaydı
3000 DM., 65 000 TL. 195 000 000

195 000 000

yevmiye maddesi yazılacaktır.

İhracat edilen malla ilgili olarak 3 340 000 TL. ‘lık navlun ücreti ödenmiştir.


760. PAZARLAMA SATIŞ VE DAĞITIM GİDERLERİ
760 02 Yurtdışı pazarlama satış ve dağıtım giderleri
760.02.001 İhracat giderleri
760.02.001.001 Navlun

100.KASA
Navlun ücretinin ödenmesi 3 340 000

3 340 000

Mal bedeli tahsil edilmiştir, mal bedelinin transferi geldiğinde döviz alış kuru 1DM=66000 TL. ‘dır.

102.BANKALAR 102.02 Döviz Tevdiat Hesapları

120.ALICILAR
120.02 Yurtdışı Alıcılar

600. YURTDIŞI SATIŞLARI
601.01.002 İhracat Kur Gelirleri

Yurtdışı alacağının tahsili
3000 DM, 66 000 TL.
198 000 0000

195 000 000

3 000 000
Banka ihracatla ilgili olarak 95 DM.’lık muhabir banka masrafı tahakkuk ettirip ticari hesabına borç kaydetmiştir.
760 PAZARLAMA SATIŞ VE DAĞITIM GİDERLERİ
760 02 Yurtdışı pazarlama satış ve dağıtım Giderleri
760.02.001.003 Banka Masrafları
102 BANKALAR
102.01 TL Banka Hesapları
102.01.001 Akbank
Banka Masraflarının kaydı
95 DM 66.000 TL
6 270 000
6 270 000
Fiili ihracatın gerçekleştiği dönemde KDV hesaplarını kapatılması ve iadesi talep edilen KDV’nin taahhuku aşağıdaki gibi olmuştur.
391 HESAPLANAN KDV 391.01 Satış KDV 10.600.000 192 DİĞER KDV 192.03 İadesi talep edilen KDV
191 İNDİRİLECEK KDV 191.01 Alış KDV 18 500.000
191.02 Satış İade ve İskonto
KDV 700 000
191.03 MDV İnd. KDV 1450 000

Hesaplanan KDV’nin İndirilecek KDV’den
Düşülmesi iadesi talep edilen KDV’nin
Taahhuku 10.600 000

10.050.000

20 650 000
İhraç edilen malların maliyeti oluşturulduğunda

620 SATILAN MAMULLER MALİYETİ 620.02 Yurtdışı satılan mamuller maliyeti
620.02.001 KJ Çanta
152 MAMULLER 150.01 KJ Çanta
İhraç edilen mamullerin stok
Hesabından çıkarılarak maliyet hesabına devri 85 350 000

85 350 000

620 SATILAN MAMULLER MALİYETİ
620.02 Yurtdışı Satılan Mamuller Maliyeti 620.02.001 Kumas
760 PAZARLAMA SATIŞ VE DAĞITIM GİDERLERİ
760.02 Yurtdışı pazarlama satış ve dağıtım giderleri
760.02.001 İhracat giderleri
760.02.001. 001 Navlun 3 340 000
760.02.001. 002 Banka Masr. 6 270 000
İhracat giderlerinin Yurtdışı satışların
Maliyetine devri 9 570 000

9 570 000
Yevmiye maddeleri yazılacaktır.
Vesaik mukabili ithalatta ve peşin ödemede kur farkları ortaya çıkmayacaktır. Kabul kredili ihracatta da Yabancı paralı alacak senetleri hesapları ortaya çıkacaktır.

3.3. Döviz Kredilerinin Muhasebeleştirilmesi
İhracat dolayısıyla kullanılan krediler , genellikle işletmelerin ihracat işlemleri nedeniyle ortaya çıkan kısa vadeli işletme sermayesi kaynaklı finansman ihtiyaçlarının karşılanmasına yöneliktir. Türkiye’de bu kredilerin başlıcası, Türk Eximbank tarafından kullandırılan kısa vadeli kredileredir. Bu tür kredilerin muhasebeleştirilmesinde, bir sözleşmeye dayalı olarak bankalar ve diğer finans kuruluşlarından olanlarda dahil olmak üzere sağlanan krediler, 300. BANKA KREDİLERİ HESABI’nda muhasebeleştirilmektedir. Gerekli durumlarda yardımcı hesaplarda kullanılabilmektedir.
Örnek13
T işletmesi 15 Ocak 2000 tarihinde işletme sermayesi ihtiyacını karşılamak amacıyla Türkiye’de yerleşik Z Bankası’ndan 1 yıl vadeli 100.000 USD tutarnda döviz kredisi kullanmıştır. Kredinin tamamı aynı bankadaki döviz tevdiat hesabına aktarılmıştır. (1 USD = 500.000 TL’ dir.)
15.01.2000 Borç Alacak
102BANKALAR HS.
20 Vadesiz Döviz Tevdiat Hesabı
300 BANKA KREDİLERİ HS.
50 Döviz Krediler 50.000.000.000

50.000.000.000
Örnek 14
Aynı işletme döviz kurlarının yükselişe geçmesi nedeniyle 15 Şubat 2000 tarihinde 3.000.000.000 TL’si faiz gideri olmak üzere toplam 55.000.000.000 TL ödeyerek döviz kredisi borcunu kapatmıştır (1 USD= 520.000 TL’dir)


Kur farkının hesaplanması aşağıdaki şekilde olacaktır.
500.000 x 100.000 = 50.000.000.000 TL
520.000 X 100.000 = 520.000.000.000 TL
52.000.000.000 – 50.000.000.000 = 2.000.000.000 TL (kur farkı)
15.02.2000 Borç Alacak
300 BANKA KREDİLERİ HS.
50 Döviz Kredileri
797 FİNANSMAN GİDERLERİ HS.
10 Faiz giderleri 3.000.000.000 TL
50 Kur Farkı Giderleri 2.000.000.000 TL
100 KASA
10 Merkez Kasası 50.000.000.000
5.000.000.000
55.000.000.000

Benzer Yazılar



Widget by Hoctro | Jack Book

0 yorum: